Ders Adı Tekstil Bitim İşlemleri
Ders Kodu TEK-3255
Dersin Türü Zorunlu
Ders Biriminin Seviyesi Ön Lisans
Yıl 2
Dönem 3.Yarıyıl
AKTS 3
Dersi Veren(ler) Meruyert KAYGUSUZ
Dersin Yardımcıları
Ders İşleme Biçimi Yüz Yüze
Önkoşul Dersleri
Dersin İçeriği Bitim işlemlerinin önemi ve genel özellikleri,tüm lifler için yapılan bitim işlemleri,selüloz esaslı malzemelere yapılan bitim işlemleri, protein esaslı malzemelere yapılan bitim işlemleri, yapay liflerden yapılmış malzemelere yapılan bitim işlemleri
Dersin Verildiği Diller Türkçe
Dersin Amacı Doğal ve kimyasal esaslı tekstil malzemelerinin bitim işlemleri
No Dersin Kazanımları  
1 1.Bitim işlemlerinin genel özellikleri hakkında bilgi sahibi olma
2 2.Şardonlamayı öğrenme
3 3.Tutum apresini öğrenme
4 4.Su iticilik ve su geçirmezlik bitim işlemlerini öğrenme
5 5. Güç tutuşurluk bitim işlemlerini öğrenme
6 6.Kalandırlama ve mangıllama işlemlerini öğrenme
7 7.Kir iticilik ve antimikrobik bitim işlemlerini öğrenme
8 8.Yünlü malzemelere uygulanan dinkleme ve krablama işlemlerini öğrenme
DERSİN KAZANIMLARI / PROGRAM YETERLİKLERİ İLİŞKİ MATRİSİ
DKPY1PY2PY3PY4PY5PY6PY7PY8
1
2
3
4
5
6
7
8
9
5-Çok Yüksek İlişkili 4- Yüksek İlişkili 3-Orta İlişkili 2- Zayıf İlişkili 1-Çok Zayıf İlişkili 0-İlişkisiz
Hafta Konular  
1 Bitim işlemlerinin genel özellikleri ve amaçları
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Bitim İşlemler ve Makinaları?, Ege Üniversitesi, 1979, İzmir, Türkiye
2 Bitim işlemlerinde kullanılan kimyasal maddeler ve özellikleri
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Bitim İşlemler ve Makinaları?, Ege Üniversitesi, 1979, İzmir, Türkiye
3 Şardonlama işlemi ve makineleri
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Bitim İşlemler ve Makinaları?, Ege Üniversitesi, 1979, İzmir, Türkiye
4 Yumuşaklık ve Tutum apresi
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Bitim İşlemler ve Makinaları?, Ege Üniversitesi, 1979, İzmir, Türkiye
5 Su iticilik ve su geçirmezlik bitim işlemleri
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Bitim İşlemler ve Makinaları?, Ege Üniversitesi, 1979, İzmir, Türkiye
6 Güç tutuşurluk bitim işlemi
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Bitim İşlemler ve Makinaları?, Ege Üniversitesi, 1979, İzmir, Türkiye
7 Selüloz liflerine uygulanan çürümeye ve küflenmeye karşı dayanıklılık bitim işlemi, sanforizasyon işlemi
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Bitim İşlemler ve Makinaları?, Ege Üniversitesi, 1979, İzmir, Türkiye
8 Selüloz liflerine uygulanan kalandırlama ve mangıllama işlemi
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Bitim İşlemler ve Makinaları?, Ege Üniversitesi, 1979, İzmir, Türkiye
9 Selüloz liflerine uygulanan kir iticilik ve antimikrobik bitim işlemleri
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Bitim İşlemler ve Makinaları?, Ege Üniversitesi, 1979, İzmir, Türkiye
10 Selüloz liflerine uygulanan buruşmazlık bitim işlemi
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Bitim İşlemler ve Makinaları?, Ege Üniversitesi, 1979, İzmir, Türkiye
11 Yünlü malzemelere yapılan dinkleme ve keçeleşmezlik bitim işlemleri
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Bitim İşlemler ve Makinaları?, Ege Üniversitesi, 1979, İzmir, Türkiye
12 Yünlü malzemelere yapılan krablama işlemi
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Bitim İşlemler ve Makinaları?, Ege Üniversitesi, 1979, İzmir, Türkiye
13 Yünlü malzemelere yapılan dekatür işlemi
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Bitim İşlemler ve Makinaları?, Ege Üniversitesi, 1979, İzmir, Türkiye
14 Yünlü malzemelere yapılan presleme ve güve yemezlik bitim işlemleri
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Bitim İşlemler ve Makinaları?, Ege Üniversitesi, 1979, İzmir, Türkiye
No Bölüm Öğrenme Çıktısı Katkı Düzeyi
1 Orta öğretim düzeyi üzerindeki dersler ve uygulamalarla öğretilen tekstil alanındaki bilgi ve becerilere sahip olduğunu göstermek 5
2 Kazandığı bilgi ve becerileri doğru kullanarak sektörün ihtiyaç duyduğu kaliteli hizmeti sunabildiğini göstermek 5
3 Tekstil alanı ile ilgili uygulamalarda beklenmeyen durumları izleyerek değerlendirmek ve gerekli önlemleri alabilmek 4
4 Temel bilgisayar kullanımı yanı sıra tekstil alanı ile ilgili programları kullanabilmek 2
5 Sorumluluğu altında çalışanlarla sağlıklı iletişim kurup, takım çalışması yapabilmek 3
6 Yeterli olabilecek teknik yabancı dil bilgisine sahip olmak 3
7 İş güvenliği,işçi sağlığı,çevresel değerleri koruma,sosyal sorumluluklar,etik değerler hakkında bilgi sahibi olma 4
8 Atatürk ilke ve inkilapları hakkında bilgi sahibi olmak 2
Yarıyıl İçi Çalışmaları Sayısı Katkı Payı
Ara Sınav 1 100
Kısa Sınav 0 0
Ödev 0 0
Devam 0 0
Uygulama 0 0
Labaratuvar 0 0
Proje 0 0
Atölye 0 0
Seminer 0 0
Arazi Çalışması 0 0
Sözlü sınav 0 0
Portfolyo 0 0
Doküman İncelemesi 0 0
Performans değerlendirme 0 0
Sunum 0 0
Alan Çalışması 0 0
Vaka Çalışması 0 0
Video Kaydı 0 0
Öz değerlendirme 0 0
Akran Değerlendirme 0 0
Eşleştirme Testleri 0 0
Çoktan seçmeli test 0 0
Kısa Cevaplı test 0 0
Kontrol listeleri 0 0
Dereceleme Ölçekleri 0 0
Zihin Haritalama 0 0
Araştırma yazısı 0 0
Çevrimiçi anket 0 0
Çevrimiçi Kısa sınav 0 0
TOPLAM 0
Yıliçinin Başarıya Oranı 40
Finalin Başarıya Oranı 60
TOPLAM 100
AKTS kredilerinin belirlenmesinde öğrenci işyükü anketlerinden faydalanılmaktadır.
Etkinlik Sayısı Süresi Toplam
Ders Süresi (Sınav Haftaları Hariç) 14 3 42
Sınıf Dışı Ders Çalışma Süresi 14 2 28
Ödevler 0 0 0
Sunum 0 0 0
Proje 0 0 0
Laboratuar Çalışması 0 0 0
Arazi ya da Alan Çalışması 0 0 0
Ara Sınavlar 1 15 15
Yarıyıl Sonu Sınavı 1 15 15
İşyükü Saati (30) 30
Toplam İşyükü / Saat 100    
Dersin Akts Kredisi 3    
Ders Notu YÜNLÜ MALZEMELERİN BİTİM İŞLEMLERİ DİNKLEME: Dinklemenin esası yünün keçeleşme özelliğinden yararlanılarak kumaşın görünüş ve tutumunun değiştirilmesidir. Dinkleme sonunda kumaş yalnız keçeleşmiş bir yüzey kazanmakla kalmaz, dokuma ile eldesi imkansız derecede sıkılaşır. Bunun sonucunda bütün sağlamlıklarında bir artma olduğu gibi soğuk havaya karşı koruma özelliği de artar. Keçeleşmenin oluşmasında en önemli faktör kütikül tabakasıdır. Bu tabaka belirli şartlarda hareketlilik kazanır ve bunun sonucunda lifler birbirine iyice düğümlenir ve keçeleşme meydana gelir. Yani keçeleşme için kütikül tabakası ve liflerin hareketliliği gerekir. Hareketlilik kaygan ve yumuşak liflerde daha fazladır. Su tek başına yumuşaklık ve kayganlığı arttırabileceği gibi sabun vb maddeler bu etkiyi daha da arttırırlar. Nötr ortamda lif içindeki bağ sayısı fazla olduğundan keçeleşme az olur.Asidik ve hafif bazik ortamda ise bağların bir kısmı kopacağından keçeleşme artar. Kuvvetli bazik ortamda ise kütikül tabakası zarar göreceğinden keçeleşme azalır. Sıcaklık yükseldikçe yine bağlar kopacağından keçeleşme artar. Asidik ortamda yapılan dinkleme en iyi sonucu verir, liflerin zarar görme ihtimali de daha azdır. Ancak kumaşın sertleşmesi, maliyetin yüksek olması ve korozyon(paslanma) tehlikesinin artması en büyük sakıncalarıdır. Bu nedenle dinkleme pH 10 (hafif bazik ortam) civarında yapılır. En uygun sıcaklık 45-55 C dir. Dinkleme sırasında kumaş ağırlığının %100-120 si kadar flotte almalıdır. Eğer daha az olursa kuru kalacak kumaşın elyaf kaybı fazla olur. Fazla alırsa bu sefer kumaş dinkleme cihazının parçaları arasından kayar ve sonuca ulaşılamaz Dinkleme sırasında kumaş çeker. Kumaşın dinklemeden sonra alması istenen ene göre dokuma sırasındaki eni ayarlanır. Kumaştaki yağların dinkleme maddesi görevi görmesi için mümkünse dinkleme yıkamadan önce yapılmalıdır. Dinkleme eskiden çekiçli dinkleme makinelerinde yapılırken bugün silindirli dinkleme makineleri kullanılmaktadır. KEÇELEŞMEZLİK: Keçeleşmeye neden olan faktörlerin kaldırılmasıyla keçeleşmede önlenmiş olur. Yani kütikül tabakası uzaklaştırılır veya hareketliliği önlenirse keçeleşme ihtimalide ortadan kalkmış olacaktır. Bu şekilde etki iki yöntemle sağlanabilir. a)Hipoklorit, sodyum klorit gibi maddelerle kütikül tabakası uzaklaştırılır. b)Liflerin yüzeyi suni reçine tabakası ile kaplanarak kütikül tabakasının hareketliliği önlenir. ÇEKMEZLİK BİTİM İŞLEMİ: İşlemin esası kumaşı birçok yıkamadan sonra alacağı şekle terbiye dairesinde sokmaktır. Yani kumaşı daha terbiye dairesinde çektirmektir. SU İTİCİLİK BİTİM İŞLEMİ: Pardesü, palto,kaban gibi giyim eşyalarının yapımında kullanılacak yünlü malzemelere uygulanan bitim işlemidir. İki banyolu yönteme göre malzemenin üzerine su itici Al sabunu oluşturulabileceği gibi tek banyo yöntemine göre parafin veya silikonla da çalışılabilir. Bu maddeler aynı zamanda keçeleşme tehlikesini de azaltmaktadırlar. GÜVE YEMEZLİK BİTİM İŞLEMİ: Güve böceği yün liflerini yiyerek beslenmektedir. Yünlü malzemeyi güvelerden korumak için kullanılan en yaygın yöntem solunum yoluyla etki eden zehirli maddelerin kullanılmasıdır. Naftalin, kafur gibi ürünler güvenin yaşamasını önleyen bir gaz oluşturan maddelerdir. DDT cinsinden değme yoluyla etki gösteren zehirlerde kullanılabilir. Fakat bunların etkisi yıkama ve kuru temizleme ile gider. Ve bu işlemler malzemenin ileride tekrar güveler tarafından yenilmesini engellemez. Kürklerde kullanılan bir başka yöntemde -6 C den düşük sıcaklıklarda depolamadır. Bu sıcaklıklarda güve kış uykusuna yatmaktadır. Güveye karşı en kesin ve sürekli koruma etkisi özel bileşiklerle sağlanmaktadır. Bunlar güvenin iştahını kapattığı gibi buna rağmen yerlerse ölmelerine neden olmaktadır. KRABLAMA: Krablamanın amacı yünlü malzemenin daha az çeker duruma gelmesini sağlamak daha sonra yapılacak işlemler sırasında kırışıklıkların oluşmasını önlemek, önceden kırışıklık varsa bunları yok etmektir. Krablama düzgünlüğü arttırdığı gibi bir miktar parlaklığı da arttırır. Krablama sonrasında yapılacak normal şartlar altındaki yaş işlemler düzgünlüğü ve boyutsal stabiliteyi bozmazlar. Basit bir krablama makinesi bir tekne, tahta veya lastik kaplı bir silindir ve bunun üzerinde bir baskı silindirinden meydana gelmektedir. Kumaş kırışıksız durumda sıcak suyun içinden geçirilerek alttaki silindire sarılır. Üstteki silindir sabittir ve bunun baskısıyla sargının belli bir sıklıkta olması sağlanır. Krablama iki şekilde yapılabilir. a)Sargı sıcak su içinde döndürüldükten sonra soğuk sudan geçirilir, hafifçe sıkılır ve tahta silindirlere sarılarak 12 saat bekletilir. Sargının arada döndürülüp alt kısmında suyun toplanmasına engel olunması gerekir. İyi sonuç veren ve hızlı çalışılan bu yöntemde malzemenin tutumu sert olmaktadır. b)Sargı sıcak su içinde döndürüldükten sonra soğumaya bırakılan su içinde dönmesine devam eder.Soğuma için bekleme süresi 24 saat kadardır. Ancak pahalı malzemelerin yumuşak bir tutum kazanmasını sağlayan bu şekilde bir çalışma krablama makinesininin uzun süre meşgul edilmesine neden olmaktadır. Krablamada sıcak su tek başına kullanılabileceği gibi yıkama maddesi, su iticilik etkisi sağlayan maddeler gibi kimyasallarda suya ilave edilebilir. Su sıcaklığı malzemenin durumuna göre değişir. Boyanmış malzemelerde boyanın akmasını önlemek için 40-80 C arasında çalışılır. Ancak kalıcı bir krablama etkisi 67 C nin üzerinde elde edilmektedir. Sonradan boyama yapılacaksa kaynama noktasında çalışılmalıdır. Ve krablama işlemi yalnız bir parça kumaş ile yapılmalıdır. İki veya daha fazla parça birbirine dikilerek çalışıldığı zaman dikiş yeri izi çıkar. PRES: Yünlü malzemelerde ezilme nedeniyle özel iki ayrı tip pres kullanılmaktadır. 1)Mulden Pres: Kumaş ısıtılabilen bir silindir tarafından bastırılmaktadır. Ancak altında 2. Bir silindir bulunmayıp üstteki silindirin çapına uygun bir oluk bulunmaktadır. Böylece basınç bir noktaya değil daha geniş bir yüzeye yayıldığından liflerin ezilmesi az olmaktadır. Kumaş 150 C ye kadar ısıtılmış silindir ve buharla ısıtılan oluk arasından geçer. Kumaşın oluğa bakan yüzünde istenmeyen bir parlaklık oluşursa da daha sonra yapılan dekatür işlemi ile görünüm düzeltilebilir. Ancak kaliteli malzemelerde elektrikli pres tercih edilir. 2)Elektrikli Pres: Kumaş düzgün bir şekilde katlanmakta ve katlar arasına (3-20 katta) elektrikli ısıtma kartonu yerleştirilmektedir. Bunlar içinde ısıtma telleri bulunan yüzeyi çok düzgün ve kaygan kartonlardır. Pres makinesi yükselebilen bir taban ile sabit bir tavandan oluşur. Kumaş tavan ile taban arasına sıkıştırılır. 20-30 dak içinde kumaş katları 40-80 C ye kadar ısıtılır. Kumaş soğuyuncaya kadar (8-12 saat) basınç altında tutulur. Kumaş katlarının kıvrım yerlerinin iz bırakmaması için pres de bu kısımlar bastırılmayacak şekilde çalışılmalıdır. Bu nedenle 1. Preslemenin sonunda katlar açılarak eski kıvrım yerleri ortaya gelecek şekilde yeniden katlanır 2. defa preslenir. DEKATÜR: Dekatürlemede amaç kumaşı dikime hazır duruma getirmektir. Dekatür işlemi ile; Kumaşta daha önce meydana gelmiş yağımsı parlaklığın giderilmesi Kumaşa gerçek bir lif parlaklığı kazandırılması Kumaşın tutumunun ayarlanması gibi amaçlar gerçekleştirilir. Dekatürün esası sarılmış durumdaki kumaşı buhar veya sıcak su ile işleme sokup, ardından soğuk hava veya soğuk su ile soğutmaktır. Dekatür sonucu elde edilen etkiler dekatür işleminin yapılışı sırasındaki çeşitli faktörlere bağlıdır. a) Isı ve Süre: Sıcaklık yükseldikçe bağların kopması ve soğutma sırasında yeniden meydana gelmesi daha fazla olacağından elde edilen etkide artar. Sürenin uzaması ise elde edilen etkilerin dayanıklılığını arttırır. b) Basınç ve Taşıma Bezi: Dekatür sırasında kumaşın tutumunu etkileyen en önemli faktör basınç ve taşıma bezinin cinsidir. Taşıma bezinin yüzeyi ne kadar düz ve parlak olursa kumaşın tutumuda o kadar sert olur. Taşıma bezi pazen gibi hacimli bir yapıya sahip olursa kumaşın tutumu da yumuşak olur. Buhar geçiş yönününde yani basıncında tutuma önemli bir etkisi vardır. İçten dışa buhar geçişinde, buhar kumaş ve taşıma bezi katları arasından bastırılarak geçirilebilir. Bu sırada sargı dışarıya doğru itilmekte ve sargının dışında bir karşı kuvvet olmadığı için katların birbirine bastırması da az olmaktadır. Bu şekilde daha yumuşak ve hacimli tutum kazanmaktadır. Dıştan içe buhar geçişinde katlar silindire doğru birbirini bastırmaktadır. Bu nedenle kumaş basık ve sert bir tutum kazanmaktadır. c)Sargıda Soğutma: Kumaşın parlaklığını etkileyen en önemli faktör sargıda soğutmadır. Soğutma sırasında kumaş içindeki boşluklarda bulunan buhar yoğunlaşmakta, kumaş terlemekte ve bu da parlaklığı arttırmaktadır. Eğer soğutma yapılmazsa kumaş mat bir görünüm kazanır. İki çeşit dekatür vardır. 1) Kuru Dekatür: Kumaşı buharla işleme sokup ardından hava ile soğutmaktır. 2) Yaş Dekatür: Kumaşı sıcak su işleme sokup ardından soğuk su ile soğutmaktır. KURU DEKATÜR 1)Sopalı buharlayıcı: Yünlü kumaş üzeri örtülmüş delikli silindirlere sarılıp, sargının üzeride örtüldükten sonra 5-10 dak. Sargının içinden buhar geçirilir. Kumaş buharlayıcının içinde soğumaya bırakılır. Bu çalışma şeklinin en büyük sakıncası buharın soğuk kumaşa teması ile yer yer yoğunlaşması ve dekatür lekelerinin oluşmasıdır. 2) Kazan Dekatürü: Delikli silindire sarılmış kumaş yatay buharlama kazanlarında buharlanmaktadır. Önce kazanın havası boşaltılmaktadır. Bunun sonucunda buhar kumaş içinden hızla geçeceğinden yoğunlaşma meydana gelmemektedir. Ardından aynı hızla soğuk hava ile kumaş soğutulmaktadır. Daha hızlı çalışılması, elde edilen etkinin dayanıklılığının iyi olması gibi avantajları vardır. 3) Bastırmalı Parlaklık Dekatürü: Yünlü kumaş delikli silindirlere taşıma bezi ile birlikte sarılmaktadır. Taşıma bezi buhardan yoğunlaşan suyu emeceğinden dekatür lekesi oluşma tehlikesi azdır. Kural olarak; Silindirin çapı küçüktür. Taşıma bezi satendir. Sarımlar sıkıdır. Buharlama dıştan içe doğrudur. İşlem sonucu sert bir tutum parlak bir görünüş elde edilmektedir. Ancak buharlama ve sargıda soğutma sürelerini ayarlayarak elde edilen etkiler değiştirilebilmektedir. Örneğin; 4) Finish Dekatür Makinesi(Yarı Dekatür): Bu dekatürde; Silindir çapı büyük Taşıma bezi şardonlanmış Sarımlar gevşek Buharlama içten dışa doğru yapıldığından fazla parlak olmayan, çok yumuşak bir tutum elde edilmektedir. YAŞ DEKATÜR: Potting işlemide denilen yaş dekatürle elde edilen güzel ve kalıcı parlaklık başka bir işlemle sağlanamamaktadır. Ancak dekatür süresi uzun, işlem pahalı olduğundan sadece kaliteli kumaşlara uygulanır. Dekatür silindiri üzerine jüt ve yumuşak pamuklu kumaş sarılır. Bunun üzerine yünlü kumaş, ince iplikten dokunmuş pamuklu bir taşıma bezi ile birlikte sarılır. Üzeri 15 m kadar pamuklu kumaş ile sarılarak örtülür, kayışlarla bağlanır. İçerden dışarı doğru sıcak su pompalanır. Teknedeki su seviyesi sargıyı örtünceye kadar su verilir. Sargı bu arada yavaş bir şekilde dönmektedir. İşlemin bitirilişi değişik şekillerde yapılabilir. Sıcak su boşaltıldıktan sonra soğuk su pompalanabilir. Veya sıcak su boşaltıldıktan sonra 1-2 dak buharlayarak parlaklığın daha da artması sağlanabilir. Daha sonra makineden dışarı alınıp bekletilerek soğutulur. ŞARDONLAMA: Kumaş veya trikotaj ipliklerinin içinden liflerin çekilerek yüzeye çıkarılmalarıdır. Şardonlama sonucu kumaşın görünümü tüylü, tutumu daha yumuşak olduğu gibi sıcak tutma yeteneği de artar. Şardonlama yünlü kumaşlarda sık rastlanan bir işlem ise de selüloz ve sentetik liflerden yapılan kumaşlarda şardonlanır. Şardonlama sırasında özellikle yüzeydeki iplikler zarar göreceklerinden mukavemetlerinde bir azalma meydana gelir. Bu azalmanın kalın kumaşlarda %10 u geçmemesi, ince kumaşlarda daha da az olması gerekir. Kalandırlama, presleme gibi işlemlerin şardonlanacak kumaşlara yapılmaması gerekir. Harman yağlarıda yapıştırıcı özellikleri nedeniyle düzgünsüz şardonlamaya yol açacaklarından kumaş bir ön yıkamadan geçirilmelidir. Şardonlama için liflerin yumuşak ve kaygan olması gerekir. Aksi halde lifler iplik içinden çekilirken kopabilirler. En ucuz yumuşatıcı su olduğu için yünlü kumaşlar yaş veya nemli şardonlanırlar. Selüloz ve sentetik liflerde ise şardon yağları tercih edilir. Üç tip şardonlama vardır. 1)Keçeleşme Şardonlaması: Lifler ipliklerin içinden çekilir ve çekildikleri gibi bırakılır. Daha çok kumaşların sıcak tutma özelliklerini geliştirmek için yapılan şardonlamadır. 2) Yatık Tüylü Şardonlama: Lifler ipliklerin içinden çekilir ve aynı anda bir yönde kumaş yüzeyine yatırılarak bu durumda sabitlenirler. 3) Kadifemsi Şardonlama: Lifler ipliklerin içinden çekilir ve dik duruma getirildikten sonra belirli bir yükseklikte kesilirler. Kumaş kadifeye benzer bir görünüm kazanır. ŞARDONLAMA MAKİNELERİ: a)Doğal Dikenli Şardonlama Mak.: Bu makinelerde iplikleri çekip çıkaran parçalar doğal dikenlerden meydana gelmektedir. Dokumacı dikenide denilen bu özel dikenler genellikle G. Fransa da yetiştirilmektedir. Dikenlerin bulunduğu koçanın boyu uzadıkça dikenlerin kalınlığı, sağlamlığı dolayısıyla elde edilen şardonlama etkisi artmaktadır. Bu nedenle koçanlar büyüklüklerine göre ayrılarak kullanılmalıdır. Dikenlerin eskimesi çok çabuk olmamakla beraber metalik dikenlere göre çok pahallıya gelmektedir. Elde edilen etki daha hoş ve kibar olduğundan çoğunlukla kaliteli yünlü kumaşların şardonlanmasında kullanılırlar. b)Metalik Dikenli Şardonlama Mak.: Selüloz ve sentetik kumaşların şardonlanmasında yalnız bu tip makineler kullanıldığı gibi yünde de önemleri gittikçe artmaktadır. Metalik dikenlerin daha sağlam olmaları nedeniyle bunlarla daha kısa sürede kuvvetli bir şardonlama sağlanabilir. LONDON-SHRUNK: Yünlü kumaşlardaki çekme isteğini tümüyle ortadan kaldıran bu makine aynı zamanda kumaşın daha önceki işlemlerde kaybetmiş olduğu doğal neminin bir kısmını yeniden almasınıda sağlamış olur. Kuru kumaş önce buharlandıktan sonra, ısıtılabilen kaygan bir levha üzerinden geçerken gerilim altında bulunmadığından çekebilmektedir. Ardından taşıma bandına aktarılan kumaşa çok ince su zerrecikleri püskürtülmekte ve ters yönden emilmektedir. NEMLENDİRME: Yünün higroskopik nemini kazanması için yapılır. MAKASLAMA: Makaslamanın iki amacı vardır. 1)Kumaş yüzeyindeki tüyleri belirli yükseklikte kesmek 2)Tüyleri tamamen uzaklaştırmak.. Kesin bir kural olmamakla birlikte genellikle yünlü kumaşlar makaslanır,pamuklu ve sentetik kumaşlar yakılır. Makaslama işleminde kumaş makaslama masasının üzerinden geçerken yüzeye dik hale gelen tüycüklerin uçları bir bıçak tarafından kesilir. TUTUM APRESİ: Ham pamuklu kumaş oldukça güzel bir tutuma sahipse de ön terbiye ve boyama işlemleri sırasında yağ, mum gibi maddeler uzaklaştırıldığından bu tutum kaybolur. Bu nedenle pamuklu malzeme piyasaya çıkarılmadan önce bir tutum apresinden geçirilir. Tutum apresinde kullanılan maddeler yumuşatıcı maddeler, ağırlaştırıcı ve doldurucu maddeler, sertleştirici maddeler gibi gruplara ayrılır. Sıvı ve katı yağlar, mumlar,parafin ve sabun gibi bileşikler yumuşatıcı olarak kullanılır. Kumaşın daha ağır bir tutum kazanmasını sağlamak için magnezyum sülfat,daha dolgun bir tutum için çoğunlukla kaolin kullanılır. Sertlik kazandırıcı apre için en fazla kullanılan madde nişastadır. Nişasta ipliklerin etrafını saran saydam bir flim oluşturur. Bu tabaka aynı zamanda lifleri kirlenmeye karşı da korur. Sakıncası liflerin parlaklığını ve boyasını tüllemesidir. Nişasta mantar üremesi için çok uygun bir ortam yarattığından kumaş depolama sırasında küflenebilir. Antiseptik maddeler (salisilik asit) ilave edilmesi gerekir. SU GEÇİRMEZLİK BİTİM İŞLEMİ: İşlemin esası malzemenin yüzeyini tamamen kaplayan su geçirmez bir film tabakası ile kaplamaktır. Bu şekildeki bir apre kuvvetli yağmura karşı uzun süre koruyucu etki gösterir. Rüzgar ve soğuktanda korur. Ancak film tabakası bütün gözenekleri kapattığı için deri solunumunu zorlaştırdığından sağlık açısından sakıncalıdır. İşlem için eskiden yalnız doğal kauçuk kullanılırken son yıllarda sentetik maddelerden de yararlanılmaktadır SU İTİCİLİK BİTİM İŞLEMİ: İşlemin esası kumaş üzerinde çok ince hidrofob bir zar oluşturmaktır. İşlem sonunda gözenekler tamamen kapanmadığından deri solunumu etkilenmez. Ancak kuvvetli ve uzun süreli yağmurda su içeri girer. İşlem malzemeyi birbiri ardına sabun ve metal tuzu çözeltilerinden geçirerek yapılır. BURUŞMAZLIK BİTİM İŞLEMİ: Buruşmanın nedeni lif elementlerinin dengelerinin bozulmasıdır. Lif elementlerinin birbirine göre kayması zorlaştırılırsa kumaşın buruşması önlenmiş olur. Bunun için iki yöntem vardır. a) Elementler arasındaki boşluklar doldurulursa kaymada zorlaşır. b) Elementler arasındaki kimyasal bağ sayısı arttırılırsa hareketlilik sınırlanmış olur. Buruşmazlık bitim işlemi görmüş malzemelerin kopma dayanımlarında %30-60 civarında bir azalma olur. GÜÇ TUTUŞURLUK BİTİM İŞLEMİ: Askeri kumaşlar, giyim eşyaları, taşıt araçları ve dekorasyon malzemelerine uygulanan bitim işlemidir. Bazı lifler yapıları itibariyle güç tutuşurken, sentetik liflerede eldeleri sırasında bu özellik kazandırılabilirse de, güç tutuşan tekstil malzemelerinin eldesinde en fazla kullanılan yöntem tekstil yüzeyinin tutuşmazlık sağlayıcı ürünlerle bir bitim işlemine sokulmasıdır. Kullanılan ürünler yıkamaya dayanıklı olup olmamaları bakımından üç gruba ayrılırlar. 1)Yıkamaya dayanıksız ürünler: Kısa ömürlü dekorasyon malzemelerinin bitim işlemleri yapılır. Çok ucuzdurlar. 2) Yıkamaya kısmen dayanıklı ürünler: 40 C civarında birkaç yıkamaya dayanıklıdır. Ancak 15 yıkamayı geçmez. Daha çok döşemelik, perdelik kumaşların bitim işlemlerinde kullanılır. 3) Yıkamaya dayanıklı ürünler: İtfaiyeci giysileri vb ürünlerde kullanılır. KİR TUTMAZLIK VE KİRİN KOLAY UZAKLAŞTIRILABİLMESİ BİTİM İŞLEMİ: Bir tekstil malzemesinin kirlenmesini azaltmak veya kirin kolay çözülmesini sağlamak için üç olanak vardır. 1) Temizleme maddelerinin geliştirilmesi: Son yıllarda deterjanlar ve bunlara ilave edilen optik ağartıcı, çivit gibi maddeler sayesinde yıkama maddelerinin eskisine göre çok daha etkili olmaları sağlanmıştır. Ancak düşük sıcaklıklarda yapılan yıkamalar etkili olmamaktadır. 2) Liflerin yapısını değiştirmek: Liflerin daha az kir tutacak veya kirin kolay çözülmesini sağlayacak şekilde yapısını değiştirmek mümkündür. Fakat lifin diğer özellikleride değişeceğinden çok uygun bir yöntem değildir. 3) Kir iticilik bitim işlemi: Kirin yapısı ve kirin malzemeye tutunması kendi içinde büyük farklılıklar gösterdiğinden tek bir işlemle her çeşit kiri itecek bir özellik kazandırmak mümkün değildir. Kuru Kir İticilik Bitim İşlemi: Kumaş titandioksit, aliminyumtrioksit,silisyumdioksit, kalayoksit gibi maddelerle kaplanır. Bu renksiz maddeler kumaştaki boşlukları doldurarak kirin tutulmasını önlemekte ve lifle kir arasındaki çekim kuvvetini zorlaştırmaktadır. Yaş Kir İticilik Bitim İşlemi: Kumaşa su itici (hidrofob) bir karakter kazandırılır. Suyla gelen kir, su liflerin içine giremediğinden yüzeyde kalır ve silkeleyerek kolaylıkla uzaklaştırabilir. ÇÜRÜMEYE VE KÜFLENMEYE KARŞI DAYANIKLILIK BİTİM İŞLEMİ: Isı ve nemin varlığında bazı mikroorganizmalar selüloz moleküllerini parçalamakta ve bunları yemektedir. Bu olaya ÇÜRÜME denir. Bazı mikroorganizmalar ise selülozu parçalamadan malzeme üzerine yayılırlar. Buna da KÜFLENME denir. ANTİMİKROBİK ÖZELLİK KAZANDIRAN BİTİM İŞLEMİ: İşlemin esası malzemeyi antimikrobik maddelerle işleme sokarak üzerinde mikropların yayılmasını önlemektir. İşlem aktif koruma ile aynıdır. Otel, çocuk yuvası, hastahane, huzurevi gibi topluma açık yerlerde kullanılan halı, döşemelik, yatak,yorgan, battaniye gibi tekstil malzemelerinin bu tür bir bitim işleminden geçirilmesi gerekmektedir. PAMUKLU MALZEMELERİN ÇEKMEZLİK BİTİM İŞLEMİ (SANFORİZASYON): Selüloz liflerinin sulu ortamlarda çekme özelliği vardır. Çekme her ne kadar hem atkı hem de çözgü yönünde olmaktaysada genellikle çözgü yönünde çok daha fazladır. Bunun nedeni kumaşların dokunmaları sırasında çözgü yönünde bir gerilim altında bulunmalarıdır. Terbiye dairesinde de gergin durumda makinelerden geçmektedir. Kurutma, kalandırlama ile de bu gerilim fikse olmaktadır. Böyle bir kumaş veya bundan dikilmiş bir malzeme kullanım sırasında yıkandığında, çözgü ipliklerini geren bir kuvvet bulunmadığından suyun da etkisiyle kolaylıkla gerilimsiz halini almaktadır. İşlemin esası kumaşı birçok yıkamadan sonra alacağı şekle terbiye dairesinde sokmaktır. Yani kumaşı daha terbiye dairesinde çektirmektir. Bu işleme SANFORİZASYON denir. Bu işlemden geçmiş kumaşlarda SANFOR etiketi bulunur. PAMUKLU KUMAŞLARIN SAYDAMLAŞTIRILMASI: Pamuklu kumaş merserizasyondan sonra kurutulmakta, kuru kumaş soğuk H2SO4 den gergin olarak birkaç saniye içinde geçirilmektedir. Ardından soğuk ve sıcak su ile durulanan NaOH ve soda ile nötrleştirilen kumaş tekrar merserizasyondan geçirilir. Bu şekilde işlem görmüş kumaşlara ORGANZE denir. KALANDIRLAMA: Kumaşı basınç altındaki iki veya daha fazla silindir arasından geçirmektir. Amaç kumaş yüzeyindeki kırışıklıkları düzeltmektir. MANGILLAMA: Kumaşın katlar halinde preslenmesidir. Mangıllamada basınç bir kat kumaş yerine birçok katlardan oluşan kumaşa etki ettiğinden iplikler fazla ezilmemektedir. En dıştaki kat hariç kumaş levhalara değmediğinden parlaklık fazla olmamaktadır
Diğer Kaynaklar YÜNLÜ MALZEMELERİN BİTİM İŞLEMLERİ DİNKLEME: Dinklemenin esası yünün keçeleşme özelliğinden yararlanılarak kumaşın görünüş ve tutumunun değiştirilmesidir. Dinkleme sonunda kumaş yalnız keçeleşmiş bir yüzey kazanmakla kalmaz, dokuma ile eldesi imkansız derecede sıkılaşır. Bunun sonucunda bütün sağlamlıklarında bir artma olduğu gibi soğuk havaya karşı koruma özelliği de artar. Keçeleşmenin oluşmasında en önemli faktör kütikül tabakasıdır. Bu tabaka belirli şartlarda hareketlilik kazanır ve bunun sonucunda lifler birbirine iyice düğümlenir ve keçeleşme meydana gelir. Yani keçeleşme için kütikül tabakası ve liflerin hareketliliği gerekir. Hareketlilik kaygan ve yumuşak liflerde daha fazladır. Su tek başına yumuşaklık ve kayganlığı arttırabileceği gibi sabun vb maddeler bu etkiyi daha da arttırırlar. Nötr ortamda lif içindeki bağ sayısı fazla olduğundan keçeleşme az olur.Asidik ve hafif bazik ortamda ise bağların bir kısmı kopacağından keçeleşme artar. Kuvvetli bazik ortamda ise kütikül tabakası zarar göreceğinden keçeleşme azalır. Sıcaklık yükseldikçe yine bağlar kopacağından keçeleşme artar. Asidik ortamda yapılan dinkleme en iyi sonucu verir, liflerin zarar görme ihtimali de daha azdır. Ancak kumaşın sertleşmesi, maliyetin yüksek olması ve korozyon(paslanma) tehlikesinin artması en büyük sakıncalarıdır. Bu nedenle dinkleme pH 10 (hafif bazik ortam) civarında yapılır. En uygun sıcaklık 45-55 C dir. Dinkleme sırasında kumaş ağırlığının %100-120 si kadar flotte almalıdır. Eğer daha az olursa kuru kalacak kumaşın elyaf kaybı fazla olur. Fazla alırsa bu sefer kumaş dinkleme cihazının parçaları arasından kayar ve sonuca ulaşılamaz Dinkleme sırasında kumaş çeker. Kumaşın dinklemeden sonra alması istenen ene göre dokuma sırasındaki eni ayarlanır. Kumaştaki yağların dinkleme maddesi görevi görmesi için mümkünse dinkleme yıkamadan önce yapılmalıdır. Dinkleme eskiden çekiçli dinkleme makinelerinde yapılırken bugün silindirli dinkleme makineleri kullanılmaktadır. KEÇELEŞMEZLİK: Keçeleşmeye neden olan faktörlerin kaldırılmasıyla keçeleşmede önlenmiş olur. Yani kütikül tabakası uzaklaştırılır veya hareketliliği önlenirse keçeleşme ihtimalide ortadan kalkmış olacaktır. Bu şekilde etki iki yöntemle sağlanabilir. a)Hipoklorit, sodyum klorit gibi maddelerle kütikül tabakası uzaklaştırılır. b)Liflerin yüzeyi suni reçine tabakası ile kaplanarak kütikül tabakasının hareketliliği önlenir. ÇEKMEZLİK BİTİM İŞLEMİ: İşlemin esası kumaşı birçok yıkamadan sonra alacağı şekle terbiye dairesinde sokmaktır. Yani kumaşı daha terbiye dairesinde çektirmektir. SU İTİCİLİK BİTİM İŞLEMİ: Pardesü, palto,kaban gibi giyim eşyalarının yapımında kullanılacak yünlü malzemelere uygulanan bitim işlemidir. İki banyolu yönteme göre malzemenin üzerine su itici Al sabunu oluşturulabileceği gibi tek banyo yöntemine göre parafin veya silikonla da çalışılabilir. Bu maddeler aynı zamanda keçeleşme tehlikesini de azaltmaktadırlar. GÜVE YEMEZLİK BİTİM İŞLEMİ: Güve böceği yün liflerini yiyerek beslenmektedir. Yünlü malzemeyi güvelerden korumak için kullanılan en yaygın yöntem solunum yoluyla etki eden zehirli maddelerin kullanılmasıdır. Naftalin, kafur gibi ürünler güvenin yaşamasını önleyen bir gaz oluşturan maddelerdir. DDT cinsinden değme yoluyla etki gösteren zehirlerde kullanılabilir. Fakat bunların etkisi yıkama ve kuru temizleme ile gider. Ve bu işlemler malzemenin ileride tekrar güveler tarafından yenilmesini engellemez. Kürklerde kullanılan bir başka yöntemde -6 C den düşük sıcaklıklarda depolamadır. Bu sıcaklıklarda güve kış uykusuna yatmaktadır. Güveye karşı en kesin ve sürekli koruma etkisi özel bileşiklerle sağlanmaktadır. Bunlar güvenin iştahını kapattığı gibi buna rağmen yerlerse ölmelerine neden olmaktadır. KRABLAMA: Krablamanın amacı yünlü malzemenin daha az çeker duruma gelmesini sağlamak daha sonra yapılacak işlemler sırasında kırışıklıkların oluşmasını önlemek, önceden kırışıklık varsa bunları yok etmektir. Krablama düzgünlüğü arttırdığı gibi bir miktar parlaklığı da arttırır. Krablama sonrasında yapılacak normal şartlar altındaki yaş işlemler düzgünlüğü ve boyutsal stabiliteyi bozmazlar. Basit bir krablama makinesi bir tekne, tahta veya lastik kaplı bir silindir ve bunun üzerinde bir baskı silindirinden meydana gelmektedir. Kumaş kırışıksız durumda sıcak suyun içinden geçirilerek alttaki silindire sarılır. Üstteki silindir sabittir ve bunun baskısıyla sargının belli bir sıklıkta olması sağlanır. Krablama iki şekilde yapılabilir. a)Sargı sıcak su içinde döndürüldükten sonra soğuk sudan geçirilir, hafifçe sıkılır ve tahta silindirlere sarılarak 12 saat bekletilir. Sargının arada döndürülüp alt kısmında suyun toplanmasına engel olunması gerekir. İyi sonuç veren ve hızlı çalışılan bu yöntemde malzemenin tutumu sert olmaktadır. b)Sargı sıcak su içinde döndürüldükten sonra soğumaya bırakılan su içinde dönmesine devam eder.Soğuma için bekleme süresi 24 saat kadardır. Ancak pahalı malzemelerin yumuşak bir tutum kazanmasını sağlayan bu şekilde bir çalışma krablama makinesininin uzun süre meşgul edilmesine neden olmaktadır. Krablamada sıcak su tek başına kullanılabileceği gibi yıkama maddesi, su iticilik etkisi sağlayan maddeler gibi kimyasallarda suya ilave edilebilir. Su sıcaklığı malzemenin durumuna göre değişir. Boyanmış malzemelerde boyanın akmasını önlemek için 40-80 C arasında çalışılır. Ancak kalıcı bir krablama etkisi 67 C nin üzerinde elde edilmektedir. Sonradan boyama yapılacaksa kaynama noktasında çalışılmalıdır. Ve krablama işlemi yalnız bir parça kumaş ile yapılmalıdır. İki veya daha fazla parça birbirine dikilerek çalışıldığı zaman dikiş yeri izi çıkar. PRES: Yünlü malzemelerde ezilme nedeniyle özel iki ayrı tip pres kullanılmaktadır. 1)Mulden Pres: Kumaş ısıtılabilen bir silindir tarafından bastırılmaktadır. Ancak altında 2. Bir silindir bulunmayıp üstteki silindirin çapına uygun bir oluk bulunmaktadır. Böylece basınç bir noktaya değil daha geniş bir yüzeye yayıldığından liflerin ezilmesi az olmaktadır. Kumaş 150 C ye kadar ısıtılmış silindir ve buharla ısıtılan oluk arasından geçer. Kumaşın oluğa bakan yüzünde istenmeyen bir parlaklık oluşursa da daha sonra yapılan dekatür işlemi ile görünüm düzeltilebilir. Ancak kaliteli malzemelerde elektrikli pres tercih edilir. 2)Elektrikli Pres: Kumaş düzgün bir şekilde katlanmakta ve katlar arasına (3-20 katta) elektrikli ısıtma kartonu yerleştirilmektedir. Bunlar içinde ısıtma telleri bulunan yüzeyi çok düzgün ve kaygan kartonlardır. Pres makinesi yükselebilen bir taban ile sabit bir tavandan oluşur. Kumaş tavan ile taban arasına sıkıştırılır. 20-30 dak içinde kumaş katları 40-80 C ye kadar ısıtılır. Kumaş soğuyuncaya kadar (8-12 saat) basınç altında tutulur. Kumaş katlarının kıvrım yerlerinin iz bırakmaması için pres de bu kısımlar bastırılmayacak şekilde çalışılmalıdır. Bu nedenle 1. Preslemenin sonunda katlar açılarak eski kıvrım yerleri ortaya gelecek şekilde yeniden katlanır 2. defa preslenir. DEKATÜR: Dekatürlemede amaç kumaşı dikime hazır duruma getirmektir. Dekatür işlemi ile; Kumaşta daha önce meydana gelmiş yağımsı parlaklığın giderilmesi Kumaşa gerçek bir lif parlaklığı kazandırılması Kumaşın tutumunun ayarlanması gibi amaçlar gerçekleştirilir. Dekatürün esası sarılmış durumdaki kumaşı buhar veya sıcak su ile işleme sokup, ardından soğuk hava veya soğuk su ile soğutmaktır. Dekatür sonucu elde edilen etkiler dekatür işleminin yapılışı sırasındaki çeşitli faktörlere bağlıdır. a) Isı ve Süre: Sıcaklık yükseldikçe bağların kopması ve soğutma sırasında yeniden meydana gelmesi daha fazla olacağından elde edilen etkide artar. Sürenin uzaması ise elde edilen etkilerin dayanıklılığını arttırır. b) Basınç ve Taşıma Bezi: Dekatür sırasında kumaşın tutumunu etkileyen en önemli faktör basınç ve taşıma bezinin cinsidir. Taşıma bezinin yüzeyi ne kadar düz ve parlak olursa kumaşın tutumuda o kadar sert olur. Taşıma bezi pazen gibi hacimli bir yapıya sahip olursa kumaşın tutumu da yumuşak olur. Buhar geçiş yönününde yani basıncında tutuma önemli bir etkisi vardır. İçten dışa buhar geçişinde, buhar kumaş ve taşıma bezi katları arasından bastırılarak geçirilebilir. Bu sırada sargı dışarıya doğru itilmekte ve sargının dışında bir karşı kuvvet olmadığı için katların birbirine bastırması da az olmaktadır. Bu şekilde daha yumuşak ve hacimli tutum kazanmaktadır. Dıştan içe buhar geçişinde katlar silindire doğru birbirini bastırmaktadır. Bu nedenle kumaş basık ve sert bir tutum kazanmaktadır. c)Sargıda Soğutma: Kumaşın parlaklığını etkileyen en önemli faktör sargıda soğutmadır. Soğutma sırasında kumaş içindeki boşluklarda bulunan buhar yoğunlaşmakta, kumaş terlemekte ve bu da parlaklığı arttırmaktadır. Eğer soğutma yapılmazsa kumaş mat bir görünüm kazanır. İki çeşit dekatür vardır. 1) Kuru Dekatür: Kumaşı buharla işleme sokup ardından hava ile soğutmaktır. 2) Yaş Dekatür: Kumaşı sıcak su işleme sokup ardından soğuk su ile soğutmaktır. KURU DEKATÜR 1)Sopalı buharlayıcı: Yünlü kumaş üzeri örtülmüş delikli silindirlere sarılıp, sargının üzeride örtüldükten sonra 5-10 dak. Sargının içinden buhar geçirilir. Kumaş buharlayıcının içinde soğumaya bırakılır. Bu çalışma şeklinin en büyük sakıncası buharın soğuk kumaşa teması ile yer yer yoğunlaşması ve dekatür lekelerinin oluşmasıdır. 2) Kazan Dekatürü: Delikli silindire sarılmış kumaş yatay buharlama kazanlarında buharlanmaktadır. Önce kazanın havası boşaltılmaktadır. Bunun sonucunda buhar kumaş içinden hızla geçeceğinden yoğunlaşma meydana gelmemektedir. Ardından aynı hızla soğuk hava ile kumaş soğutulmaktadır. Daha hızlı çalışılması, elde edilen etkinin dayanıklılığının iyi olması gibi avantajları vardır. 3) Bastırmalı Parlaklık Dekatürü: Yünlü kumaş delikli silindirlere taşıma bezi ile birlikte sarılmaktadır. Taşıma bezi buhardan yoğunlaşan suyu emeceğinden dekatür lekesi oluşma tehlikesi azdır. Kural olarak; Silindirin çapı küçüktür. Taşıma bezi satendir. Sarımlar sıkıdır. Buharlama dıştan içe doğrudur. İşlem sonucu sert bir tutum parlak bir görünüş elde edilmektedir. Ancak buharlama ve sargıda soğutma sürelerini ayarlayarak elde edilen etkiler değiştirilebilmektedir. Örneğin; 4) Finish Dekatür Makinesi(Yarı Dekatür): Bu dekatürde; Silindir çapı büyük Taşıma bezi şardonlanmış Sarımlar gevşek Buharlama içten dışa doğru yapıldığından fazla parlak olmayan, çok yumuşak bir tutum elde edilmektedir. YAŞ DEKATÜR: Potting işlemide denilen yaş dekatürle elde edilen güzel ve kalıcı parlaklık başka bir işlemle sağlanamamaktadır. Ancak dekatür süresi uzun, işlem pahalı olduğundan sadece kaliteli kumaşlara uygulanır. Dekatür silindiri üzerine jüt ve yumuşak pamuklu kumaş sarılır. Bunun üzerine yünlü kumaş, ince iplikten dokunmuş pamuklu bir taşıma bezi ile birlikte sarılır. Üzeri 15 m kadar pamuklu kumaş ile sarılarak örtülür, kayışlarla bağlanır. İçerden dışarı doğru sıcak su pompalanır. Teknedeki su seviyesi sargıyı örtünceye kadar su verilir. Sargı bu arada yavaş bir şekilde dönmektedir. İşlemin bitirilişi değişik şekillerde yapılabilir. Sıcak su boşaltıldıktan sonra soğuk su pompalanabilir. Veya sıcak su boşaltıldıktan sonra 1-2 dak buharlayarak parlaklığın daha da artması sağlanabilir. Daha sonra makineden dışarı alınıp bekletilerek soğutulur. ŞARDONLAMA: Kumaş veya trikotaj ipliklerinin içinden liflerin çekilerek yüzeye çıkarılmalarıdır. Şardonlama sonucu kumaşın görünümü tüylü, tutumu daha yumuşak olduğu gibi sıcak tutma yeteneği de artar. Şardonlama yünlü kumaşlarda sık rastlanan bir işlem ise de selüloz ve sentetik liflerden yapılan kumaşlarda şardonlanır. Şardonlama sırasında özellikle yüzeydeki iplikler zarar göreceklerinden mukavemetlerinde bir azalma meydana gelir. Bu azalmanın kalın kumaşlarda %10 u geçmemesi, ince kumaşlarda daha da az olması gerekir. Kalandırlama, presleme gibi işlemlerin şardonlanacak kumaşlara yapılmaması gerekir. Harman yağlarıda yapıştırıcı özellikleri nedeniyle düzgünsüz şardonlamaya yol açacaklarından kumaş bir ön yıkamadan geçirilmelidir. Şardonlama için liflerin yumuşak ve kaygan olması gerekir. Aksi halde lifler iplik içinden çekilirken kopabilirler. En ucuz yumuşatıcı su olduğu için yünlü kumaşlar yaş veya nemli şardonlanırlar. Selüloz ve sentetik liflerde ise şardon yağları tercih edilir. Üç tip şardonlama vardır. 1)Keçeleşme Şardonlaması: Lifler ipliklerin içinden çekilir ve çekildikleri gibi bırakılır. Daha çok kumaşların sıcak tutma özelliklerini geliştirmek için yapılan şardonlamadır. 2) Yatık Tüylü Şardonlama: Lifler ipliklerin içinden çekilir ve aynı anda bir yönde kumaş yüzeyine yatırılarak bu durumda sabitlenirler. 3) Kadifemsi Şardonlama: Lifler ipliklerin içinden çekilir ve dik duruma getirildikten sonra belirli bir yükseklikte kesilirler. Kumaş kadifeye benzer bir görünüm kazanır. ŞARDONLAMA MAKİNELERİ: a)Doğal Dikenli Şardonlama Mak.: Bu makinelerde iplikleri çekip çıkaran parçalar doğal dikenlerden meydana gelmektedir. Dokumacı dikenide denilen bu özel dikenler genellikle G. Fransa da yetiştirilmektedir. Dikenlerin bulunduğu koçanın boyu uzadıkça dikenlerin kalınlığı, sağlamlığı dolayısıyla elde edilen şardonlama etkisi artmaktadır. Bu nedenle koçanlar büyüklüklerine göre ayrılarak kullanılmalıdır. Dikenlerin eskimesi çok çabuk olmamakla beraber metalik dikenlere göre çok pahallıya gelmektedir. Elde edilen etki daha hoş ve kibar olduğundan çoğunlukla kaliteli yünlü kumaşların şardonlanmasında kullanılırlar. b)Metalik Dikenli Şardonlama Mak.: Selüloz ve sentetik kumaşların şardonlanmasında yalnız bu tip makineler kullanıldığı gibi yünde de önemleri gittikçe artmaktadır. Metalik dikenlerin daha sağlam olmaları nedeniyle bunlarla daha kısa sürede kuvvetli bir şardonlama sağlanabilir. LONDON-SHRUNK: Yünlü kumaşlardaki çekme isteğini tümüyle ortadan kaldıran bu makine aynı zamanda kumaşın daha önceki işlemlerde kaybetmiş olduğu doğal neminin bir kısmını yeniden almasınıda sağlamış olur. Kuru kumaş önce buharlandıktan sonra, ısıtılabilen kaygan bir levha üzerinden geçerken gerilim altında bulunmadığından çekebilmektedir. Ardından taşıma bandına aktarılan kumaşa çok ince su zerrecikleri püskürtülmekte ve ters yönden emilmektedir. NEMLENDİRME: Yünün higroskopik nemini kazanması için yapılır. MAKASLAMA: Makaslamanın iki amacı vardır. 1)Kumaş yüzeyindeki tüyleri belirli yükseklikte kesmek 2)Tüyleri tamamen uzaklaştırmak.. Kesin bir kural olmamakla birlikte genellikle yünlü kumaşlar makaslanır,pamuklu ve sentetik kumaşlar yakılır. Makaslama işleminde kumaş makaslama masasının üzerinden geçerken yüzeye dik hale gelen tüycüklerin uçları bir bıçak tarafından kesilir. TUTUM APRESİ: Ham pamuklu kumaş oldukça güzel bir tutuma sahipse de ön terbiye ve boyama işlemleri sırasında yağ, mum gibi maddeler uzaklaştırıldığından bu tutum kaybolur. Bu nedenle pamuklu malzeme piyasaya çıkarılmadan önce bir tutum apresinden geçirilir. Tutum apresinde kullanılan maddeler yumuşatıcı maddeler, ağırlaştırıcı ve doldurucu maddeler, sertleştirici maddeler gibi gruplara ayrılır. Sıvı ve katı yağlar, mumlar,parafin ve sabun gibi bileşikler yumuşatıcı olarak kullanılır. Kumaşın daha ağır bir tutum kazanmasını sağlamak için magnezyum sülfat,daha dolgun bir tutum için çoğunlukla kaolin kullanılır. Sertlik kazandırıcı apre için en fazla kullanılan madde nişastadır. Nişasta ipliklerin etrafını saran saydam bir flim oluşturur. Bu tabaka aynı zamanda lifleri kirlenmeye karşı da korur. Sakıncası liflerin parlaklığını ve boyasını tüllemesidir. Nişasta mantar üremesi için çok uygun bir ortam yarattığından kumaş depolama sırasında küflenebilir. Antiseptik maddeler (salisilik asit) ilave edilmesi gerekir. SU GEÇİRMEZLİK BİTİM İŞLEMİ: İşlemin esası malzemenin yüzeyini tamamen kaplayan su geçirmez bir film tabakası ile kaplamaktır. Bu şekildeki bir apre kuvvetli yağmura karşı uzun süre koruyucu etki gösterir. Rüzgar ve soğuktanda korur. Ancak film tabakası bütün gözenekleri kapattığı için deri solunumunu zorlaştırdığından sağlık açısından sakıncalıdır. İşlem için eskiden yalnız doğal kauçuk kullanılırken son yıllarda sentetik maddelerden de yararlanılmaktadır SU İTİCİLİK BİTİM İŞLEMİ: İşlemin esası kumaş üzerinde çok ince hidrofob bir zar oluşturmaktır. İşlem sonunda gözenekler tamamen kapanmadığından deri solunumu etkilenmez. Ancak kuvvetli ve uzun süreli yağmurda su içeri girer. İşlem malzemeyi birbiri ardına sabun ve metal tuzu çözeltilerinden geçirerek yapılır. BURUŞMAZLIK BİTİM İŞLEMİ: Buruşmanın nedeni lif elementlerinin dengelerinin bozulmasıdır. Lif elementlerinin birbirine göre kayması zorlaştırılırsa kumaşın buruşması önlenmiş olur. Bunun için iki yöntem vardır. a) Elementler arasındaki boşluklar doldurulursa kaymada zorlaşır. b) Elementler arasındaki kimyasal bağ sayısı arttırılırsa hareketlilik sınırlanmış olur. Buruşmazlık bitim işlemi görmüş malzemelerin kopma dayanımlarında %30-60 civarında bir azalma olur. GÜÇ TUTUŞURLUK BİTİM İŞLEMİ: Askeri kumaşlar, giyim eşyaları, taşıt araçları ve dekorasyon malzemelerine uygulanan bitim işlemidir. Bazı lifler yapıları itibariyle güç tutuşurken, sentetik liflerede eldeleri sırasında bu özellik kazandırılabilirse de, güç tutuşan tekstil malzemelerinin eldesinde en fazla kullanılan yöntem tekstil yüzeyinin tutuşmazlık sağlayıcı ürünlerle bir bitim işlemine sokulmasıdır. Kullanılan ürünler yıkamaya dayanıklı olup olmamaları bakımından üç gruba ayrılırlar. 1)Yıkamaya dayanıksız ürünler: Kısa ömürlü dekorasyon malzemelerinin bitim işlemleri yapılır. Çok ucuzdurlar. 2) Yıkamaya kısmen dayanıklı ürünler: 40 C civarında birkaç yıkamaya dayanıklıdır. Ancak 15 yıkamayı geçmez. Daha çok döşemelik, perdelik kumaşların bitim işlemlerinde kullanılır. 3) Yıkamaya dayanıklı ürünler: İtfaiyeci giysileri vb ürünlerde kullanılır. KİR TUTMAZLIK VE KİRİN KOLAY UZAKLAŞTIRILABİLMESİ BİTİM İŞLEMİ: Bir tekstil malzemesinin kirlenmesini azaltmak veya kirin kolay çözülmesini sağlamak için üç olanak vardır. 1) Temizleme maddelerinin geliştirilmesi: Son yıllarda deterjanlar ve bunlara ilave edilen optik ağartıcı, çivit gibi maddeler sayesinde yıkama maddelerinin eskisine göre çok daha etkili olmaları sağlanmıştır. Ancak düşük sıcaklıklarda yapılan yıkamalar etkili olmamaktadır. 2) Liflerin yapısını değiştirmek: Liflerin daha az kir tutacak veya kirin kolay çözülmesini sağlayacak şekilde yapısını değiştirmek mümkündür. Fakat lifin diğer özellikleride değişeceğinden çok uygun bir yöntem değildir. 3) Kir iticilik bitim işlemi: Kirin yapısı ve kirin malzemeye tutunması kendi içinde büyük farklılıklar gösterdiğinden tek bir işlemle her çeşit kiri itecek bir özellik kazandırmak mümkün değildir. Kuru Kir İticilik Bitim İşlemi: Kumaş titandioksit, aliminyumtrioksit,silisyumdioksit, kalayoksit gibi maddelerle kaplanır. Bu renksiz maddeler kumaştaki boşlukları doldurarak kirin tutulmasını önlemekte ve lifle kir arasındaki çekim kuvvetini zorlaştırmaktadır. Yaş Kir İticilik Bitim İşlemi: Kumaşa su itici (hidrofob) bir karakter kazandırılır. Suyla gelen kir, su liflerin içine giremediğinden yüzeyde kalır ve silkeleyerek kolaylıkla uzaklaştırabilir. ÇÜRÜMEYE VE KÜFLENMEYE KARŞI DAYANIKLILIK BİTİM İŞLEMİ: Isı ve nemin varlığında bazı mikroorganizmalar selüloz moleküllerini parçalamakta ve bunları yemektedir. Bu olaya ÇÜRÜME denir. Bazı mikroorganizmalar ise selülozu parçalamadan malzeme üzerine yayılırlar. Buna da KÜFLENME denir. ANTİMİKROBİK ÖZELLİK KAZANDIRAN BİTİM İŞLEMİ: İşlemin esası malzemeyi antimikrobik maddelerle işleme sokarak üzerinde mikropların yayılmasını önlemektir. İşlem aktif koruma ile aynıdır. Otel, çocuk yuvası, hastahane, huzurevi gibi topluma açık yerlerde kullanılan halı, döşemelik, yatak,yorgan, battaniye gibi tekstil malzemelerinin bu tür bir bitim işleminden geçirilmesi gerekmektedir. PAMUKLU MALZEMELERİN ÇEKMEZLİK BİTİM İŞLEMİ (SANFORİZASYON): Selüloz liflerinin sulu ortamlarda çekme özelliği vardır. Çekme her ne kadar hem atkı hem de çözgü yönünde olmaktaysada genellikle çözgü yönünde çok daha fazladır. Bunun nedeni kumaşların dokunmaları sırasında çözgü yönünde bir gerilim altında bulunmalarıdır. Terbiye dairesinde de gergin durumda makinelerden geçmektedir. Kurutma, kalandırlama ile de bu gerilim fikse olmaktadır. Böyle bir kumaş veya bundan dikilmiş bir malzeme kullanım sırasında yıkandığında, çözgü ipliklerini geren bir kuvvet bulunmadığından suyun da etkisiyle kolaylıkla gerilimsiz halini almaktadır. İşlemin esası kumaşı birçok yıkamadan sonra alacağı şekle terbiye dairesinde sokmaktır. Yani kumaşı daha terbiye dairesinde çektirmektir. Bu işleme SANFORİZASYON denir. Bu işlemden geçmiş kumaşlarda SANFOR etiketi bulunur. PAMUKLU KUMAŞLARIN SAYDAMLAŞTIRILMASI: Pamuklu kumaş merserizasyondan sonra kurutulmakta, kuru kumaş soğuk H2SO4 den gergin olarak birkaç saniye içinde geçirilmektedir. Ardından soğuk ve sıcak su ile durulanan NaOH ve soda ile nötrleştirilen kumaş tekrar merserizasyondan geçirilir. Bu şekilde işlem görmüş kumaşlara ORGANZE denir. KALANDIRLAMA: Kumaşı basınç altındaki iki veya daha fazla silindir arasından geçirmektir. Amaç kumaş yüzeyindeki kırışıklıkları düzeltmektir. MANGILLAMA: Kumaşın katlar halinde preslenmesidir. Mangıllamada basınç bir kat kumaş yerine birçok katlardan oluşan kumaşa etki ettiğinden iplikler fazla ezilmemektedir. En dıştaki kat hariç kumaş levhalara değmediğinden parlaklık fazla olmamaktadır
Materyal
Dökümanlar YÜNLÜ MALZEMELERİN BİTİM İŞLEMLERİ DİNKLEME: Dinklemenin esası yünün keçeleşme özelliğinden yararlanılarak kumaşın görünüş ve tutumunun değiştirilmesidir. Dinkleme sonunda kumaş yalnız keçeleşmiş bir yüzey kazanmakla kalmaz, dokuma ile eldesi imkansız derecede sıkılaşır. Bunun sonucunda bütün sağlamlıklarında bir artma olduğu gibi soğuk havaya karşı koruma özelliği de artar. Keçeleşmenin oluşmasında en önemli faktör kütikül tabakasıdır. Bu tabaka belirli şartlarda hareketlilik kazanır ve bunun sonucunda lifler birbirine iyice düğümlenir ve keçeleşme meydana gelir. Yani keçeleşme için kütikül tabakası ve liflerin hareketliliği gerekir. Hareketlilik kaygan ve yumuşak liflerde daha fazladır. Su tek başına yumuşaklık ve kayganlığı arttırabileceği gibi sabun vb maddeler bu etkiyi daha da arttırırlar. Nötr ortamda lif içindeki bağ sayısı fazla olduğundan keçeleşme az olur.Asidik ve hafif bazik ortamda ise bağların bir kısmı kopacağından keçeleşme artar. Kuvvetli bazik ortamda ise kütikül tabakası zarar göreceğinden keçeleşme azalır. Sıcaklık yükseldikçe yine bağlar kopacağından keçeleşme artar. Asidik ortamda yapılan dinkleme en iyi sonucu verir, liflerin zarar görme ihtimali de daha azdır. Ancak kumaşın sertleşmesi, maliyetin yüksek olması ve korozyon(paslanma) tehlikesinin artması en büyük sakıncalarıdır. Bu nedenle dinkleme pH 10 (hafif bazik ortam) civarında yapılır. En uygun sıcaklık 45-55 C dir. Dinkleme sırasında kumaş ağırlığının %100-120 si kadar flotte almalıdır. Eğer daha az olursa kuru kalacak kumaşın elyaf kaybı fazla olur. Fazla alırsa bu sefer kumaş dinkleme cihazının parçaları arasından kayar ve sonuca ulaşılamaz Dinkleme sırasında kumaş çeker. Kumaşın dinklemeden sonra alması istenen ene göre dokuma sırasındaki eni ayarlanır. Kumaştaki yağların dinkleme maddesi görevi görmesi için mümkünse dinkleme yıkamadan önce yapılmalıdır. Dinkleme eskiden çekiçli dinkleme makinelerinde yapılırken bugün silindirli dinkleme makineleri kullanılmaktadır. KEÇELEŞMEZLİK: Keçeleşmeye neden olan faktörlerin kaldırılmasıyla keçeleşmede önlenmiş olur. Yani kütikül tabakası uzaklaştırılır veya hareketliliği önlenirse keçeleşme ihtimalide ortadan kalkmış olacaktır. Bu şekilde etki iki yöntemle sağlanabilir. a)Hipoklorit, sodyum klorit gibi maddelerle kütikül tabakası uzaklaştırılır. b)Liflerin yüzeyi suni reçine tabakası ile kaplanarak kütikül tabakasının hareketliliği önlenir. ÇEKMEZLİK BİTİM İŞLEMİ: İşlemin esası kumaşı birçok yıkamadan sonra alacağı şekle terbiye dairesinde sokmaktır. Yani kumaşı daha terbiye dairesinde çektirmektir. SU İTİCİLİK BİTİM İŞLEMİ: Pardesü, palto,kaban gibi giyim eşyalarının yapımında kullanılacak yünlü malzemelere uygulanan bitim işlemidir. İki banyolu yönteme göre malzemenin üzerine su itici Al sabunu oluşturulabileceği gibi tek banyo yöntemine göre parafin veya silikonla da çalışılabilir. Bu maddeler aynı zamanda keçeleşme tehlikesini de azaltmaktadırlar. GÜVE YEMEZLİK BİTİM İŞLEMİ: Güve böceği yün liflerini yiyerek beslenmektedir. Yünlü malzemeyi güvelerden korumak için kullanılan en yaygın yöntem solunum yoluyla etki eden zehirli maddelerin kullanılmasıdır. Naftalin, kafur gibi ürünler güvenin yaşamasını önleyen bir gaz oluşturan maddelerdir. DDT cinsinden değme yoluyla etki gösteren zehirlerde kullanılabilir. Fakat bunların etkisi yıkama ve kuru temizleme ile gider. Ve bu işlemler malzemenin ileride tekrar güveler tarafından yenilmesini engellemez. Kürklerde kullanılan bir başka yöntemde -6 C den düşük sıcaklıklarda depolamadır. Bu sıcaklıklarda güve kış uykusuna yatmaktadır. Güveye karşı en kesin ve sürekli koruma etkisi özel bileşiklerle sağlanmaktadır. Bunlar güvenin iştahını kapattığı gibi buna rağmen yerlerse ölmelerine neden olmaktadır. KRABLAMA: Krablamanın amacı yünlü malzemenin daha az çeker duruma gelmesini sağlamak daha sonra yapılacak işlemler sırasında kırışıklıkların oluşmasını önlemek, önceden kırışıklık varsa bunları yok etmektir. Krablama düzgünlüğü arttırdığı gibi bir miktar parlaklığı da arttırır. Krablama sonrasında yapılacak normal şartlar altındaki yaş işlemler düzgünlüğü ve boyutsal stabiliteyi bozmazlar. Basit bir krablama makinesi bir tekne, tahta veya lastik kaplı bir silindir ve bunun üzerinde bir baskı silindirinden meydana gelmektedir. Kumaş kırışıksız durumda sıcak suyun içinden geçirilerek alttaki silindire sarılır. Üstteki silindir sabittir ve bunun baskısıyla sargının belli bir sıklıkta olması sağlanır. Krablama iki şekilde yapılabilir. a)Sargı sıcak su içinde döndürüldükten sonra soğuk sudan geçirilir, hafifçe sıkılır ve tahta silindirlere sarılarak 12 saat bekletilir. Sargının arada döndürülüp alt kısmında suyun toplanmasına engel olunması gerekir. İyi sonuç veren ve hızlı çalışılan bu yöntemde malzemenin tutumu sert olmaktadır. b)Sargı sıcak su içinde döndürüldükten sonra soğumaya bırakılan su içinde dönmesine devam eder.Soğuma için bekleme süresi 24 saat kadardır. Ancak pahalı malzemelerin yumuşak bir tutum kazanmasını sağlayan bu şekilde bir çalışma krablama makinesininin uzun süre meşgul edilmesine neden olmaktadır. Krablamada sıcak su tek başına kullanılabileceği gibi yıkama maddesi, su iticilik etkisi sağlayan maddeler gibi kimyasallarda suya ilave edilebilir. Su sıcaklığı malzemenin durumuna göre değişir. Boyanmış malzemelerde boyanın akmasını önlemek için 40-80 C arasında çalışılır. Ancak kalıcı bir krablama etkisi 67 C nin üzerinde elde edilmektedir. Sonradan boyama yapılacaksa kaynama noktasında çalışılmalıdır. Ve krablama işlemi yalnız bir parça kumaş ile yapılmalıdır. İki veya daha fazla parça birbirine dikilerek çalışıldığı zaman dikiş yeri izi çıkar. PRES: Yünlü malzemelerde ezilme nedeniyle özel iki ayrı tip pres kullanılmaktadır. 1)Mulden Pres: Kumaş ısıtılabilen bir silindir tarafından bastırılmaktadır. Ancak altında 2. Bir silindir bulunmayıp üstteki silindirin çapına uygun bir oluk bulunmaktadır. Böylece basınç bir noktaya değil daha geniş bir yüzeye yayıldığından liflerin ezilmesi az olmaktadır. Kumaş 150 C ye kadar ısıtılmış silindir ve buharla ısıtılan oluk arasından geçer. Kumaşın oluğa bakan yüzünde istenmeyen bir parlaklık oluşursa da daha sonra yapılan dekatür işlemi ile görünüm düzeltilebilir. Ancak kaliteli malzemelerde elektrikli pres tercih edilir. 2)Elektrikli Pres: Kumaş düzgün bir şekilde katlanmakta ve katlar arasına (3-20 katta) elektrikli ısıtma kartonu yerleştirilmektedir. Bunlar içinde ısıtma telleri bulunan yüzeyi çok düzgün ve kaygan kartonlardır. Pres makinesi yükselebilen bir taban ile sabit bir tavandan oluşur. Kumaş tavan ile taban arasına sıkıştırılır. 20-30 dak içinde kumaş katları 40-80 C ye kadar ısıtılır. Kumaş soğuyuncaya kadar (8-12 saat) basınç altında tutulur. Kumaş katlarının kıvrım yerlerinin iz bırakmaması için pres de bu kısımlar bastırılmayacak şekilde çalışılmalıdır. Bu nedenle 1. Preslemenin sonunda katlar açılarak eski kıvrım yerleri ortaya gelecek şekilde yeniden katlanır 2. defa preslenir. DEKATÜR: Dekatürlemede amaç kumaşı dikime hazır duruma getirmektir. Dekatür işlemi ile; Kumaşta daha önce meydana gelmiş yağımsı parlaklığın giderilmesi Kumaşa gerçek bir lif parlaklığı kazandırılması Kumaşın tutumunun ayarlanması gibi amaçlar gerçekleştirilir. Dekatürün esası sarılmış durumdaki kumaşı buhar veya sıcak su ile işleme sokup, ardından soğuk hava veya soğuk su ile soğutmaktır. Dekatür sonucu elde edilen etkiler dekatür işleminin yapılışı sırasındaki çeşitli faktörlere bağlıdır. a) Isı ve Süre: Sıcaklık yükseldikçe bağların kopması ve soğutma sırasında yeniden meydana gelmesi daha fazla olacağından elde edilen etkide artar. Sürenin uzaması ise elde edilen etkilerin dayanıklılığını arttırır. b) Basınç ve Taşıma Bezi: Dekatür sırasında kumaşın tutumunu etkileyen en önemli faktör basınç ve taşıma bezinin cinsidir. Taşıma bezinin yüzeyi ne kadar düz ve parlak olursa kumaşın tutumuda o kadar sert olur. Taşıma bezi pazen gibi hacimli bir yapıya sahip olursa kumaşın tutumu da yumuşak olur. Buhar geçiş yönününde yani basıncında tutuma önemli bir etkisi vardır. İçten dışa buhar geçişinde, buhar kumaş ve taşıma bezi katları arasından bastırılarak geçirilebilir. Bu sırada sargı dışarıya doğru itilmekte ve sargının dışında bir karşı kuvvet olmadığı için katların birbirine bastırması da az olmaktadır. Bu şekilde daha yumuşak ve hacimli tutum kazanmaktadır. Dıştan içe buhar geçişinde katlar silindire doğru birbirini bastırmaktadır. Bu nedenle kumaş basık ve sert bir tutum kazanmaktadır. c)Sargıda Soğutma: Kumaşın parlaklığını etkileyen en önemli faktör sargıda soğutmadır. Soğutma sırasında kumaş içindeki boşluklarda bulunan buhar yoğunlaşmakta, kumaş terlemekte ve bu da parlaklığı arttırmaktadır. Eğer soğutma yapılmazsa kumaş mat bir görünüm kazanır. İki çeşit dekatür vardır. 1) Kuru Dekatür: Kumaşı buharla işleme sokup ardından hava ile soğutmaktır. 2) Yaş Dekatür: Kumaşı sıcak su işleme sokup ardından soğuk su ile soğutmaktır. KURU DEKATÜR 1)Sopalı buharlayıcı: Yünlü kumaş üzeri örtülmüş delikli silindirlere sarılıp, sargının üzeride örtüldükten sonra 5-10 dak. Sargının içinden buhar geçirilir. Kumaş buharlayıcının içinde soğumaya bırakılır. Bu çalışma şeklinin en büyük sakıncası buharın soğuk kumaşa teması ile yer yer yoğunlaşması ve dekatür lekelerinin oluşmasıdır. 2) Kazan Dekatürü: Delikli silindire sarılmış kumaş yatay buharlama kazanlarında buharlanmaktadır. Önce kazanın havası boşaltılmaktadır. Bunun sonucunda buhar kumaş içinden hızla geçeceğinden yoğunlaşma meydana gelmemektedir. Ardından aynı hızla soğuk hava ile kumaş soğutulmaktadır. Daha hızlı çalışılması, elde edilen etkinin dayanıklılığının iyi olması gibi avantajları vardır. 3) Bastırmalı Parlaklık Dekatürü: Yünlü kumaş delikli silindirlere taşıma bezi ile birlikte sarılmaktadır. Taşıma bezi buhardan yoğunlaşan suyu emeceğinden dekatür lekesi oluşma tehlikesi azdır. Kural olarak; Silindirin çapı küçüktür. Taşıma bezi satendir. Sarımlar sıkıdır. Buharlama dıştan içe doğrudur. İşlem sonucu sert bir tutum parlak bir görünüş elde edilmektedir. Ancak buharlama ve sargıda soğutma sürelerini ayarlayarak elde edilen etkiler değiştirilebilmektedir. Örneğin; 4) Finish Dekatür Makinesi(Yarı Dekatür): Bu dekatürde; Silindir çapı büyük Taşıma bezi şardonlanmış Sarımlar gevşek Buharlama içten dışa doğru yapıldığından fazla parlak olmayan, çok yumuşak bir tutum elde edilmektedir. YAŞ DEKATÜR: Potting işlemide denilen yaş dekatürle elde edilen güzel ve kalıcı parlaklık başka bir işlemle sağlanamamaktadır. Ancak dekatür süresi uzun, işlem pahalı olduğundan sadece kaliteli kumaşlara uygulanır. Dekatür silindiri üzerine jüt ve yumuşak pamuklu kumaş sarılır. Bunun üzerine yünlü kumaş, ince iplikten dokunmuş pamuklu bir taşıma bezi ile birlikte sarılır. Üzeri 15 m kadar pamuklu kumaş ile sarılarak örtülür, kayışlarla bağlanır. İçerden dışarı doğru sıcak su pompalanır. Teknedeki su seviyesi sargıyı örtünceye kadar su verilir. Sargı bu arada yavaş bir şekilde dönmektedir. İşlemin bitirilişi değişik şekillerde yapılabilir. Sıcak su boşaltıldıktan sonra soğuk su pompalanabilir. Veya sıcak su boşaltıldıktan sonra 1-2 dak buharlayarak parlaklığın daha da artması sağlanabilir. Daha sonra makineden dışarı alınıp bekletilerek soğutulur. ŞARDONLAMA: Kumaş veya trikotaj ipliklerinin içinden liflerin çekilerek yüzeye çıkarılmalarıdır. Şardonlama sonucu kumaşın görünümü tüylü, tutumu daha yumuşak olduğu gibi sıcak tutma yeteneği de artar. Şardonlama yünlü kumaşlarda sık rastlanan bir işlem ise de selüloz ve sentetik liflerden yapılan kumaşlarda şardonlanır. Şardonlama sırasında özellikle yüzeydeki iplikler zarar göreceklerinden mukavemetlerinde bir azalma meydana gelir. Bu azalmanın kalın kumaşlarda %10 u geçmemesi, ince kumaşlarda daha da az olması gerekir. Kalandırlama, presleme gibi işlemlerin şardonlanacak kumaşlara yapılmaması gerekir. Harman yağlarıda yapıştırıcı özellikleri nedeniyle düzgünsüz şardonlamaya yol açacaklarından kumaş bir ön yıkamadan geçirilmelidir. Şardonlama için liflerin yumuşak ve kaygan olması gerekir. Aksi halde lifler iplik içinden çekilirken kopabilirler. En ucuz yumuşatıcı su olduğu için yünlü kumaşlar yaş veya nemli şardonlanırlar. Selüloz ve sentetik liflerde ise şardon yağları tercih edilir. Üç tip şardonlama vardır. 1)Keçeleşme Şardonlaması: Lifler ipliklerin içinden çekilir ve çekildikleri gibi bırakılır. Daha çok kumaşların sıcak tutma özelliklerini geliştirmek için yapılan şardonlamadır. 2) Yatık Tüylü Şardonlama: Lifler ipliklerin içinden çekilir ve aynı anda bir yönde kumaş yüzeyine yatırılarak bu durumda sabitlenirler. 3) Kadifemsi Şardonlama: Lifler ipliklerin içinden çekilir ve dik duruma getirildikten sonra belirli bir yükseklikte kesilirler. Kumaş kadifeye benzer bir görünüm kazanır. ŞARDONLAMA MAKİNELERİ: a)Doğal Dikenli Şardonlama Mak.: Bu makinelerde iplikleri çekip çıkaran parçalar doğal dikenlerden meydana gelmektedir. Dokumacı dikenide denilen bu özel dikenler genellikle G. Fransa da yetiştirilmektedir. Dikenlerin bulunduğu koçanın boyu uzadıkça dikenlerin kalınlığı, sağlamlığı dolayısıyla elde edilen şardonlama etkisi artmaktadır. Bu nedenle koçanlar büyüklüklerine göre ayrılarak kullanılmalıdır. Dikenlerin eskimesi çok çabuk olmamakla beraber metalik dikenlere göre çok pahallıya gelmektedir. Elde edilen etki daha hoş ve kibar olduğundan çoğunlukla kaliteli yünlü kumaşların şardonlanmasında kullanılırlar. b)Metalik Dikenli Şardonlama Mak.: Selüloz ve sentetik kumaşların şardonlanmasında yalnız bu tip makineler kullanıldığı gibi yünde de önemleri gittikçe artmaktadır. Metalik dikenlerin daha sağlam olmaları nedeniyle bunlarla daha kısa sürede kuvvetli bir şardonlama sağlanabilir. LONDON-SHRUNK: Yünlü kumaşlardaki çekme isteğini tümüyle ortadan kaldıran bu makine aynı zamanda kumaşın daha önceki işlemlerde kaybetmiş olduğu doğal neminin bir kısmını yeniden almasınıda sağlamış olur. Kuru kumaş önce buharlandıktan sonra, ısıtılabilen kaygan bir levha üzerinden geçerken gerilim altında bulunmadığından çekebilmektedir. Ardından taşıma bandına aktarılan kumaşa çok ince su zerrecikleri püskürtülmekte ve ters yönden emilmektedir. NEMLENDİRME: Yünün higroskopik nemini kazanması için yapılır. MAKASLAMA: Makaslamanın iki amacı vardır. 1)Kumaş yüzeyindeki tüyleri belirli yükseklikte kesmek 2)Tüyleri tamamen uzaklaştırmak.. Kesin bir kural olmamakla birlikte genellikle yünlü kumaşlar makaslanır,pamuklu ve sentetik kumaşlar yakılır. Makaslama işleminde kumaş makaslama masasının üzerinden geçerken yüzeye dik hale gelen tüycüklerin uçları bir bıçak tarafından kesilir. TUTUM APRESİ: Ham pamuklu kumaş oldukça güzel bir tutuma sahipse de ön terbiye ve boyama işlemleri sırasında yağ, mum gibi maddeler uzaklaştırıldığından bu tutum kaybolur. Bu nedenle pamuklu malzeme piyasaya çıkarılmadan önce bir tutum apresinden geçirilir. Tutum apresinde kullanılan maddeler yumuşatıcı maddeler, ağırlaştırıcı ve doldurucu maddeler, sertleştirici maddeler gibi gruplara ayrılır. Sıvı ve katı yağlar, mumlar,parafin ve sabun gibi bileşikler yumuşatıcı olarak kullanılır. Kumaşın daha ağır bir tutum kazanmasını sağlamak için magnezyum sülfat,daha dolgun bir tutum için çoğunlukla kaolin kullanılır. Sertlik kazandırıcı apre için en fazla kullanılan madde nişastadır. Nişasta ipliklerin etrafını saran saydam bir flim oluşturur. Bu tabaka aynı zamanda lifleri kirlenmeye karşı da korur. Sakıncası liflerin parlaklığını ve boyasını tüllemesidir. Nişasta mantar üremesi için çok uygun bir ortam yarattığından kumaş depolama sırasında küflenebilir. Antiseptik maddeler (salisilik asit) ilave edilmesi gerekir. SU GEÇİRMEZLİK BİTİM İŞLEMİ: İşlemin esası malzemenin yüzeyini tamamen kaplayan su geçirmez bir film tabakası ile kaplamaktır. Bu şekildeki bir apre kuvvetli yağmura karşı uzun süre koruyucu etki gösterir. Rüzgar ve soğuktanda korur. Ancak film tabakası bütün gözenekleri kapattığı için deri solunumunu zorlaştırdığından sağlık açısından sakıncalıdır. İşlem için eskiden yalnız doğal kauçuk kullanılırken son yıllarda sentetik maddelerden de yararlanılmaktadır SU İTİCİLİK BİTİM İŞLEMİ: İşlemin esası kumaş üzerinde çok ince hidrofob bir zar oluşturmaktır. İşlem sonunda gözenekler tamamen kapanmadığından deri solunumu etkilenmez. Ancak kuvvetli ve uzun süreli yağmurda su içeri girer. İşlem malzemeyi birbiri ardına sabun ve metal tuzu çözeltilerinden geçirerek yapılır. BURUŞMAZLIK BİTİM İŞLEMİ: Buruşmanın nedeni lif elementlerinin dengelerinin bozulmasıdır. Lif elementlerinin birbirine göre kayması zorlaştırılırsa kumaşın buruşması önlenmiş olur. Bunun için iki yöntem vardır. a) Elementler arasındaki boşluklar doldurulursa kaymada zorlaşır. b) Elementler arasındaki kimyasal bağ sayısı arttırılırsa hareketlilik sınırlanmış olur. Buruşmazlık bitim işlemi görmüş malzemelerin kopma dayanımlarında %30-60 civarında bir azalma olur. GÜÇ TUTUŞURLUK BİTİM İŞLEMİ: Askeri kumaşlar, giyim eşyaları, taşıt araçları ve dekorasyon malzemelerine uygulanan bitim işlemidir. Bazı lifler yapıları itibariyle güç tutuşurken, sentetik liflerede eldeleri sırasında bu özellik kazandırılabilirse de, güç tutuşan tekstil malzemelerinin eldesinde en fazla kullanılan yöntem tekstil yüzeyinin tutuşmazlık sağlayıcı ürünlerle bir bitim işlemine sokulmasıdır. Kullanılan ürünler yıkamaya dayanıklı olup olmamaları bakımından üç gruba ayrılırlar. 1)Yıkamaya dayanıksız ürünler: Kısa ömürlü dekorasyon malzemelerinin bitim işlemleri yapılır. Çok ucuzdurlar. 2) Yıkamaya kısmen dayanıklı ürünler: 40 C civarında birkaç yıkamaya dayanıklıdır. Ancak 15 yıkamayı geçmez. Daha çok döşemelik, perdelik kumaşların bitim işlemlerinde kullanılır. 3) Yıkamaya dayanıklı ürünler: İtfaiyeci giysileri vb ürünlerde kullanılır. KİR TUTMAZLIK VE KİRİN KOLAY UZAKLAŞTIRILABİLMESİ BİTİM İŞLEMİ: Bir tekstil malzemesinin kirlenmesini azaltmak veya kirin kolay çözülmesini sağlamak için üç olanak vardır. 1) Temizleme maddelerinin geliştirilmesi: Son yıllarda deterjanlar ve bunlara ilave edilen optik ağartıcı, çivit gibi maddeler sayesinde yıkama maddelerinin eskisine göre çok daha etkili olmaları sağlanmıştır. Ancak düşük sıcaklıklarda yapılan yıkamalar etkili olmamaktadır. 2) Liflerin yapısını değiştirmek: Liflerin daha az kir tutacak veya kirin kolay çözülmesini sağlayacak şekilde yapısını değiştirmek mümkündür. Fakat lifin diğer özellikleride değişeceğinden çok uygun bir yöntem değildir. 3) Kir iticilik bitim işlemi: Kirin yapısı ve kirin malzemeye tutunması kendi içinde büyük farklılıklar gösterdiğinden tek bir işlemle her çeşit kiri itecek bir özellik kazandırmak mümkün değildir. Kuru Kir İticilik Bitim İşlemi: Kumaş titandioksit, aliminyumtrioksit,silisyumdioksit, kalayoksit gibi maddelerle kaplanır. Bu renksiz maddeler kumaştaki boşlukları doldurarak kirin tutulmasını önlemekte ve lifle kir arasındaki çekim kuvvetini zorlaştırmaktadır. Yaş Kir İticilik Bitim İşlemi: Kumaşa su itici (hidrofob) bir karakter kazandırılır. Suyla gelen kir, su liflerin içine giremediğinden yüzeyde kalır ve silkeleyerek kolaylıkla uzaklaştırabilir. ÇÜRÜMEYE VE KÜFLENMEYE KARŞI DAYANIKLILIK BİTİM İŞLEMİ: Isı ve nemin varlığında bazı mikroorganizmalar selüloz moleküllerini parçalamakta ve bunları yemektedir. Bu olaya ÇÜRÜME denir. Bazı mikroorganizmalar ise selülozu parçalamadan malzeme üzerine yayılırlar. Buna da KÜFLENME denir. ANTİMİKROBİK ÖZELLİK KAZANDIRAN BİTİM İŞLEMİ: İşlemin esası malzemeyi antimikrobik maddelerle işleme sokarak üzerinde mikropların yayılmasını önlemektir. İşlem aktif koruma ile aynıdır. Otel, çocuk yuvası, hastahane, huzurevi gibi topluma açık yerlerde kullanılan halı, döşemelik, yatak,yorgan, battaniye gibi tekstil malzemelerinin bu tür bir bitim işleminden geçirilmesi gerekmektedir. PAMUKLU MALZEMELERİN ÇEKMEZLİK BİTİM İŞLEMİ (SANFORİZASYON): Selüloz liflerinin sulu ortamlarda çekme özelliği vardır. Çekme her ne kadar hem atkı hem de çözgü yönünde olmaktaysada genellikle çözgü yönünde çok daha fazladır. Bunun nedeni kumaşların dokunmaları sırasında çözgü yönünde bir gerilim altında bulunmalarıdır. Terbiye dairesinde de gergin durumda makinelerden geçmektedir. Kurutma, kalandırlama ile de bu gerilim fikse olmaktadır. Böyle bir kumaş veya bundan dikilmiş bir malzeme kullanım sırasında yıkandığında, çözgü ipliklerini geren bir kuvvet bulunmadığından suyun da etkisiyle kolaylıkla gerilimsiz halini almaktadır. İşlemin esası kumaşı birçok yıkamadan sonra alacağı şekle terbiye dairesinde sokmaktır. Yani kumaşı daha terbiye dairesinde çektirmektir. Bu işleme SANFORİZASYON denir. Bu işlemden geçmiş kumaşlarda SANFOR etiketi bulunur. PAMUKLU KUMAŞLARIN SAYDAMLAŞTIRILMASI: Pamuklu kumaş merserizasyondan sonra kurutulmakta, kuru kumaş soğuk H2SO4 den gergin olarak birkaç saniye içinde geçirilmektedir. Ardından soğuk ve sıcak su ile durulanan NaOH ve soda ile nötrleştirilen kumaş tekrar merserizasyondan geçirilir. Bu şekilde işlem görmüş kumaşlara ORGANZE denir. KALANDIRLAMA: Kumaşı basınç altındaki iki veya daha fazla silindir arasından geçirmektir. Amaç kumaş yüzeyindeki kırışıklıkları düzeltmektir. MANGILLAMA: Kumaşın katlar halinde preslenmesidir. Mangıllamada basınç bir kat kumaş yerine birçok katlardan oluşan kumaşa etki ettiğinden iplikler fazla ezilmemektedir. En dıştaki kat hariç kumaş levhalara değmediğinden parlaklık fazla olmamaktadır
Ödevler
Sınavlar
Materyal Diğer
Planlanmış Öğrenme Faaliyetleri ve Öğretim Yöntemleri