Ders Adı Dokusuz Yüzeyler
Ders Kodu TEK-3205
Dersin Türü Zorunlu
Ders Biriminin Seviyesi Ön Lisans
Yıl 2
Dönem 3.Yarıyıl
AKTS 3
Dersi Veren(ler) Füsun Ergül
Dersin Yardımcıları
Ders İşleme Biçimi Yüz Yüze
Önkoşul Dersleri
Dersin İçeriği Non-woven,tafting,malimo,yapıştırma ve kaplama yüzeyler
Dersin Verildiği Diller Türkçe
Dersin Amacı Dokusuz yüzeylerin tanımı,özellikleri ve ülkemizdeki gelişimi hakkında bilgi vermektir.
No Dersin Kazanımları  
1 1.Dokusuz yüzeylerin tanımını öğrenme
2 2. Dokusuz yüzeylerin üretim yöntemlerini kavrama
3 3.Dokusuz yüzey üretiminde kullanılan lifleri öğrenme
4 4.Dokusuz yüzeylerin ülkemizdeki gelişimini kavrama
5 5.Non woven yöntemini kavrama
6 6.Tafting yöntemini öğrenme
7 7.Malimo yöntemini kavrama
8 8.Yapıştırma yöntemini kavrama
DERSİN KAZANIMLARI / PROGRAM YETERLİKLERİ İLİŞKİ MATRİSİ
DKPY1PY2PY3PY4PY5PY6PY7PY8
1
2
3
4
5
6
7
8
5-Çok Yüksek İlişkili 4- Yüksek İlişkili 3-Orta İlişkili 2- Zayıf İlişkili 1-Çok Zayıf İlişkili 0-İlişkisiz
Hafta Konular  
1 Dokusuz yüzey tanımı
  Ön Hazırlık: 1.Duran, K., Dokusuz Yüzeyler, Ege Universitesi, 2004, İzmir, Türkiye
2 Dokusuz yüzeylerin ve üretim yöntemlerinin sınıflandırılması
  Ön Hazırlık: 1.Duran, K., Dokusuz Yüzeyler, Ege Universitesi, 2004, İzmir, Türkiye
3 Nonwoven tekstil ürünlerinin kullanım alanları
  Ön Hazırlık: 1.Duran, K., Dokusuz Yüzeyler, Ege Universitesi, 2004, İzmir, Türkiye
4 Nonwoven üretim yönteminde kullanılan lif çeşitleri
  Ön Hazırlık: 1.Duran, K., Dokusuz Yüzeyler, Ege Universitesi, 2004, İzmir, Türkiye
5 Kimyasal Bağlama Tekniği
  Ön Hazırlık: 1.Duran, K., Dokusuz Yüzeyler, Ege Universitesi, 2004, İzmir, Türkiye
6 Mekanik Bağlama Tekniği
  Ön Hazırlık: 1.Duran, K., Dokusuz Yüzeyler, Ege Universitesi, 2004, İzmir, Türkiye
7 Isıl Bağlama Tekniği
  Ön Hazırlık: 1.Duran, K., Dokusuz Yüzeyler, Ege Universitesi, 2004, İzmir, Türkiye
8 Yapıştırma Yöntemi İle Dokusuz Yüzey Eldesi
  Ön Hazırlık: 1.Duran, K., Dokusuz Yüzeyler, Ege Universitesi, 2004, İzmir, Türkiye
9 Zemin tabakalı tek ve çift taraflı yapıştırma yöntemleri
  Ön Hazırlık: 1.Duran, K., Dokusuz Yüzeyler, Ege Universitesi, 2004, İzmir, Türkiye
10 Zemin tabakasız tek ve çift taraflı yapıştırma yöntemleri
  Ön Hazırlık: 1.Duran, K., Dokusuz Yüzeyler, Ege Universitesi, 2004, İzmir, Türkiye
11 Tafting Yöntemi ile Dokusuz Yüzey Eldesi
  Ön Hazırlık: 1.Duran, K., Dokusuz Yüzeyler, Ege Universitesi, 2004, İzmir, Türkiye
12 Tek ve Çift iğneli Üretim Yöntemleri
  Ön Hazırlık: 1.Duran, K., Dokusuz Yüzeyler, Ege Universitesi, 2004, İzmir, Türkiye
13 Malimo Tekniği ile Dokusuz Yüzey Eldesi
  Ön Hazırlık: 1.Duran, K., Dokusuz Yüzeyler, Ege Universitesi, 2004, İzmir, Türkiye
14 Malimo Malipol Malivat Voltex Malivlis Yöntemleri
  Ön Hazırlık: 1.Duran, K., Dokusuz Yüzeyler, Ege Universitesi, 2004, İzmir, Türkiye
No Bölüm Öğrenme Çıktısı Katkı Düzeyi
1 Orta öğretim düzeyi üzerindeki dersler ve uygulamalarla öğretilen tekstil alanındaki bilgi ve becerilere sahip olduğunu göstermek 5
2 Kazandığı bilgi ve becerileri doğru kullanarak sektörün ihtiyaç duyduğu kaliteli hizmeti sunabildiğini göstermek 5
3 Tekstil alanı ile ilgili uygulamalarda beklenmeyen durumları izleyerek değerlendirmek ve gerekli önlemleri alabilmek 4
4 Temel bilgisayar kullanımı yanı sıra tekstil alanı ile ilgili programları kullanabilmek 2
5 Sorumluluğu altında çalışanlarla sağlıklı iletişim kurup, takım çalışması yapabilmek 4
6 Yeterli olabilecek teknik yabancı dil bilgisine sahip olmak 3
7 İş güvenliği,işçi sağlığı,çevresel değerleri koruma,sosyal sorumluluklar,etik değerler hakkında bilgi sahibi olma 4
8 Atatürk ilke ve inkilapları hakkında bilgi sahibi olmak 2
Yarıyıl İçi Çalışmaları Sayısı Katkı Payı
Ara Sınav 1 100
Kısa Sınav 0 0
Ödev 0 0
Devam 0 0
Uygulama 0 0
Labaratuvar 0 0
Proje 0 0
Atölye 0 0
Seminer 0 0
Arazi Çalışması 0 0
Sözlü sınav 0 0
Portfolyo 0 0
Doküman İncelemesi 0 0
Performans değerlendirme 0 0
Sunum 0 0
Alan Çalışması 0 0
Vaka Çalışması 0 0
Video Kaydı 0 0
Öz değerlendirme 0 0
Akran Değerlendirme 0 0
Eşleştirme Testleri 0 0
Çoktan seçmeli test 0 0
Kısa Cevaplı test 0 0
Kontrol listeleri 0 0
Dereceleme Ölçekleri 0 0
Zihin Haritalama 0 0
Araştırma yazısı 0 0
Çevrimiçi anket 0 0
Çevrimiçi Kısa sınav 0 0
TOPLAM 0
Yıliçinin Başarıya Oranı 40
Finalin Başarıya Oranı 60
TOPLAM 100
AKTS kredilerinin belirlenmesinde öğrenci işyükü anketlerinden faydalanılmaktadır.
Etkinlik Sayısı Süresi Toplam
Ders Süresi (Sınav Haftaları Hariç) 14 2 28
Sınıf Dışı Ders Çalışma Süresi 14 3 42
Ödevler 0 0 0
Sunum 0 0 0
Proje 0 0 0
Laboratuar Çalışması 0 0 0
Arazi ya da Alan Çalışması 0 0 0
Ara Sınavlar 1 15 15
Yarıyıl Sonu Sınavı 1 15 15
İşyükü Saati (30) 30
Toplam İşyükü / Saat 100    
Dersin Akts Kredisi 3    
Ders Notu Klasik tekstil üretim yöntemleri olarak bilinen dokuma ve örme dışında birçok tekstil yüzey üretim yöntemi bulunmaktadır. Tafting, nonwoven, yapıştırma, malimo ve kaplama şeklinde sayılabilecek yöntemlerle üretilen bu tür tekstil yüzeyleri DOKUSUZ TEKSTİL YÜZEYLERİ olarak adlandırılmaktadır. Bunlar arasında özellikle nonwoven tekstil ürünleri ülkemiz açısından özel bir öneme sahiptir. Endüstrileşme ve teknolojinin getirdiği insan ihtiyaçlarındaki artış, diğer tekniklerle üretilen materyallere göre daha ucuz olan nonwoven ürünlerine yönelik talebi arttırmıştır. NONWOVEN TEKSTİL YÜZEYLERİ Nonwoven tekstiller hijyenik, tıbbi, mobilya ve mefruşat, konfeksiyon, ayakkabı, otomotiv, ulaşım, jeotekstiller, inşaat, tarım, yalıtım ve ambalaj ürünleri gibi teknik tekstiller ve çok fonksiyonlu tekstillere kadar uzanan geniş bir kullanım yelpazesine sahiptir. Nonwoven tekstil ürünleri tülbent tabaka haline getirilmiş ştapel veya filament şeklindeki elyafların(doğal veya sentetik) mekanik, kimyasal veya ısıl bağlama işlemi sonucu birbirine tutturulması ile elde edilen tekstil yüzeyleridir. Bu ürünlerin üretiminde iplik yerine lifler ve kimyasal maddeler birlikte kullanılarak dokunmamış yüzeyler oluşturmaktadır. Rastgele serilmiş liflerin birbiri ile bağ yapmasıyla oluşmuş ürünler olmaları nedeniyle nonwoven ve kağıt benzer yapısal özelliktedir. Ancak, kağıt üretiminde kullanılan selüloz lifleri kısa ve incedir. Birbirlerine kolayca bağlanırlar. Nonwovende ise lifler daha uzun ve kalındır. Doku oluşturabilmeleri için çeşitli işlemler uygulanır. Ayrıca kağıt oluşturan lifler tamamen rastgele ve yoğun bir şekilde düzenlenmiştir. Nonwovende ise lifler tüm yönlerde ama belli düzende bulunur. Kağıt zayıf,sert,düzgün yapıda iken nonwoven daha güçlü,yumuşak hacimli yapıdadır. NONWOVEN DOKUSU OLUŞTURULMASI İÇİN LİF BAĞLAMA TEKNİKLERİ Lifler mekanik, kimyasal ve ısıl olarak bağlanabilirler. Bağlama işleminde kullanılan teknik ürünün direkt olarak direncini, geçirgenliğini, elastikiyetini ve yumuşaklığını etkiler. Bağlama yönteminin seçiminde çevreyi koruyan enerjinin kullanımı,ekonomiklik, çok yönlü özellik sağlama göz önüne alınarak seçim yapılır. Üretimde kullanılan liflerin uzunluğu, inceliği, kıvrımlılığı, enine kesit şekilleri gibi özelliklerinin yanında, doku bağlama teknikleride dokunun mukavemetini, uzamasını, deformasyondan sonra eski haline gelmesini, yumuşaklık, hacimlilik, tutum gibi özelliklerini belirlemede büyük bir etkiye sahiptir. Bazı özel ürünlerde birden fazla bağlama tekniğide kullanılabilir. a)Kimyasal Bağlama Tekniği: Nonwoven dokusunu oluşturan liflerin yapıştırıcı özelliğindeki kimyasal maddeler yardımıyla birleştirilmesidir.Bu işlemlerde genellikle sulu lateks yapıştırıcıları kullanılır. Örneğin PVA(polivinilasetat) PVC(polivinilklorit) poliakrilikler ve bunların karışımları... Latekslerin yaygın olarak kullanılmasının sebebi ekonomik olmaları, kolay uygulanması ve etkili birleştirme sağlamasıdır. Kimyasal bağlayıcıların lifleri bağlamasında birbirinden farklı 3 basamak vardır. 1) Bağlayıcı maddenin liflere aktarılması 2)Bağlayıcı maddenin bir film tabakası oluşturması 3) Liflerin yapışması Yapıştırıcı(bağlayıcı) madde aplikasyonları: EMDİRME: Tülbent bir bağlayıcı madde çözeltisi ile emdirilir, sıkılır, kurutulur. Kurutma işlemi sırasında bağlayıcı maddelerin migrasyon teklikesi vardır. KÖPÜK APLİKASYONU: Bağlayıcı madde hava ile karıştırılarak köpük haline getirilir ve fulardda empregne edilir. Bu yöntemle elde edilen tülbent yumuşak olur. BASMA: Tülbent üzerine kıvamlaştırılmış bağlayıcı madde patı basılır. PÜSKÜRTME: Bağlayıcı madde elyaf üzerine püskürtülür. Bu yöntem tülbentlerin yüzeysel olarak sabitleştirilmesinde kullanılır. AKTARMA: Tülbentin bir yüzeyine bağlayıcı madde bir aktarma silindiri yardımıyla sürülür. Tülbent üzerine aktarılan lateks kurutma sırasında da migrasyona uğrar. Bu olay kurutma sırasında tülbentin her iki yüzeyindeki suyun buharlaşması sonucu yüzey ve iç kısım arasındaki dengenin bozulması ve içteki nemin yüzeye doğru bağlayıcı madde ile birlikte göç etmesi nedeniyledir. Bunu önlemek için tülbent bağlayıcı madde parçacıklarını büyütücü bir banyodan geçirilir. Büyüyen parçacıklar kolay kolay yer değiştiremezler. Hangi tür bağlayıcının kullanılacağı, malzemeden kullanma sırasında istenecek haslık, tutum ve diğer özelliklere göre belirlenir. Nonwoven üretiminde en çok kimyasal(sentetik) lifler kullanılmaktadır. Bunların arasından da PA,PP ve PES tercih edilmektedir. Bunların yanısıra pamuk, jüt, yün gibi doğal liflerde kullanılabilir. Yapıştırıcı madde kullanılarak sabitleştirilmiş tülbent yüzeylerin özelliklerine lifin en önemli etkileri tabloda görülmektedir. Liflerin kıvrımlılık durumları lif üzerine aktarılacak bağlayıcı madde miktarını etkiler. Kıvrımlılık arttıkça kullanılan bağlayıcı madde miktarı da artar. b)Mekanik Bağlama Tekniği: 1)İğneleme ile bağlama: İğneleme bir levha üzerine sıralanmış ucu tırtıklı birçok iğne tarafından yapılır. İğnenin tülbente batışı, üzerinde iğnelerin geçebileceği şekilde delikler bulunan bastırıcı levhanın delikleri arasından olur. Bir grup iğnenin batışından hemen sonra tülbent bir miktar hareket eder. Bu sırada tülbent yüzeyindeki lifler tarafından hareket yönü doğrultusunda ilmikler oluşur. Alt ölü noktaya ulaşan iğneler geri dönüş için haraket ettiklerinde tırtıkları nedeniyle liflerin birbirine düğümlenmesine ve yüzeyi oluşturmasına neden olur. İğneleme, tek taraflı(üstten)iğneleme, tek taraflı(alttan)iğneleme, tek taraflı(üstten ve alttan)iğneleme, tek taraflı eğik iğneleme, iki taraflı eğik iğneleme,çatı şeklinde iğneleme, uzunlamasına iğneleme, hortum şeklinde iğneleme yöntemlerinden biri ile yapılabilir. 2)Su jeti ile bağlama: Düzelerden yüksek basınç ile püskürtülen su iğneleri yardımıyla tülbent içindeki lifler birbirlerine bağlanmakta ve düğümlenmektedirler. Bu yöntemde herhangi bir termik veya kimyasal işlem uygulanmamasına rağmen mukavemet değerleri oldukça yüksektir. Üretim hızı da iğnelemeye göre fazladır. Ve çok hafif nonwoven kumaşların üretimide mümkündür. İğneleme ile elde edilen ürünler tüylü bir yüzeye sahip olmakta ve yüzeyde iğne izleri görülmekte iken su jeti ile bağlamada herhangi bir iz görülmez. Bazı ürün tiplerinde aynı tülbent ağırlıklarında iğnelemeye göre mukavemet 3 kat daha fazla olabilmektedir. Böylece belli bir mukavemeti daha hafif tülbent yüzeyler üreterek elde etmek mümkün olmakta ve kullanılan liften tasarruf edilmektedir. Su jetine gerekli elektrik enerjisi miktarı iğnelemeye göre daha yüksek olsa bile sağlanan lif ekonomisi nedeniyle elde edilen ürünler daha ucuz olmaktadır. Diğer bir avantajıda kimyasal madde kullanılmadığından çevre dostu üretimdir. Ayrıca su jeti ile üretilen nonwoven ürünleri rulo haline getirilebilmeleri, tutumları iğnelemeye göre daha iyidir. c)Isıl Bağlama Tekniği: Isıl bağlamanın gerçekleştirilebilmesi için tülbent yapımında özel bağlama liflerinin kullanılması gerekir. Bağlayıcı lifler kolay erimeleri ve çözünmeleri sayesinde yanında bulunan liflere kenetlenerek veya yapışarak sabitlenen liflerdir. Bunlar tek komponenetli olabileceği gibi bikomponent halinde olanları da vardır. Özel bağlayıcı lifler üç gruba ayrılır. 1) Çözünme özelliğine sahip olanlar(PVA lifleri): Bu gruba dahil lifler su içinde yükselen sıcaklıklarla birlikte şişerler, sıcaklık arttıkça jel ve sonrada çözelti halini alırlar. Çözücü madde içinde (60-80 C su) çözünmüş halde bulunacak bağlayıcı madde oranı en az %25 civarında olmalıdır. Karışım çözelti tülbent yüzeye emdirilir ve kurutulur.2) Erime özelliğine sahip olanlar (bikomponent lifler): Eriyebilen lifler iki gruba ayrılır. a) Tamamen eriyen lifler b)Kısmen eriyen lifler 1.durumda bağlayıcı liflerin erimesinden tekstil yüzeyindeki lif miktarı veya elyaf yoğunluğu azalır. Ayrıca 1.durumda dikkat edilmesi gereken nokta bütün sentetik liflerin erime derecelerinde büzülmesidir. Bu yüzeyin üst görünümünü değiştirebilir. 3) Yapıştırma özelliğine sahip olanlar(Çekilmemiş PES lifleri ): Liflerin ilk kez camlaşma noktalarına kadar ısıtılmaları halinde lif yumuşak ve yapışkan bir hal alır. Lifler kuru ise camlaşma noktası 80 C civarında nemli ise daha düşük olmaktadır. Özel yöntemler: Termik fiksajda diğer bir imkanda eriyebilen toz yapıştırıcılar ve folyolar ile sabitleştirmedir. Isı etkisi altında toz veya folyo halindeki yapıştırıcı madde aktifleşerek üzerinde bulunduğu lifleri birbirine bağlar. Büzülme yolu ile sabitleştirme: Birçok lif tipi kimyasal yapıları veya özel üretim yöntemleri nedeniyle belli etkiler altında büzülürler. Bu esnada boyları kısalır ve kalınlıkları artar. Lifte bir kıvrımlılık meydana gelir ve bu kıvrımların birbirine dolanmasıyla da sabitleşme oluşur.Büzülme özelliğine sahip lifler tülbent içinde %100 oranında kullanılmazlar, diğer liflerle karıştırılırlar. Büzülme özelliğine sahip lif oranı az olursa tülbent mukavemeti düşük, çok olursa ise sert tutumlu olur. Büzme işlemi kuru sıcak hava, sıcak su ve doymuş buhar ile gerçekleştirilebilir. YAPIŞTIRMA YÖNTEMLERİ İLE DOKUSUZ YÜZEY ELDESİ Bu yüzeylerin üretimi uygun bir zemin tabaka üzerine hav tabakasının çeşitli yöntemlerle bir yapıştırıcı madde ile yapıştırılması esasına dayanmaktadır.Zemin olarak doğal veya kimyasal liflerden dokunmuş veya dokusuz kumaşlar kullanılabilir. Çoğunlukla halı üretiminde kullanılan yapıştırma yöntemi 4 ana gruba ayrılır.A) Zemin tabakalı ve tek taraflı yapıştırma yöntemi B) Zemin tabakalı ve çift taraflı yapıştırma yöntemi C) Zemin tabakasız ve tek taraflı yapıştırma yöntemi D) Zemin tabakasız ve çift taraflı yapıştırma yöntemi A) Uygun bir zemin üzerine önce yapıştırıcı madde sürülür ve bunun üzerine lif veya iplikler yapıştırılıp kurutulur. En çok kullanılan yöntemler; 1)Ondüle yöntemi: Hav tabakasını oluşturacak iplikler çözgü gibi gelir ve dişli çark şeklinde karşılıklı çalışan iki silindirin olukları arasında kıvrımlaştıktan sonra üzerine yapıştırıcı sürülmüş olan zemin ile birleşerek üst yüzey oluşturulur. 2) Hav iplikleri dikdörtgen şeklindeki metal çubuklar üzerine spiral şeklinde sarıldıktan sonra üzerinde yapıştırıcı madde bulunan zemin tabakaya bastırılırlar. Kurutucudan geçtikten sonra bir bıçak ile metal çubukların üzerinde kesilerek üst yüzey havlarını meydana getirirler. 3)Hav iplikleri eğik bir kaydırma plakası üzerinden kaydırıcı çubuk tarafından alınarak,bastırıcı çubuk yardımıyla ilmik görünümünde kıvrımların oluşması sağlanır. Kıvrımlar üzerine daha önceden yapıştırıcı madde sürülmüş olan zemin tabaka üzerinde oluşturulur. 4)Sonsuz lif kabloları bir bıçak tarafından istenilen uzunlukta kesilmekte ve kesilen kısa lifler sevk kanalına sürülerek, üzerine yapıştırıcı sürülmüş olan zemin tabakaya doğru itilirler. 5)Zemin kumaş üzerine herhangi bir şekilde yapıştırıcı madde aktarılmasından sonra, çok kısa (2-4 mm) kesilmiş liflerin elekrostatik alan yardımıyla dik olarak sabitlenmesidir. Elektrostatik alanın görevi lifler ve zemin tabakanın bulunduğu yerleri zıt yüklerle yükleyerek, dağınık bulunan liflere yön vermek ve tek tek hale gelmelerini sağlamaktır. B) Debron-coquet yöntemi: Hav iplikleri iki özel bastırıcı çubuk tarafından zikzak şeklinde, birbirlerine paralel olarak hareket eden ve üzerlerine yapıştırıcı sürülmüş iki zemin tabaka üzerine sırayla yapıştırılır. Kurutma işleminden sonra bir bıçak tarafından ortadan kesilerek iki ayrı yüzey elde edilmiş olur. C) Ondüle yöntemine benzer ancak bu yöntemde bir zemin gerekli değildir. Hav iplikleri bastırıcı bir çubuk yardımıyla kanatlı sonsuz taşıma bantının oyukları arasına bastırılarak yerleştirilir. Yerleştirme işlemi yapıldıktan sonra kanatlar kapanır ve oyuklardaki iplikler ilmik şeklini alır. Bu ilmiklerin alt kısımlarına yapıştırıcı madde sürülüp kurutulmasından sonra bukle yüzey elde edilir D) Bastırıcı çubuklar tarafından kıvrım haline getirilen hav iplikleri bir kanalın içerisine doğru itilirler. Kanaldan hemen çıkışta bir tarafa yapıştırıcı madde sürülür ve kurutulur. Daha ileride öbür yüzeyede yapıştırıcı sürülüp kurutulduktan sonra ortadan bıçakla keserek iki ayrı velur halı elde edilir. TAFTİNG YÜZEYLER 1950 yılı ortalarına kadar halı üretimi sadece dokuma tekniği ile belli boyutlarda yapılmaktaydı ve duvardan duvara deyimi henüz bilinmemekteydi. İlk kez tafting tekniği ile uzun metreler halinde geniş halıların üretilmesiyle duvardan duvara döşeme olanağı doğdu ve tafting halılar tekstil sektörüne girmiş oldu. Önceleri tafting yüzey yapımında hammadde olarak sadece yün,kıl, rejenere selüloz ve bunların karışımları kullanılmaktaydı. Sentetik ipliklerin gelişmesi ile bu malzemeler önemlerini kaybetmişlerdir. Buna karşın sentetik iplikler daha çabuk ve farklı boyanabilme özellikleri sayesinde daha çok kullanılmaya başlanmıştır. Tafting Yüzey Üretim Yöntemleri: 1)Tek İğneli Yöntem (El taftingi): El taftinginde tabanca şeklindeki tek iğneli bir taftingleme makinesi ile gergin durumdaki bir zemin yüzey üzerine, üst yüzey oluşturacak hav iplikleri desene uygun ve mümkün olduğunca sık bir şekilde dikilirler. Böylece zemin kumaş ve üst yüzey tabakadan oluşan bir tekstil yüzeyi elde edilir. El taftingi ile yüzey yapımında ilk iş zemin dokunun üzerine istenilen motifin çizimidir. Taftingleme işlemi zeminin arka yüzünden(kullanım sırasında altta kalacak taraftan) yapılır. Bu nedenle işlenecek desen zeminin arka yüzüne çizilir.Üzerine desen çizilmiş zemin doku yatay veya dikey gergefe gerdirilir. Taftingleme makinesine takılan iplikle desen rengine uygun yerlere işlenir. Oluşturulacak hav tabakasının sıklığı ve düzgünlüğü işçinin tecrübe ve yeteneğine bağlıdır. Zemin tabakasının üzerine çizilen desenler işlendikten sonra istenilirse havlar belli bir yükseklikte kesilerek velur bir yüzey elde edilebilir. Elde edilecek ilmek sıklığı her şeyden önce hav ipliğinin kalınlığına bağlıdır. Normal olarak 10 cm lik bir aralık için 20 batış kabul edilmektedir. Dakikadaki batış sayısı çalışan kişinin yeteneğine göre 50-1400 arasında değişir. Halılar iğneleme işlemi bittikten sonra havların sağlamlaştırılması amacıyla tabanları kauçuk ile kaplanır. Kaplama için lateks hava ile püskürtme veya serpme yöntemi ile zemin üzerine aktarılır ve oda sıcaklığında kurumaya bırakılır. 2)Çok İğneli Yöntem: Hav tabakası meydana getirecek ipliklerin çok iğneli bir dikme makinesinde jüt,PP veya sentetikten yapılmış bir zemin üzerine mümkün olduğunca sık dikilmesidir. Bu şekilde bukle yüzeyler elde edilir. Makineye her iğne için bir de bıçak yerleştirilerek meydana gelen ilmeklerin hemen kesilmesiyle velur yüzeyler de elde edilebilir. Daha sonra zemin tabakanın alt yüzü uygun bir kaplama maddesiyle(kauçuk,PVC) kaplanır. Tafting makineleri ile desenlendirme yapmakta mümkündür. 1)Renkli iplik kullanarak desenlendirme 2)Kaydırma ile desenlendirme 3)Rölyef(kabartmalı) desenlendirme MALİMO TEKNİĞİ Malimo ismi MAuersberger(yöntemi bulan kişinin adı) Lİmbach(oturduğu yer) MOlton (dokunun cinsi) kelimelerinin ilk iki harflerinin birleştirilmesi ile ortaya çıkmıştır. Atkı ve çözgü ipliklerinin yanyana ve üstüste yerleştirilerek dikilmesiyle iplikler sabitleştirilmiş ve yeni bir tekstil yüzeyi meydana getirilmiştir. Malimo tekniğinin temeli; Ancak değişik yöntemler ile farklı yüzeylerin elde edilmesi de mümkündür. MALİPOL YÖNTEMİ: Makineye giriş materyali olarak bir taşıyıcı zemin yüzey verilir. (dokuma, örgü,malimo veya malivat cinsinden) Bu taşıyıcı yüzey üzerine hav ipliği, hav platinleri üzerinden dikilir. Bu şekilde zemin yüzeyin bir yüzünde hav diğer yüzünde ise ilmikler bulunur.Bu yöntemle elde edilen yüzeylerin her iki tarafıda kullanılmaktadır. Hav tabakasının uç kısımları kesilirse tüylü(peluş) malzeme elde edilir. Kışlık paltoluk tüylü kumaşlar,elbiselik,deniz ve banyo kıyafetleri için havlı yüzeyler,yatak örtüleri,battaniye üretiminde kullanılır. MALİVAT YÖNTEMİ: Bu teknikte tülbent içinde serbest halde bulunan lifler dikme yoluyla birbirine bağlanmakta ve tülbent yüzey sağlam kullanılabilir bir özellik kazanmaktadır.Elbise ve mantoluk kumaşlar, dekorasyon kumaşları,izolasyon tabakası,halı tabanı ve paketleme malzemesi olarak kullanılır MALİVLİS YÖNTEMİ: Bu yöntemde tülbentler dikiş ipliği kullanılmadan tülbent içindeki lifler yardımıyla dikilirler. İğneler tülbent içindeki lifleri yakalamakta ve bunları dikiş ipliği gibi işlemektedirler. Bu nedenle tülbent yapımında kullanılan liflerin uzun olması gerekir. VOLTEKS YÖNTEMİ: Zemin yüzeyi ile tülbent, tülbentten çekilen elyaf yada elyaf demetleri yardımıyla hav meydana getirirler. Yer döşemeleri,astar,peluş,battaniye ve kürk taklitleri olarak kullanılır. KUNİT YÖNTEMİ: Bu teknikte tülbent tabaka ne dikiş ipliği ne de zemin kumaş kullanmaksızın sadece tülbent içindeki lifleri işleyerek yüzeyde yüzeyde ilmekler oluşturulmakta ve üst yüzeyi örmeyi andıran görünümde oldukça hacimli ve hafif malzemeler üretilmektedir. MULTİKUNİT yönteminde ise çift taraflı ilmeklendirme yapılarak üç boyutlu tekstiller üretilebilmektedir. Oyuncak yapımı için peluş,ambalaj malzemesi,otomobiller için iç döşemelik kumaşlar,ses ve ısı izolasyon tabakaları yapımında kullanılmaktadır. Klasik tekstil üretim yöntemleri olarak bilinen dokuma ve örme dışında birçok tekstil yüzey üretim yöntemi bulunmaktadır. Tafting, nonwoven, yapıştırma, malimo ve kaplama şeklinde sayılabilecek yöntemlerle üretilen bu tür tekstil yüzeyleri DOKUSUZ TEKSTİL YÜZEYLERİ olarak adlandırılmaktadır. Bunlar arasında özellikle nonwoven tekstil ürünleri ülkemiz açısından özel bir öneme sahiptir. Endüstrileşme ve teknolojinin getirdiği insan ihtiyaçlarındaki artış, diğer tekniklerle üretilen materyallere göre daha ucuz olan nonwoven ürünlerine yönelik talebi arttırmıştır. NONWOVEN TEKSTİL YÜZEYLERİ Nonwoven tekstiller hijyenik, tıbbi, mobilya ve mefruşat, konfeksiyon, ayakkabı, otomotiv, ulaşım, jeotekstiller, inşaat, tarım, yalıtım ve ambalaj ürünleri gibi teknik tekstiller ve çok fonksiyonlu tekstillere kadar uzanan geniş bir kullanım yelpazesine sahiptir. Nonwoven tekstil ürünleri tülbent tabaka haline getirilmiş ştapel veya filament şeklindeki elyafların(doğal veya sentetik) mekanik, kimyasal veya ısıl bağlama işlemi sonucu birbirine tutturulması ile elde edilen tekstil yüzeyleridir. Bu ürünlerin üretiminde iplik yerine lifler ve kimyasal maddeler birlikte kullanılarak dokunmamış yüzeyler oluşturmaktadır. Rastgele serilmiş liflerin birbiri ile bağ yapmasıyla oluşmuş ürünler olmaları nedeniyle nonwoven ve kağıt benzer yapısal özelliktedir. Ancak, kağıt üretiminde kullanılan selüloz lifleri kısa ve incedir. Birbirlerine kolayca bağlanırlar. Nonwovende ise lifler daha uzun ve kalındır. Doku oluşturabilmeleri için çeşitli işlemler uygulanır. Ayrıca kağıt oluşturan lifler tamamen rastgele ve yoğun bir şekilde düzenlenmiştir. Nonwovende ise lifler tüm yönlerde ama belli düzende bulunur. Kağıt zayıf,sert,düzgün yapıda iken nonwoven daha güçlü,yumuşak hacimli yapıdadır. NONWOVEN DOKUSU OLUŞTURULMASI İÇİN LİF BAĞLAMA TEKNİKLERİ Lifler mekanik, kimyasal ve ısıl olarak bağlanabilirler. Bağlama işleminde kullanılan teknik ürünün direkt olarak direncini, geçirgenliğini, elastikiyetini ve yumuşaklığını etkiler. Bağlama yönteminin seçiminde çevreyi koruyan enerjinin kullanımı,ekonomiklik, çok yönlü özellik sağlama göz önüne alınarak seçim yapılır. Üretimde kullanılan liflerin uzunluğu, inceliği, kıvrımlılığı, enine kesit şekilleri gibi özelliklerinin yanında, doku bağlama teknikleride dokunun mukavemetini, uzamasını, deformasyondan sonra eski haline gelmesini, yumuşaklık, hacimlilik, tutum gibi özelliklerini belirlemede büyük bir etkiye sahiptir. Bazı özel ürünlerde birden fazla bağlama tekniğide kullanılabilir. a)Kimyasal Bağlama Tekniği: Nonwoven dokusunu oluşturan liflerin yapıştırıcı özelliğindeki kimyasal maddeler yardımıyla birleştirilmesidir.Bu işlemlerde genellikle sulu lateks yapıştırıcıları kullanılır. Örneğin PVA(polivinilasetat) PVC(polivinilklorit) poliakrilikler ve bunların karışımları... Latekslerin yaygın olarak kullanılmasının sebebi ekonomik olmaları, kolay uygulanması ve etkili birleştirme sağlamasıdır. Kimyasal bağlayıcıların lifleri bağlamasında birbirinden farklı 3 basamak vardır. 1) Bağlayıcı maddenin liflere aktarılması 2)Bağlayıcı maddenin bir film tabakası oluşturması 3) Liflerin yapışması Yapıştırıcı(bağlayıcı) madde aplikasyonları: EMDİRME: Tülbent bir bağlayıcı madde çözeltisi ile emdirilir, sıkılır, kurutulur. Kurutma işlemi sırasında bağlayıcı maddelerin migrasyon teklikesi vardır. KÖPÜK APLİKASYONU: Bağlayıcı madde hava ile karıştırılarak köpük haline getirilir ve fulardda empregne edilir. Bu yöntemle elde edilen tülbent yumuşak olur. BASMA: Tülbent üzerine kıvamlaştırılmış bağlayıcı madde patı basılır. PÜSKÜRTME: Bağlayıcı madde elyaf üzerine püskürtülür. Bu yöntem tülbentlerin yüzeysel olarak sabitleştirilmesinde kullanılır. AKTARMA: Tülbentin bir yüzeyine bağlayıcı madde bir aktarma silindiri yardımıyla sürülür. Tülbent üzerine aktarılan lateks kurutma sırasında da migrasyona uğrar. Bu olay kurutma sırasında tülbentin her iki yüzeyindeki suyun buharlaşması sonucu yüzey ve iç kısım arasındaki dengenin bozulması ve içteki nemin yüzeye doğru bağlayıcı madde ile birlikte göç etmesi nedeniyledir. Bunu önlemek için tülbent bağlayıcı madde parçacıklarını büyütücü bir banyodan geçirilir. Büyüyen parçacıklar kolay kolay yer değiştiremezler. Hangi tür bağlayıcının kullanılacağı, malzemeden kullanma sırasında istenecek haslık, tutum ve diğer özelliklere göre belirlenir. Nonwoven üretiminde en çok kimyasal(sentetik) lifler kullanılmaktadır. Bunların arasından da PA,PP ve PES tercih edilmektedir. Bunların yanısıra pamuk, jüt, yün gibi doğal liflerde kullanılabilir. Yapıştırıcı madde kullanılarak sabitleştirilmiş tülbent yüzeylerin özelliklerine lifin en önemli etkileri tabloda görülmektedir. Liflerin kıvrımlılık durumları lif üzerine aktarılacak bağlayıcı madde miktarını etkiler. Kıvrımlılık arttıkça kullanılan bağlayıcı madde miktarı da artar. b)Mekanik Bağlama Tekniği: 1)İğneleme ile bağlama: İğneleme bir levha üzerine sıralanmış ucu tırtıklı birçok iğne tarafından yapılır. İğnenin tülbente batışı, üzerinde iğnelerin geçebileceği şekilde delikler bulunan bastırıcı levhanın delikleri arasından olur. Bir grup iğnenin batışından hemen sonra tülbent bir miktar hareket eder. Bu sırada tülbent yüzeyindeki lifler tarafından hareket yönü doğrultusunda ilmikler oluşur. Alt ölü noktaya ulaşan iğneler geri dönüş için haraket ettiklerinde tırtıkları nedeniyle liflerin birbirine düğümlenmesine ve yüzeyi oluşturmasına neden olur. İğneleme, tek taraflı(üstten)iğneleme, tek taraflı(alttan)iğneleme, tek taraflı(üstten ve alttan)iğneleme, tek taraflı eğik iğneleme, iki taraflı eğik iğneleme,çatı şeklinde iğneleme, uzunlamasına iğneleme, hortum şeklinde iğneleme yöntemlerinden biri ile yapılabilir. 2)Su jeti ile bağlama: Düzelerden yüksek basınç ile püskürtülen su iğneleri yardımıyla tülbent içindeki lifler birbirlerine bağlanmakta ve düğümlenmektedirler. Bu yöntemde herhangi bir termik veya kimyasal işlem uygulanmamasına rağmen mukavemet değerleri oldukça yüksektir. Üretim hızı da iğnelemeye göre fazladır. Ve çok hafif nonwoven kumaşların üretimide mümkündür. İğneleme ile elde edilen ürünler tüylü bir yüzeye sahip olmakta ve yüzeyde iğne izleri görülmekte iken su jeti ile bağlamada herhangi bir iz görülmez. Bazı ürün tiplerinde aynı tülbent ağırlıklarında iğnelemeye göre mukavemet 3 kat daha fazla olabilmektedir. Böylece belli bir mukavemeti daha hafif tülbent yüzeyler üreterek elde etmek mümkün olmakta ve kullanılan liften tasarruf edilmektedir. Su jetine gerekli elektrik enerjisi miktarı iğnelemeye göre daha yüksek olsa bile sağlanan lif ekonomisi nedeniyle elde edilen ürünler daha ucuz olmaktadır. Diğer bir avantajıda kimyasal madde kullanılmadığından çevre dostu üretimdir. Ayrıca su jeti ile üretilen nonwoven ürünleri rulo haline getirilebilmeleri, tutumları iğnelemeye göre daha iyidir. c)Isıl Bağlama Tekniği: Isıl bağlamanın gerçekleştirilebilmesi için tülbent yapımında özel bağlama liflerinin kullanılması gerekir. Bağlayıcı lifler kolay erimeleri ve çözünmeleri sayesinde yanında bulunan liflere kenetlenerek veya yapışarak sabitlenen liflerdir. Bunlar tek komponenetli olabileceği gibi bikomponent halinde olanları da vardır. Özel bağlayıcı lifler üç gruba ayrılır. 1) Çözünme özelliğine sahip olanlar(PVA lifleri): Bu gruba dahil lifler su içinde yükselen sıcaklıklarla birlikte şişerler, sıcaklık arttıkça jel ve sonrada çözelti halini alırlar. Çözücü madde içinde (60-80 C su) çözünmüş halde bulunacak bağlayıcı madde oranı en az %25 civarında olmalıdır. Karışım çözelti tülbent yüzeye emdirilir ve kurutulur.2) Erime özelliğine sahip olanlar (bikomponent lifler): Eriyebilen lifler iki gruba ayrılır. a) Tamamen eriyen lifler b)Kısmen eriyen lifler 1.durumda bağlayıcı liflerin erimesinden tekstil yüzeyindeki lif miktarı veya elyaf yoğunluğu azalır. Ayrıca 1.durumda dikkat edilmesi gereken nokta bütün sentetik liflerin erime derecelerinde büzülmesidir. Bu yüzeyin üst görünümünü değiştirebilir. 3) Yapıştırma özelliğine sahip olanlar(Çekilmemiş PES lifleri ): Liflerin ilk kez camlaşma noktalarına kadar ısıtılmaları halinde lif yumuşak ve yapışkan bir hal alır. Lifler kuru ise camlaşma noktası 80 C civarında nemli ise daha düşük olmaktadır. Özel yöntemler: Termik fiksajda diğer bir imkanda eriyebilen toz yapıştırıcılar ve folyolar ile sabitleştirmedir. Isı etkisi altında toz veya folyo halindeki yapıştırıcı madde aktifleşerek üzerinde bulunduğu lifleri birbirine bağlar. Büzülme yolu ile sabitleştirme: Birçok lif tipi kimyasal yapıları veya özel üretim yöntemleri nedeniyle belli etkiler altında büzülürler. Bu esnada boyları kısalır ve kalınlıkları artar. Lifte bir kıvrımlılık meydana gelir ve bu kıvrımların birbirine dolanmasıyla da sabitleşme oluşur.Büzülme özelliğine sahip lifler tülbent içinde %100 oranında kullanılmazlar, diğer liflerle karıştırılırlar. Büzülme özelliğine sahip lif oranı az olursa tülbent mukavemeti düşük, çok olursa ise sert tutumlu olur. Büzme işlemi kuru sıcak hava, sıcak su ve doymuş buhar ile gerçekleştirilebilir. YAPIŞTIRMA YÖNTEMLERİ İLE DOKUSUZ YÜZEY ELDESİ Bu yüzeylerin üretimi uygun bir zemin tabaka üzerine hav tabakasının çeşitli yöntemlerle bir yapıştırıcı madde ile yapıştırılması esasına dayanmaktadır.Zemin olarak doğal veya kimyasal liflerden dokunmuş veya dokusuz kumaşlar kullanılabilir. Çoğunlukla halı üretiminde kullanılan yapıştırma yöntemi 4 ana gruba ayrılır.A) Zemin tabakalı ve tek taraflı yapıştırma yöntemi B) Zemin tabakalı ve çift taraflı yapıştırma yöntemi C) Zemin tabakasız ve tek taraflı yapıştırma yöntemi D) Zemin tabakasız ve çift taraflı yapıştırma yöntemi A) Uygun bir zemin üzerine önce yapıştırıcı madde sürülür ve bunun üzerine lif veya iplikler yapıştırılıp kurutulur. En çok kullanılan yöntemler; 1)Ondüle yöntemi: Hav tabakasını oluşturacak iplikler çözgü gibi gelir ve dişli çark şeklinde karşılıklı çalışan iki silindirin olukları arasında kıvrımlaştıktan sonra üzerine yapıştırıcı sürülmüş olan zemin ile birleşerek üst yüzey oluşturulur. 2) Hav iplikleri dikdörtgen şeklindeki metal çubuklar üzerine spiral şeklinde sarıldıktan sonra üzerinde yapıştırıcı madde bulunan zemin tabakaya bastırılırlar. Kurutucudan geçtikten sonra bir bıçak ile metal çubukların üzerinde kesilerek üst yüzey havlarını meydana getirirler. 3)Hav iplikleri eğik bir kaydırma plakası üzerinden kaydırıcı çubuk tarafından alınarak,bastırıcı çubuk yardımıyla ilmik görünümünde kıvrımların oluşması sağlanır. Kıvrımlar üzerine daha önceden yapıştırıcı madde sürülmüş olan zemin tabaka üzerinde oluşturulur. 4)Sonsuz lif kabloları bir bıçak tarafından istenilen uzunlukta kesilmekte ve kesilen kısa lifler sevk kanalına sürülerek, üzerine yapıştırıcı sürülmüş olan zemin tabakaya doğru itilirler. 5)Zemin kumaş üzerine herhangi bir şekilde yapıştırıcı madde aktarılmasından sonra, çok kısa (2-4 mm) kesilmiş liflerin elekrostatik alan yardımıyla dik olarak sabitlenmesidir. Elektrostatik alanın görevi lifler ve zemin tabakanın bulunduğu yerleri zıt yüklerle yükleyerek, dağınık bulunan liflere yön vermek ve tek tek hale gelmelerini sağlamaktır. B) Debron-coquet yöntemi: Hav iplikleri iki özel bastırıcı çubuk tarafından zikzak şeklinde, birbirlerine paralel olarak hareket eden ve üzerlerine yapıştırıcı sürülmüş iki zemin tabaka üzerine sırayla yapıştırılır. Kurutma işleminden sonra bir bıçak tarafından ortadan kesilerek iki ayrı yüzey elde edilmiş olur. C) Ondüle yöntemine benzer ancak bu yöntemde bir zemin gerekli değildir. Hav iplikleri bastırıcı bir çubuk yardımıyla kanatlı sonsuz taşıma bantının oyukları arasına bastırılarak yerleştirilir. Yerleştirme işlemi yapıldıktan sonra kanatlar kapanır ve oyuklardaki iplikler ilmik şeklini alır. Bu ilmiklerin alt kısımlarına yapıştırıcı madde sürülüp kurutulmasından sonra bukle yüzey elde edilir D) Bastırıcı çubuklar tarafından kıvrım haline getirilen hav iplikleri bir kanalın içerisine doğru itilirler. Kanaldan hemen çıkışta bir tarafa yapıştırıcı madde sürülür ve kurutulur. Daha ileride öbür yüzeyede yapıştırıcı sürülüp kurutulduktan sonra ortadan bıçakla keserek iki ayrı velur halı elde edilir. TAFTİNG YÜZEYLER 1950 yılı ortalarına kadar halı üretimi sadece dokuma tekniği ile belli boyutlarda yapılmaktaydı ve duvardan duvara deyimi henüz bilinmemekteydi. İlk kez tafting tekniği ile uzun metreler halinde geniş halıların üretilmesiyle duvardan duvara döşeme olanağı doğdu ve tafting halılar tekstil sektörüne girmiş oldu. Önceleri tafting yüzey yapımında hammadde olarak sadece yün,kıl, rejenere selüloz ve bunların karışımları kullanılmaktaydı. Sentetik ipliklerin gelişmesi ile bu malzemeler önemlerini kaybetmişlerdir. Buna karşın sentetik iplikler daha çabuk ve farklı boyanabilme özellikleri sayesinde daha çok kullanılmaya başlanmıştır. Tafting Yüzey Üretim Yöntemleri: 1)Tek İğneli Yöntem (El taftingi): El taftinginde tabanca şeklindeki tek iğneli bir taftingleme makinesi ile gergin durumdaki bir zemin yüzey üzerine, üst yüzey oluşturacak hav iplikleri desene uygun ve mümkün olduğunca sık bir şekilde dikilirler. Böylece zemin kumaş ve üst yüzey tabakadan oluşan bir tekstil yüzeyi elde edilir. El taftingi ile yüzey yapımında ilk iş zemin dokunun üzerine istenilen motifin çizimidir. Taftingleme işlemi zeminin arka yüzünden(kullanım sırasında altta kalacak taraftan) yapılır. Bu nedenle işlenecek desen zeminin arka yüzüne çizilir.Üzerine desen çizilmiş zemin doku yatay veya dikey gergefe gerdirilir. Taftingleme makinesine takılan iplikle desen rengine uygun yerlere işlenir. Oluşturulacak hav tabakasının sıklığı ve düzgünlüğü işçinin tecrübe ve yeteneğine bağlıdır. Zemin tabakasının üzerine çizilen desenler işlendikten sonra istenilirse havlar belli bir yükseklikte kesilerek velur bir yüzey elde edilebilir. Elde edilecek ilmek sıklığı her şeyden önce hav ipliğinin kalınlığına bağlıdır. Normal olarak 10 cm lik bir aralık için 20 batış kabul edilmektedir. Dakikadaki batış sayısı çalışan kişinin yeteneğine göre 50-1400 arasında değişir. Halılar iğneleme işlemi bittikten sonra havların sağlamlaştırılması amacıyla tabanları kauçuk ile kaplanır. Kaplama için lateks hava ile püskürtme veya serpme yöntemi ile zemin üzerine aktarılır ve oda sıcaklığında kurumaya bırakılır. 2)Çok İğneli Yöntem: Hav tabakası meydana getirecek ipliklerin çok iğneli bir dikme makinesinde jüt,PP veya sentetikten yapılmış bir zemin üzerine mümkün olduğunca sık dikilmesidir. Bu şekilde bukle yüzeyler elde edilir. Makineye her iğne için bir de bıçak yerleştirilerek meydana gelen ilmeklerin hemen kesilmesiyle velur yüzeyler de elde edilebilir. Daha sonra zemin tabakanın alt yüzü uygun bir kaplama maddesiyle(kauçuk,PVC) kaplanır. Tafting makineleri ile desenlendirme yapmakta mümkündür. 1)Renkli iplik kullanarak desenlendirme 2)Kaydırma ile desenlendirme 3)Rölyef(kabartmalı) desenlendirme MALİMO TEKNİĞİ Malimo ismi MAuersberger(yöntemi bulan kişinin adı) Lİmbach(oturduğu yer) MOlton (dokunun cinsi) kelimelerinin ilk iki harflerinin birleştirilmesi ile ortaya çıkmıştır. Atkı ve çözgü ipliklerinin yanyana ve üstüste yerleştirilerek dikilmesiyle iplikler sabitleştirilmiş ve yeni bir tekstil yüzeyi meydana getirilmiştir. Malimo tekniğinin temeli; Ancak değişik yöntemler ile farklı yüzeylerin elde edilmesi de mümkündür. MALİPOL YÖNTEMİ: Makineye giriş materyali olarak bir taşıyıcı zemin yüzey verilir. (dokuma, örgü,malimo veya malivat cinsinden) Bu taşıyıcı yüzey üzerine hav ipliği, hav platinleri üzerinden dikilir. Bu şekilde zemin yüzeyin bir yüzünde hav diğer yüzünde ise ilmikler bulunur.Bu yöntemle elde edilen yüzeylerin her iki tarafıda kullanılmaktadır. Hav tabakasının uç kısımları kesilirse tüylü(peluş) malzeme elde edilir. Kışlık paltoluk tüylü kumaşlar,elbiselik,deniz ve banyo kıyafetleri için havlı yüzeyler,yatak örtüleri,battaniye üretiminde kullanılır. MALİVAT YÖNTEMİ: Bu teknikte tülbent içinde serbest halde bulunan lifler dikme yoluyla birbirine bağlanmakta ve tülbent yüzey sağlam kullanılabilir bir özellik kazanmaktadır.Elbise ve mantoluk kumaşlar, dekorasyon kumaşları,izolasyon tabakası,halı tabanı ve paketleme malzemesi olarak kullanılır MALİVLİS YÖNTEMİ: Bu yöntemde tülbentler dikiş ipliği kullanılmadan tülbent içindeki lifler yardımıyla dikilirler. İğneler tülbent içindeki lifleri yakalamakta ve bunları dikiş ipliği gibi işlemektedirler. Bu nedenle tülbent yapımında kullanılan liflerin uzun olması gerekir. VOLTEKS YÖNTEMİ: Zemin yüzeyi ile tülbent, tülbentten çekilen elyaf yada elyaf demetleri yardımıyla hav meydana getirirler. Yer döşemeleri,astar,peluş,battaniye ve kürk taklitleri olarak kullanılır. KUNİT YÖNTEMİ: Bu teknikte tülbent tabaka ne dikiş ipliği ne de zemin kumaş kullanmaksızın sadece tülbent içindeki lifleri işleyerek yüzeyde yüzeyde ilmekler oluşturulmakta ve üst yüzeyi örmeyi andıran görünümde oldukça hacimli ve hafif malzemeler üretilmektedir. MULTİKUNİT yönteminde ise çift taraflı ilmeklendirme yapılarak üç boyutlu tekstiller üretilebilmektedir. Oyuncak yapımı için peluş,ambalaj malzemesi,otomobiller için iç döşemelik kumaşlar,ses ve ısı izolasyon tabakaları yapımında kullanılmaktadır.
Diğer Kaynaklar Klasik tekstil üretim yöntemleri olarak bilinen dokuma ve örme dışında birçok tekstil yüzey üretim yöntemi bulunmaktadır. Tafting, nonwoven, yapıştırma, malimo ve kaplama şeklinde sayılabilecek yöntemlerle üretilen bu tür tekstil yüzeyleri DOKUSUZ TEKSTİL YÜZEYLERİ olarak adlandırılmaktadır. Bunlar arasında özellikle nonwoven tekstil ürünleri ülkemiz açısından özel bir öneme sahiptir. Endüstrileşme ve teknolojinin getirdiği insan ihtiyaçlarındaki artış, diğer tekniklerle üretilen materyallere göre daha ucuz olan nonwoven ürünlerine yönelik talebi arttırmıştır. NONWOVEN TEKSTİL YÜZEYLERİ Nonwoven tekstiller hijyenik, tıbbi, mobilya ve mefruşat, konfeksiyon, ayakkabı, otomotiv, ulaşım, jeotekstiller, inşaat, tarım, yalıtım ve ambalaj ürünleri gibi teknik tekstiller ve çok fonksiyonlu tekstillere kadar uzanan geniş bir kullanım yelpazesine sahiptir. Nonwoven tekstil ürünleri tülbent tabaka haline getirilmiş ştapel veya filament şeklindeki elyafların(doğal veya sentetik) mekanik, kimyasal veya ısıl bağlama işlemi sonucu birbirine tutturulması ile elde edilen tekstil yüzeyleridir. Bu ürünlerin üretiminde iplik yerine lifler ve kimyasal maddeler birlikte kullanılarak dokunmamış yüzeyler oluşturmaktadır. Rastgele serilmiş liflerin birbiri ile bağ yapmasıyla oluşmuş ürünler olmaları nedeniyle nonwoven ve kağıt benzer yapısal özelliktedir. Ancak, kağıt üretiminde kullanılan selüloz lifleri kısa ve incedir. Birbirlerine kolayca bağlanırlar. Nonwovende ise lifler daha uzun ve kalındır. Doku oluşturabilmeleri için çeşitli işlemler uygulanır. Ayrıca kağıt oluşturan lifler tamamen rastgele ve yoğun bir şekilde düzenlenmiştir. Nonwovende ise lifler tüm yönlerde ama belli düzende bulunur. Kağıt zayıf,sert,düzgün yapıda iken nonwoven daha güçlü,yumuşak hacimli yapıdadır. NONWOVEN DOKUSU OLUŞTURULMASI İÇİN LİF BAĞLAMA TEKNİKLERİ Lifler mekanik, kimyasal ve ısıl olarak bağlanabilirler. Bağlama işleminde kullanılan teknik ürünün direkt olarak direncini, geçirgenliğini, elastikiyetini ve yumuşaklığını etkiler. Bağlama yönteminin seçiminde çevreyi koruyan enerjinin kullanımı,ekonomiklik, çok yönlü özellik sağlama göz önüne alınarak seçim yapılır. Üretimde kullanılan liflerin uzunluğu, inceliği, kıvrımlılığı, enine kesit şekilleri gibi özelliklerinin yanında, doku bağlama teknikleride dokunun mukavemetini, uzamasını, deformasyondan sonra eski haline gelmesini, yumuşaklık, hacimlilik, tutum gibi özelliklerini belirlemede büyük bir etkiye sahiptir. Bazı özel ürünlerde birden fazla bağlama tekniğide kullanılabilir. a)Kimyasal Bağlama Tekniği: Nonwoven dokusunu oluşturan liflerin yapıştırıcı özelliğindeki kimyasal maddeler yardımıyla birleştirilmesidir.Bu işlemlerde genellikle sulu lateks yapıştırıcıları kullanılır. Örneğin PVA(polivinilasetat) PVC(polivinilklorit) poliakrilikler ve bunların karışımları... Latekslerin yaygın olarak kullanılmasının sebebi ekonomik olmaları, kolay uygulanması ve etkili birleştirme sağlamasıdır. Kimyasal bağlayıcıların lifleri bağlamasında birbirinden farklı 3 basamak vardır. 1) Bağlayıcı maddenin liflere aktarılması 2)Bağlayıcı maddenin bir film tabakası oluşturması 3) Liflerin yapışması Yapıştırıcı(bağlayıcı) madde aplikasyonları: EMDİRME: Tülbent bir bağlayıcı madde çözeltisi ile emdirilir, sıkılır, kurutulur. Kurutma işlemi sırasında bağlayıcı maddelerin migrasyon teklikesi vardır. KÖPÜK APLİKASYONU: Bağlayıcı madde hava ile karıştırılarak köpük haline getirilir ve fulardda empregne edilir. Bu yöntemle elde edilen tülbent yumuşak olur. BASMA: Tülbent üzerine kıvamlaştırılmış bağlayıcı madde patı basılır. PÜSKÜRTME: Bağlayıcı madde elyaf üzerine püskürtülür. Bu yöntem tülbentlerin yüzeysel olarak sabitleştirilmesinde kullanılır. AKTARMA: Tülbentin bir yüzeyine bağlayıcı madde bir aktarma silindiri yardımıyla sürülür. Tülbent üzerine aktarılan lateks kurutma sırasında da migrasyona uğrar. Bu olay kurutma sırasında tülbentin her iki yüzeyindeki suyun buharlaşması sonucu yüzey ve iç kısım arasındaki dengenin bozulması ve içteki nemin yüzeye doğru bağlayıcı madde ile birlikte göç etmesi nedeniyledir. Bunu önlemek için tülbent bağlayıcı madde parçacıklarını büyütücü bir banyodan geçirilir. Büyüyen parçacıklar kolay kolay yer değiştiremezler. Hangi tür bağlayıcının kullanılacağı, malzemeden kullanma sırasında istenecek haslık, tutum ve diğer özelliklere göre belirlenir. Nonwoven üretiminde en çok kimyasal(sentetik) lifler kullanılmaktadır. Bunların arasından da PA,PP ve PES tercih edilmektedir. Bunların yanısıra pamuk, jüt, yün gibi doğal liflerde kullanılabilir. Yapıştırıcı madde kullanılarak sabitleştirilmiş tülbent yüzeylerin özelliklerine lifin en önemli etkileri tabloda görülmektedir. Liflerin kıvrımlılık durumları lif üzerine aktarılacak bağlayıcı madde miktarını etkiler. Kıvrımlılık arttıkça kullanılan bağlayıcı madde miktarı da artar. b)Mekanik Bağlama Tekniği: 1)İğneleme ile bağlama: İğneleme bir levha üzerine sıralanmış ucu tırtıklı birçok iğne tarafından yapılır. İğnenin tülbente batışı, üzerinde iğnelerin geçebileceği şekilde delikler bulunan bastırıcı levhanın delikleri arasından olur. Bir grup iğnenin batışından hemen sonra tülbent bir miktar hareket eder. Bu sırada tülbent yüzeyindeki lifler tarafından hareket yönü doğrultusunda ilmikler oluşur. Alt ölü noktaya ulaşan iğneler geri dönüş için haraket ettiklerinde tırtıkları nedeniyle liflerin birbirine düğümlenmesine ve yüzeyi oluşturmasına neden olur. İğneleme, tek taraflı(üstten)iğneleme, tek taraflı(alttan)iğneleme, tek taraflı(üstten ve alttan)iğneleme, tek taraflı eğik iğneleme, iki taraflı eğik iğneleme,çatı şeklinde iğneleme, uzunlamasına iğneleme, hortum şeklinde iğneleme yöntemlerinden biri ile yapılabilir. 2)Su jeti ile bağlama: Düzelerden yüksek basınç ile püskürtülen su iğneleri yardımıyla tülbent içindeki lifler birbirlerine bağlanmakta ve düğümlenmektedirler. Bu yöntemde herhangi bir termik veya kimyasal işlem uygulanmamasına rağmen mukavemet değerleri oldukça yüksektir. Üretim hızı da iğnelemeye göre fazladır. Ve çok hafif nonwoven kumaşların üretimide mümkündür. İğneleme ile elde edilen ürünler tüylü bir yüzeye sahip olmakta ve yüzeyde iğne izleri görülmekte iken su jeti ile bağlamada herhangi bir iz görülmez. Bazı ürün tiplerinde aynı tülbent ağırlıklarında iğnelemeye göre mukavemet 3 kat daha fazla olabilmektedir. Böylece belli bir mukavemeti daha hafif tülbent yüzeyler üreterek elde etmek mümkün olmakta ve kullanılan liften tasarruf edilmektedir. Su jetine gerekli elektrik enerjisi miktarı iğnelemeye göre daha yüksek olsa bile sağlanan lif ekonomisi nedeniyle elde edilen ürünler daha ucuz olmaktadır. Diğer bir avantajıda kimyasal madde kullanılmadığından çevre dostu üretimdir. Ayrıca su jeti ile üretilen nonwoven ürünleri rulo haline getirilebilmeleri, tutumları iğnelemeye göre daha iyidir. c)Isıl Bağlama Tekniği: Isıl bağlamanın gerçekleştirilebilmesi için tülbent yapımında özel bağlama liflerinin kullanılması gerekir. Bağlayıcı lifler kolay erimeleri ve çözünmeleri sayesinde yanında bulunan liflere kenetlenerek veya yapışarak sabitlenen liflerdir. Bunlar tek komponenetli olabileceği gibi bikomponent halinde olanları da vardır. Özel bağlayıcı lifler üç gruba ayrılır. 1) Çözünme özelliğine sahip olanlar(PVA lifleri): Bu gruba dahil lifler su içinde yükselen sıcaklıklarla birlikte şişerler, sıcaklık arttıkça jel ve sonrada çözelti halini alırlar. Çözücü madde içinde (60-80 C su) çözünmüş halde bulunacak bağlayıcı madde oranı en az %25 civarında olmalıdır. Karışım çözelti tülbent yüzeye emdirilir ve kurutulur.2) Erime özelliğine sahip olanlar (bikomponent lifler): Eriyebilen lifler iki gruba ayrılır. a) Tamamen eriyen lifler b)Kısmen eriyen lifler 1.durumda bağlayıcı liflerin erimesinden tekstil yüzeyindeki lif miktarı veya elyaf yoğunluğu azalır. Ayrıca 1.durumda dikkat edilmesi gereken nokta bütün sentetik liflerin erime derecelerinde büzülmesidir. Bu yüzeyin üst görünümünü değiştirebilir. 3) Yapıştırma özelliğine sahip olanlar(Çekilmemiş PES lifleri ): Liflerin ilk kez camlaşma noktalarına kadar ısıtılmaları halinde lif yumuşak ve yapışkan bir hal alır. Lifler kuru ise camlaşma noktası 80 C civarında nemli ise daha düşük olmaktadır. Özel yöntemler: Termik fiksajda diğer bir imkanda eriyebilen toz yapıştırıcılar ve folyolar ile sabitleştirmedir. Isı etkisi altında toz veya folyo halindeki yapıştırıcı madde aktifleşerek üzerinde bulunduğu lifleri birbirine bağlar. Büzülme yolu ile sabitleştirme: Birçok lif tipi kimyasal yapıları veya özel üretim yöntemleri nedeniyle belli etkiler altında büzülürler. Bu esnada boyları kısalır ve kalınlıkları artar. Lifte bir kıvrımlılık meydana gelir ve bu kıvrımların birbirine dolanmasıyla da sabitleşme oluşur.Büzülme özelliğine sahip lifler tülbent içinde %100 oranında kullanılmazlar, diğer liflerle karıştırılırlar. Büzülme özelliğine sahip lif oranı az olursa tülbent mukavemeti düşük, çok olursa ise sert tutumlu olur. Büzme işlemi kuru sıcak hava, sıcak su ve doymuş buhar ile gerçekleştirilebilir. YAPIŞTIRMA YÖNTEMLERİ İLE DOKUSUZ YÜZEY ELDESİ Bu yüzeylerin üretimi uygun bir zemin tabaka üzerine hav tabakasının çeşitli yöntemlerle bir yapıştırıcı madde ile yapıştırılması esasına dayanmaktadır.Zemin olarak doğal veya kimyasal liflerden dokunmuş veya dokusuz kumaşlar kullanılabilir. Çoğunlukla halı üretiminde kullanılan yapıştırma yöntemi 4 ana gruba ayrılır.A) Zemin tabakalı ve tek taraflı yapıştırma yöntemi B) Zemin tabakalı ve çift taraflı yapıştırma yöntemi C) Zemin tabakasız ve tek taraflı yapıştırma yöntemi D) Zemin tabakasız ve çift taraflı yapıştırma yöntemi A) Uygun bir zemin üzerine önce yapıştırıcı madde sürülür ve bunun üzerine lif veya iplikler yapıştırılıp kurutulur. En çok kullanılan yöntemler; 1)Ondüle yöntemi: Hav tabakasını oluşturacak iplikler çözgü gibi gelir ve dişli çark şeklinde karşılıklı çalışan iki silindirin olukları arasında kıvrımlaştıktan sonra üzerine yapıştırıcı sürülmüş olan zemin ile birleşerek üst yüzey oluşturulur. 2) Hav iplikleri dikdörtgen şeklindeki metal çubuklar üzerine spiral şeklinde sarıldıktan sonra üzerinde yapıştırıcı madde bulunan zemin tabakaya bastırılırlar. Kurutucudan geçtikten sonra bir bıçak ile metal çubukların üzerinde kesilerek üst yüzey havlarını meydana getirirler. 3)Hav iplikleri eğik bir kaydırma plakası üzerinden kaydırıcı çubuk tarafından alınarak,bastırıcı çubuk yardımıyla ilmik görünümünde kıvrımların oluşması sağlanır. Kıvrımlar üzerine daha önceden yapıştırıcı madde sürülmüş olan zemin tabaka üzerinde oluşturulur. 4)Sonsuz lif kabloları bir bıçak tarafından istenilen uzunlukta kesilmekte ve kesilen kısa lifler sevk kanalına sürülerek, üzerine yapıştırıcı sürülmüş olan zemin tabakaya doğru itilirler. 5)Zemin kumaş üzerine herhangi bir şekilde yapıştırıcı madde aktarılmasından sonra, çok kısa (2-4 mm) kesilmiş liflerin elekrostatik alan yardımıyla dik olarak sabitlenmesidir. Elektrostatik alanın görevi lifler ve zemin tabakanın bulunduğu yerleri zıt yüklerle yükleyerek, dağınık bulunan liflere yön vermek ve tek tek hale gelmelerini sağlamaktır. B) Debron-coquet yöntemi: Hav iplikleri iki özel bastırıcı çubuk tarafından zikzak şeklinde, birbirlerine paralel olarak hareket eden ve üzerlerine yapıştırıcı sürülmüş iki zemin tabaka üzerine sırayla yapıştırılır. Kurutma işleminden sonra bir bıçak tarafından ortadan kesilerek iki ayrı yüzey elde edilmiş olur. C) Ondüle yöntemine benzer ancak bu yöntemde bir zemin gerekli değildir. Hav iplikleri bastırıcı bir çubuk yardımıyla kanatlı sonsuz taşıma bantının oyukları arasına bastırılarak yerleştirilir. Yerleştirme işlemi yapıldıktan sonra kanatlar kapanır ve oyuklardaki iplikler ilmik şeklini alır. Bu ilmiklerin alt kısımlarına yapıştırıcı madde sürülüp kurutulmasından sonra bukle yüzey elde edilir D) Bastırıcı çubuklar tarafından kıvrım haline getirilen hav iplikleri bir kanalın içerisine doğru itilirler. Kanaldan hemen çıkışta bir tarafa yapıştırıcı madde sürülür ve kurutulur. Daha ileride öbür yüzeyede yapıştırıcı sürülüp kurutulduktan sonra ortadan bıçakla keserek iki ayrı velur halı elde edilir. TAFTİNG YÜZEYLER 1950 yılı ortalarına kadar halı üretimi sadece dokuma tekniği ile belli boyutlarda yapılmaktaydı ve duvardan duvara deyimi henüz bilinmemekteydi. İlk kez tafting tekniği ile uzun metreler halinde geniş halıların üretilmesiyle duvardan duvara döşeme olanağı doğdu ve tafting halılar tekstil sektörüne girmiş oldu. Önceleri tafting yüzey yapımında hammadde olarak sadece yün,kıl, rejenere selüloz ve bunların karışımları kullanılmaktaydı. Sentetik ipliklerin gelişmesi ile bu malzemeler önemlerini kaybetmişlerdir. Buna karşın sentetik iplikler daha çabuk ve farklı boyanabilme özellikleri sayesinde daha çok kullanılmaya başlanmıştır. Tafting Yüzey Üretim Yöntemleri: 1)Tek İğneli Yöntem (El taftingi): El taftinginde tabanca şeklindeki tek iğneli bir taftingleme makinesi ile gergin durumdaki bir zemin yüzey üzerine, üst yüzey oluşturacak hav iplikleri desene uygun ve mümkün olduğunca sık bir şekilde dikilirler. Böylece zemin kumaş ve üst yüzey tabakadan oluşan bir tekstil yüzeyi elde edilir. El taftingi ile yüzey yapımında ilk iş zemin dokunun üzerine istenilen motifin çizimidir. Taftingleme işlemi zeminin arka yüzünden(kullanım sırasında altta kalacak taraftan) yapılır. Bu nedenle işlenecek desen zeminin arka yüzüne çizilir.Üzerine desen çizilmiş zemin doku yatay veya dikey gergefe gerdirilir. Taftingleme makinesine takılan iplikle desen rengine uygun yerlere işlenir. Oluşturulacak hav tabakasının sıklığı ve düzgünlüğü işçinin tecrübe ve yeteneğine bağlıdır. Zemin tabakasının üzerine çizilen desenler işlendikten sonra istenilirse havlar belli bir yükseklikte kesilerek velur bir yüzey elde edilebilir. Elde edilecek ilmek sıklığı her şeyden önce hav ipliğinin kalınlığına bağlıdır. Normal olarak 10 cm lik bir aralık için 20 batış kabul edilmektedir. Dakikadaki batış sayısı çalışan kişinin yeteneğine göre 50-1400 arasında değişir. Halılar iğneleme işlemi bittikten sonra havların sağlamlaştırılması amacıyla tabanları kauçuk ile kaplanır. Kaplama için lateks hava ile püskürtme veya serpme yöntemi ile zemin üzerine aktarılır ve oda sıcaklığında kurumaya bırakılır. 2)Çok İğneli Yöntem: Hav tabakası meydana getirecek ipliklerin çok iğneli bir dikme makinesinde jüt,PP veya sentetikten yapılmış bir zemin üzerine mümkün olduğunca sık dikilmesidir. Bu şekilde bukle yüzeyler elde edilir. Makineye her iğne için bir de bıçak yerleştirilerek meydana gelen ilmeklerin hemen kesilmesiyle velur yüzeyler de elde edilebilir. Daha sonra zemin tabakanın alt yüzü uygun bir kaplama maddesiyle(kauçuk,PVC) kaplanır. Tafting makineleri ile desenlendirme yapmakta mümkündür. 1)Renkli iplik kullanarak desenlendirme 2)Kaydırma ile desenlendirme 3)Rölyef(kabartmalı) desenlendirme MALİMO TEKNİĞİ Malimo ismi MAuersberger(yöntemi bulan kişinin adı) Lİmbach(oturduğu yer) MOlton (dokunun cinsi) kelimelerinin ilk iki harflerinin birleştirilmesi ile ortaya çıkmıştır. Atkı ve çözgü ipliklerinin yanyana ve üstüste yerleştirilerek dikilmesiyle iplikler sabitleştirilmiş ve yeni bir tekstil yüzeyi meydana getirilmiştir. Malimo tekniğinin temeli; Ancak değişik yöntemler ile farklı yüzeylerin elde edilmesi de mümkündür. MALİPOL YÖNTEMİ: Makineye giriş materyali olarak bir taşıyıcı zemin yüzey verilir. (dokuma, örgü,malimo veya malivat cinsinden) Bu taşıyıcı yüzey üzerine hav ipliği, hav platinleri üzerinden dikilir. Bu şekilde zemin yüzeyin bir yüzünde hav diğer yüzünde ise ilmikler bulunur.Bu yöntemle elde edilen yüzeylerin her iki tarafıda kullanılmaktadır. Hav tabakasının uç kısımları kesilirse tüylü(peluş) malzeme elde edilir. Kışlık paltoluk tüylü kumaşlar,elbiselik,deniz ve banyo kıyafetleri için havlı yüzeyler,yatak örtüleri,battaniye üretiminde kullanılır. MALİVAT YÖNTEMİ: Bu teknikte tülbent içinde serbest halde bulunan lifler dikme yoluyla birbirine bağlanmakta ve tülbent yüzey sağlam kullanılabilir bir özellik kazanmaktadır.Elbise ve mantoluk kumaşlar, dekorasyon kumaşları,izolasyon tabakası,halı tabanı ve paketleme malzemesi olarak kullanılır MALİVLİS YÖNTEMİ: Bu yöntemde tülbentler dikiş ipliği kullanılmadan tülbent içindeki lifler yardımıyla dikilirler. İğneler tülbent içindeki lifleri yakalamakta ve bunları dikiş ipliği gibi işlemektedirler. Bu nedenle tülbent yapımında kullanılan liflerin uzun olması gerekir. VOLTEKS YÖNTEMİ: Zemin yüzeyi ile tülbent, tülbentten çekilen elyaf yada elyaf demetleri yardımıyla hav meydana getirirler. Yer döşemeleri,astar,peluş,battaniye ve kürk taklitleri olarak kullanılır. KUNİT YÖNTEMİ: Bu teknikte tülbent tabaka ne dikiş ipliği ne de zemin kumaş kullanmaksızın sadece tülbent içindeki lifleri işleyerek yüzeyde yüzeyde ilmekler oluşturulmakta ve üst yüzeyi örmeyi andıran görünümde oldukça hacimli ve hafif malzemeler üretilmektedir. MULTİKUNİT yönteminde ise çift taraflı ilmeklendirme yapılarak üç boyutlu tekstiller üretilebilmektedir. Oyuncak yapımı için peluş,ambalaj malzemesi,otomobiller için iç döşemelik kumaşlar,ses ve ısı izolasyon tabakaları yapımında kullanılmaktadır. Klasik tekstil üretim yöntemleri olarak bilinen dokuma ve örme dışında birçok tekstil yüzey üretim yöntemi bulunmaktadır. Tafting, nonwoven, yapıştırma, malimo ve kaplama şeklinde sayılabilecek yöntemlerle üretilen bu tür tekstil yüzeyleri DOKUSUZ TEKSTİL YÜZEYLERİ olarak adlandırılmaktadır. Bunlar arasında özellikle nonwoven tekstil ürünleri ülkemiz açısından özel bir öneme sahiptir. Endüstrileşme ve teknolojinin getirdiği insan ihtiyaçlarındaki artış, diğer tekniklerle üretilen materyallere göre daha ucuz olan nonwoven ürünlerine yönelik talebi arttırmıştır. NONWOVEN TEKSTİL YÜZEYLERİ Nonwoven tekstiller hijyenik, tıbbi, mobilya ve mefruşat, konfeksiyon, ayakkabı, otomotiv, ulaşım, jeotekstiller, inşaat, tarım, yalıtım ve ambalaj ürünleri gibi teknik tekstiller ve çok fonksiyonlu tekstillere kadar uzanan geniş bir kullanım yelpazesine sahiptir. Nonwoven tekstil ürünleri tülbent tabaka haline getirilmiş ştapel veya filament şeklindeki elyafların(doğal veya sentetik) mekanik, kimyasal veya ısıl bağlama işlemi sonucu birbirine tutturulması ile elde edilen tekstil yüzeyleridir. Bu ürünlerin üretiminde iplik yerine lifler ve kimyasal maddeler birlikte kullanılarak dokunmamış yüzeyler oluşturmaktadır. Rastgele serilmiş liflerin birbiri ile bağ yapmasıyla oluşmuş ürünler olmaları nedeniyle nonwoven ve kağıt benzer yapısal özelliktedir. Ancak, kağıt üretiminde kullanılan selüloz lifleri kısa ve incedir. Birbirlerine kolayca bağlanırlar. Nonwovende ise lifler daha uzun ve kalındır. Doku oluşturabilmeleri için çeşitli işlemler uygulanır. Ayrıca kağıt oluşturan lifler tamamen rastgele ve yoğun bir şekilde düzenlenmiştir. Nonwovende ise lifler tüm yönlerde ama belli düzende bulunur. Kağıt zayıf,sert,düzgün yapıda iken nonwoven daha güçlü,yumuşak hacimli yapıdadır. NONWOVEN DOKUSU OLUŞTURULMASI İÇİN LİF BAĞLAMA TEKNİKLERİ Lifler mekanik, kimyasal ve ısıl olarak bağlanabilirler. Bağlama işleminde kullanılan teknik ürünün direkt olarak direncini, geçirgenliğini, elastikiyetini ve yumuşaklığını etkiler. Bağlama yönteminin seçiminde çevreyi koruyan enerjinin kullanımı,ekonomiklik, çok yönlü özellik sağlama göz önüne alınarak seçim yapılır. Üretimde kullanılan liflerin uzunluğu, inceliği, kıvrımlılığı, enine kesit şekilleri gibi özelliklerinin yanında, doku bağlama teknikleride dokunun mukavemetini, uzamasını, deformasyondan sonra eski haline gelmesini, yumuşaklık, hacimlilik, tutum gibi özelliklerini belirlemede büyük bir etkiye sahiptir. Bazı özel ürünlerde birden fazla bağlama tekniğide kullanılabilir. a)Kimyasal Bağlama Tekniği: Nonwoven dokusunu oluşturan liflerin yapıştırıcı özelliğindeki kimyasal maddeler yardımıyla birleştirilmesidir.Bu işlemlerde genellikle sulu lateks yapıştırıcıları kullanılır. Örneğin PVA(polivinilasetat) PVC(polivinilklorit) poliakrilikler ve bunların karışımları... Latekslerin yaygın olarak kullanılmasının sebebi ekonomik olmaları, kolay uygulanması ve etkili birleştirme sağlamasıdır. Kimyasal bağlayıcıların lifleri bağlamasında birbirinden farklı 3 basamak vardır. 1) Bağlayıcı maddenin liflere aktarılması 2)Bağlayıcı maddenin bir film tabakası oluşturması 3) Liflerin yapışması Yapıştırıcı(bağlayıcı) madde aplikasyonları: EMDİRME: Tülbent bir bağlayıcı madde çözeltisi ile emdirilir, sıkılır, kurutulur. Kurutma işlemi sırasında bağlayıcı maddelerin migrasyon teklikesi vardır. KÖPÜK APLİKASYONU: Bağlayıcı madde hava ile karıştırılarak köpük haline getirilir ve fulardda empregne edilir. Bu yöntemle elde edilen tülbent yumuşak olur. BASMA: Tülbent üzerine kıvamlaştırılmış bağlayıcı madde patı basılır. PÜSKÜRTME: Bağlayıcı madde elyaf üzerine püskürtülür. Bu yöntem tülbentlerin yüzeysel olarak sabitleştirilmesinde kullanılır. AKTARMA: Tülbentin bir yüzeyine bağlayıcı madde bir aktarma silindiri yardımıyla sürülür. Tülbent üzerine aktarılan lateks kurutma sırasında da migrasyona uğrar. Bu olay kurutma sırasında tülbentin her iki yüzeyindeki suyun buharlaşması sonucu yüzey ve iç kısım arasındaki dengenin bozulması ve içteki nemin yüzeye doğru bağlayıcı madde ile birlikte göç etmesi nedeniyledir. Bunu önlemek için tülbent bağlayıcı madde parçacıklarını büyütücü bir banyodan geçirilir. Büyüyen parçacıklar kolay kolay yer değiştiremezler. Hangi tür bağlayıcının kullanılacağı, malzemeden kullanma sırasında istenecek haslık, tutum ve diğer özelliklere göre belirlenir. Nonwoven üretiminde en çok kimyasal(sentetik) lifler kullanılmaktadır. Bunların arasından da PA,PP ve PES tercih edilmektedir. Bunların yanısıra pamuk, jüt, yün gibi doğal liflerde kullanılabilir. Yapıştırıcı madde kullanılarak sabitleştirilmiş tülbent yüzeylerin özelliklerine lifin en önemli etkileri tabloda görülmektedir. Liflerin kıvrımlılık durumları lif üzerine aktarılacak bağlayıcı madde miktarını etkiler. Kıvrımlılık arttıkça kullanılan bağlayıcı madde miktarı da artar. b)Mekanik Bağlama Tekniği: 1)İğneleme ile bağlama: İğneleme bir levha üzerine sıralanmış ucu tırtıklı birçok iğne tarafından yapılır. İğnenin tülbente batışı, üzerinde iğnelerin geçebileceği şekilde delikler bulunan bastırıcı levhanın delikleri arasından olur. Bir grup iğnenin batışından hemen sonra tülbent bir miktar hareket eder. Bu sırada tülbent yüzeyindeki lifler tarafından hareket yönü doğrultusunda ilmikler oluşur. Alt ölü noktaya ulaşan iğneler geri dönüş için haraket ettiklerinde tırtıkları nedeniyle liflerin birbirine düğümlenmesine ve yüzeyi oluşturmasına neden olur. İğneleme, tek taraflı(üstten)iğneleme, tek taraflı(alttan)iğneleme, tek taraflı(üstten ve alttan)iğneleme, tek taraflı eğik iğneleme, iki taraflı eğik iğneleme,çatı şeklinde iğneleme, uzunlamasına iğneleme, hortum şeklinde iğneleme yöntemlerinden biri ile yapılabilir. 2)Su jeti ile bağlama: Düzelerden yüksek basınç ile püskürtülen su iğneleri yardımıyla tülbent içindeki lifler birbirlerine bağlanmakta ve düğümlenmektedirler. Bu yöntemde herhangi bir termik veya kimyasal işlem uygulanmamasına rağmen mukavemet değerleri oldukça yüksektir. Üretim hızı da iğnelemeye göre fazladır. Ve çok hafif nonwoven kumaşların üretimide mümkündür. İğneleme ile elde edilen ürünler tüylü bir yüzeye sahip olmakta ve yüzeyde iğne izleri görülmekte iken su jeti ile bağlamada herhangi bir iz görülmez. Bazı ürün tiplerinde aynı tülbent ağırlıklarında iğnelemeye göre mukavemet 3 kat daha fazla olabilmektedir. Böylece belli bir mukavemeti daha hafif tülbent yüzeyler üreterek elde etmek mümkün olmakta ve kullanılan liften tasarruf edilmektedir. Su jetine gerekli elektrik enerjisi miktarı iğnelemeye göre daha yüksek olsa bile sağlanan lif ekonomisi nedeniyle elde edilen ürünler daha ucuz olmaktadır. Diğer bir avantajıda kimyasal madde kullanılmadığından çevre dostu üretimdir. Ayrıca su jeti ile üretilen nonwoven ürünleri rulo haline getirilebilmeleri, tutumları iğnelemeye göre daha iyidir. c)Isıl Bağlama Tekniği: Isıl bağlamanın gerçekleştirilebilmesi için tülbent yapımında özel bağlama liflerinin kullanılması gerekir. Bağlayıcı lifler kolay erimeleri ve çözünmeleri sayesinde yanında bulunan liflere kenetlenerek veya yapışarak sabitlenen liflerdir. Bunlar tek komponenetli olabileceği gibi bikomponent halinde olanları da vardır. Özel bağlayıcı lifler üç gruba ayrılır. 1) Çözünme özelliğine sahip olanlar(PVA lifleri): Bu gruba dahil lifler su içinde yükselen sıcaklıklarla birlikte şişerler, sıcaklık arttıkça jel ve sonrada çözelti halini alırlar. Çözücü madde içinde (60-80 C su) çözünmüş halde bulunacak bağlayıcı madde oranı en az %25 civarında olmalıdır. Karışım çözelti tülbent yüzeye emdirilir ve kurutulur.2) Erime özelliğine sahip olanlar (bikomponent lifler): Eriyebilen lifler iki gruba ayrılır. a) Tamamen eriyen lifler b)Kısmen eriyen lifler 1.durumda bağlayıcı liflerin erimesinden tekstil yüzeyindeki lif miktarı veya elyaf yoğunluğu azalır. Ayrıca 1.durumda dikkat edilmesi gereken nokta bütün sentetik liflerin erime derecelerinde büzülmesidir. Bu yüzeyin üst görünümünü değiştirebilir. 3) Yapıştırma özelliğine sahip olanlar(Çekilmemiş PES lifleri ): Liflerin ilk kez camlaşma noktalarına kadar ısıtılmaları halinde lif yumuşak ve yapışkan bir hal alır. Lifler kuru ise camlaşma noktası 80 C civarında nemli ise daha düşük olmaktadır. Özel yöntemler: Termik fiksajda diğer bir imkanda eriyebilen toz yapıştırıcılar ve folyolar ile sabitleştirmedir. Isı etkisi altında toz veya folyo halindeki yapıştırıcı madde aktifleşerek üzerinde bulunduğu lifleri birbirine bağlar. Büzülme yolu ile sabitleştirme: Birçok lif tipi kimyasal yapıları veya özel üretim yöntemleri nedeniyle belli etkiler altında büzülürler. Bu esnada boyları kısalır ve kalınlıkları artar. Lifte bir kıvrımlılık meydana gelir ve bu kıvrımların birbirine dolanmasıyla da sabitleşme oluşur.Büzülme özelliğine sahip lifler tülbent içinde %100 oranında kullanılmazlar, diğer liflerle karıştırılırlar. Büzülme özelliğine sahip lif oranı az olursa tülbent mukavemeti düşük, çok olursa ise sert tutumlu olur. Büzme işlemi kuru sıcak hava, sıcak su ve doymuş buhar ile gerçekleştirilebilir. YAPIŞTIRMA YÖNTEMLERİ İLE DOKUSUZ YÜZEY ELDESİ Bu yüzeylerin üretimi uygun bir zemin tabaka üzerine hav tabakasının çeşitli yöntemlerle bir yapıştırıcı madde ile yapıştırılması esasına dayanmaktadır.Zemin olarak doğal veya kimyasal liflerden dokunmuş veya dokusuz kumaşlar kullanılabilir. Çoğunlukla halı üretiminde kullanılan yapıştırma yöntemi 4 ana gruba ayrılır.A) Zemin tabakalı ve tek taraflı yapıştırma yöntemi B) Zemin tabakalı ve çift taraflı yapıştırma yöntemi C) Zemin tabakasız ve tek taraflı yapıştırma yöntemi D) Zemin tabakasız ve çift taraflı yapıştırma yöntemi A) Uygun bir zemin üzerine önce yapıştırıcı madde sürülür ve bunun üzerine lif veya iplikler yapıştırılıp kurutulur. En çok kullanılan yöntemler; 1)Ondüle yöntemi: Hav tabakasını oluşturacak iplikler çözgü gibi gelir ve dişli çark şeklinde karşılıklı çalışan iki silindirin olukları arasında kıvrımlaştıktan sonra üzerine yapıştırıcı sürülmüş olan zemin ile birleşerek üst yüzey oluşturulur. 2) Hav iplikleri dikdörtgen şeklindeki metal çubuklar üzerine spiral şeklinde sarıldıktan sonra üzerinde yapıştırıcı madde bulunan zemin tabakaya bastırılırlar. Kurutucudan geçtikten sonra bir bıçak ile metal çubukların üzerinde kesilerek üst yüzey havlarını meydana getirirler. 3)Hav iplikleri eğik bir kaydırma plakası üzerinden kaydırıcı çubuk tarafından alınarak,bastırıcı çubuk yardımıyla ilmik görünümünde kıvrımların oluşması sağlanır. Kıvrımlar üzerine daha önceden yapıştırıcı madde sürülmüş olan zemin tabaka üzerinde oluşturulur. 4)Sonsuz lif kabloları bir bıçak tarafından istenilen uzunlukta kesilmekte ve kesilen kısa lifler sevk kanalına sürülerek, üzerine yapıştırıcı sürülmüş olan zemin tabakaya doğru itilirler. 5)Zemin kumaş üzerine herhangi bir şekilde yapıştırıcı madde aktarılmasından sonra, çok kısa (2-4 mm) kesilmiş liflerin elekrostatik alan yardımıyla dik olarak sabitlenmesidir. Elektrostatik alanın görevi lifler ve zemin tabakanın bulunduğu yerleri zıt yüklerle yükleyerek, dağınık bulunan liflere yön vermek ve tek tek hale gelmelerini sağlamaktır. B) Debron-coquet yöntemi: Hav iplikleri iki özel bastırıcı çubuk tarafından zikzak şeklinde, birbirlerine paralel olarak hareket eden ve üzerlerine yapıştırıcı sürülmüş iki zemin tabaka üzerine sırayla yapıştırılır. Kurutma işleminden sonra bir bıçak tarafından ortadan kesilerek iki ayrı yüzey elde edilmiş olur. C) Ondüle yöntemine benzer ancak bu yöntemde bir zemin gerekli değildir. Hav iplikleri bastırıcı bir çubuk yardımıyla kanatlı sonsuz taşıma bantının oyukları arasına bastırılarak yerleştirilir. Yerleştirme işlemi yapıldıktan sonra kanatlar kapanır ve oyuklardaki iplikler ilmik şeklini alır. Bu ilmiklerin alt kısımlarına yapıştırıcı madde sürülüp kurutulmasından sonra bukle yüzey elde edilir D) Bastırıcı çubuklar tarafından kıvrım haline getirilen hav iplikleri bir kanalın içerisine doğru itilirler. Kanaldan hemen çıkışta bir tarafa yapıştırıcı madde sürülür ve kurutulur. Daha ileride öbür yüzeyede yapıştırıcı sürülüp kurutulduktan sonra ortadan bıçakla keserek iki ayrı velur halı elde edilir. TAFTİNG YÜZEYLER 1950 yılı ortalarına kadar halı üretimi sadece dokuma tekniği ile belli boyutlarda yapılmaktaydı ve duvardan duvara deyimi henüz bilinmemekteydi. İlk kez tafting tekniği ile uzun metreler halinde geniş halıların üretilmesiyle duvardan duvara döşeme olanağı doğdu ve tafting halılar tekstil sektörüne girmiş oldu. Önceleri tafting yüzey yapımında hammadde olarak sadece yün,kıl, rejenere selüloz ve bunların karışımları kullanılmaktaydı. Sentetik ipliklerin gelişmesi ile bu malzemeler önemlerini kaybetmişlerdir. Buna karşın sentetik iplikler daha çabuk ve farklı boyanabilme özellikleri sayesinde daha çok kullanılmaya başlanmıştır. Tafting Yüzey Üretim Yöntemleri: 1)Tek İğneli Yöntem (El taftingi): El taftinginde tabanca şeklindeki tek iğneli bir taftingleme makinesi ile gergin durumdaki bir zemin yüzey üzerine, üst yüzey oluşturacak hav iplikleri desene uygun ve mümkün olduğunca sık bir şekilde dikilirler. Böylece zemin kumaş ve üst yüzey tabakadan oluşan bir tekstil yüzeyi elde edilir. El taftingi ile yüzey yapımında ilk iş zemin dokunun üzerine istenilen motifin çizimidir. Taftingleme işlemi zeminin arka yüzünden(kullanım sırasında altta kalacak taraftan) yapılır. Bu nedenle işlenecek desen zeminin arka yüzüne çizilir.Üzerine desen çizilmiş zemin doku yatay veya dikey gergefe gerdirilir. Taftingleme makinesine takılan iplikle desen rengine uygun yerlere işlenir. Oluşturulacak hav tabakasının sıklığı ve düzgünlüğü işçinin tecrübe ve yeteneğine bağlıdır. Zemin tabakasının üzerine çizilen desenler işlendikten sonra istenilirse havlar belli bir yükseklikte kesilerek velur bir yüzey elde edilebilir. Elde edilecek ilmek sıklığı her şeyden önce hav ipliğinin kalınlığına bağlıdır. Normal olarak 10 cm lik bir aralık için 20 batış kabul edilmektedir. Dakikadaki batış sayısı çalışan kişinin yeteneğine göre 50-1400 arasında değişir. Halılar iğneleme işlemi bittikten sonra havların sağlamlaştırılması amacıyla tabanları kauçuk ile kaplanır. Kaplama için lateks hava ile püskürtme veya serpme yöntemi ile zemin üzerine aktarılır ve oda sıcaklığında kurumaya bırakılır. 2)Çok İğneli Yöntem: Hav tabakası meydana getirecek ipliklerin çok iğneli bir dikme makinesinde jüt,PP veya sentetikten yapılmış bir zemin üzerine mümkün olduğunca sık dikilmesidir. Bu şekilde bukle yüzeyler elde edilir. Makineye her iğne için bir de bıçak yerleştirilerek meydana gelen ilmeklerin hemen kesilmesiyle velur yüzeyler de elde edilebilir. Daha sonra zemin tabakanın alt yüzü uygun bir kaplama maddesiyle(kauçuk,PVC) kaplanır. Tafting makineleri ile desenlendirme yapmakta mümkündür. 1)Renkli iplik kullanarak desenlendirme 2)Kaydırma ile desenlendirme 3)Rölyef(kabartmalı) desenlendirme MALİMO TEKNİĞİ Malimo ismi MAuersberger(yöntemi bulan kişinin adı) Lİmbach(oturduğu yer) MOlton (dokunun cinsi) kelimelerinin ilk iki harflerinin birleştirilmesi ile ortaya çıkmıştır. Atkı ve çözgü ipliklerinin yanyana ve üstüste yerleştirilerek dikilmesiyle iplikler sabitleştirilmiş ve yeni bir tekstil yüzeyi meydana getirilmiştir. Malimo tekniğinin temeli; Ancak değişik yöntemler ile farklı yüzeylerin elde edilmesi de mümkündür. MALİPOL YÖNTEMİ: Makineye giriş materyali olarak bir taşıyıcı zemin yüzey verilir. (dokuma, örgü,malimo veya malivat cinsinden) Bu taşıyıcı yüzey üzerine hav ipliği, hav platinleri üzerinden dikilir. Bu şekilde zemin yüzeyin bir yüzünde hav diğer yüzünde ise ilmikler bulunur.Bu yöntemle elde edilen yüzeylerin her iki tarafıda kullanılmaktadır. Hav tabakasının uç kısımları kesilirse tüylü(peluş) malzeme elde edilir. Kışlık paltoluk tüylü kumaşlar,elbiselik,deniz ve banyo kıyafetleri için havlı yüzeyler,yatak örtüleri,battaniye üretiminde kullanılır. MALİVAT YÖNTEMİ: Bu teknikte tülbent içinde serbest halde bulunan lifler dikme yoluyla birbirine bağlanmakta ve tülbent yüzey sağlam kullanılabilir bir özellik kazanmaktadır.Elbise ve mantoluk kumaşlar, dekorasyon kumaşları,izolasyon tabakası,halı tabanı ve paketleme malzemesi olarak kullanılır MALİVLİS YÖNTEMİ: Bu yöntemde tülbentler dikiş ipliği kullanılmadan tülbent içindeki lifler yardımıyla dikilirler. İğneler tülbent içindeki lifleri yakalamakta ve bunları dikiş ipliği gibi işlemektedirler. Bu nedenle tülbent yapımında kullanılan liflerin uzun olması gerekir. VOLTEKS YÖNTEMİ: Zemin yüzeyi ile tülbent, tülbentten çekilen elyaf yada elyaf demetleri yardımıyla hav meydana getirirler. Yer döşemeleri,astar,peluş,battaniye ve kürk taklitleri olarak kullanılır. KUNİT YÖNTEMİ: Bu teknikte tülbent tabaka ne dikiş ipliği ne de zemin kumaş kullanmaksızın sadece tülbent içindeki lifleri işleyerek yüzeyde yüzeyde ilmekler oluşturulmakta ve üst yüzeyi örmeyi andıran görünümde oldukça hacimli ve hafif malzemeler üretilmektedir. MULTİKUNİT yönteminde ise çift taraflı ilmeklendirme yapılarak üç boyutlu tekstiller üretilebilmektedir. Oyuncak yapımı için peluş,ambalaj malzemesi,otomobiller için iç döşemelik kumaşlar,ses ve ısı izolasyon tabakaları yapımında kullanılmaktadır.
Materyal
Dökümanlar Klasik tekstil üretim yöntemleri olarak bilinen dokuma ve örme dışında birçok tekstil yüzey üretim yöntemi bulunmaktadır. Tafting, nonwoven, yapıştırma, malimo ve kaplama şeklinde sayılabilecek yöntemlerle üretilen bu tür tekstil yüzeyleri DOKUSUZ TEKSTİL YÜZEYLERİ olarak adlandırılmaktadır. Bunlar arasında özellikle nonwoven tekstil ürünleri ülkemiz açısından özel bir öneme sahiptir. Endüstrileşme ve teknolojinin getirdiği insan ihtiyaçlarındaki artış, diğer tekniklerle üretilen materyallere göre daha ucuz olan nonwoven ürünlerine yönelik talebi arttırmıştır. NONWOVEN TEKSTİL YÜZEYLERİ Nonwoven tekstiller hijyenik, tıbbi, mobilya ve mefruşat, konfeksiyon, ayakkabı, otomotiv, ulaşım, jeotekstiller, inşaat, tarım, yalıtım ve ambalaj ürünleri gibi teknik tekstiller ve çok fonksiyonlu tekstillere kadar uzanan geniş bir kullanım yelpazesine sahiptir. Nonwoven tekstil ürünleri tülbent tabaka haline getirilmiş ştapel veya filament şeklindeki elyafların(doğal veya sentetik) mekanik, kimyasal veya ısıl bağlama işlemi sonucu birbirine tutturulması ile elde edilen tekstil yüzeyleridir. Bu ürünlerin üretiminde iplik yerine lifler ve kimyasal maddeler birlikte kullanılarak dokunmamış yüzeyler oluşturmaktadır. Rastgele serilmiş liflerin birbiri ile bağ yapmasıyla oluşmuş ürünler olmaları nedeniyle nonwoven ve kağıt benzer yapısal özelliktedir. Ancak, kağıt üretiminde kullanılan selüloz lifleri kısa ve incedir. Birbirlerine kolayca bağlanırlar. Nonwovende ise lifler daha uzun ve kalındır. Doku oluşturabilmeleri için çeşitli işlemler uygulanır. Ayrıca kağıt oluşturan lifler tamamen rastgele ve yoğun bir şekilde düzenlenmiştir. Nonwovende ise lifler tüm yönlerde ama belli düzende bulunur. Kağıt zayıf,sert,düzgün yapıda iken nonwoven daha güçlü,yumuşak hacimli yapıdadır. NONWOVEN DOKUSU OLUŞTURULMASI İÇİN LİF BAĞLAMA TEKNİKLERİ Lifler mekanik, kimyasal ve ısıl olarak bağlanabilirler. Bağlama işleminde kullanılan teknik ürünün direkt olarak direncini, geçirgenliğini, elastikiyetini ve yumuşaklığını etkiler. Bağlama yönteminin seçiminde çevreyi koruyan enerjinin kullanımı,ekonomiklik, çok yönlü özellik sağlama göz önüne alınarak seçim yapılır. Üretimde kullanılan liflerin uzunluğu, inceliği, kıvrımlılığı, enine kesit şekilleri gibi özelliklerinin yanında, doku bağlama teknikleride dokunun mukavemetini, uzamasını, deformasyondan sonra eski haline gelmesini, yumuşaklık, hacimlilik, tutum gibi özelliklerini belirlemede büyük bir etkiye sahiptir. Bazı özel ürünlerde birden fazla bağlama tekniğide kullanılabilir. a)Kimyasal Bağlama Tekniği: Nonwoven dokusunu oluşturan liflerin yapıştırıcı özelliğindeki kimyasal maddeler yardımıyla birleştirilmesidir.Bu işlemlerde genellikle sulu lateks yapıştırıcıları kullanılır. Örneğin PVA(polivinilasetat) PVC(polivinilklorit) poliakrilikler ve bunların karışımları... Latekslerin yaygın olarak kullanılmasının sebebi ekonomik olmaları, kolay uygulanması ve etkili birleştirme sağlamasıdır. Kimyasal bağlayıcıların lifleri bağlamasında birbirinden farklı 3 basamak vardır. 1) Bağlayıcı maddenin liflere aktarılması 2)Bağlayıcı maddenin bir film tabakası oluşturması 3) Liflerin yapışması Yapıştırıcı(bağlayıcı) madde aplikasyonları: EMDİRME: Tülbent bir bağlayıcı madde çözeltisi ile emdirilir, sıkılır, kurutulur. Kurutma işlemi sırasında bağlayıcı maddelerin migrasyon teklikesi vardır. KÖPÜK APLİKASYONU: Bağlayıcı madde hava ile karıştırılarak köpük haline getirilir ve fulardda empregne edilir. Bu yöntemle elde edilen tülbent yumuşak olur. BASMA: Tülbent üzerine kıvamlaştırılmış bağlayıcı madde patı basılır. PÜSKÜRTME: Bağlayıcı madde elyaf üzerine püskürtülür. Bu yöntem tülbentlerin yüzeysel olarak sabitleştirilmesinde kullanılır. AKTARMA: Tülbentin bir yüzeyine bağlayıcı madde bir aktarma silindiri yardımıyla sürülür. Tülbent üzerine aktarılan lateks kurutma sırasında da migrasyona uğrar. Bu olay kurutma sırasında tülbentin her iki yüzeyindeki suyun buharlaşması sonucu yüzey ve iç kısım arasındaki dengenin bozulması ve içteki nemin yüzeye doğru bağlayıcı madde ile birlikte göç etmesi nedeniyledir. Bunu önlemek için tülbent bağlayıcı madde parçacıklarını büyütücü bir banyodan geçirilir. Büyüyen parçacıklar kolay kolay yer değiştiremezler. Hangi tür bağlayıcının kullanılacağı, malzemeden kullanma sırasında istenecek haslık, tutum ve diğer özelliklere göre belirlenir. Nonwoven üretiminde en çok kimyasal(sentetik) lifler kullanılmaktadır. Bunların arasından da PA,PP ve PES tercih edilmektedir. Bunların yanısıra pamuk, jüt, yün gibi doğal liflerde kullanılabilir. Yapıştırıcı madde kullanılarak sabitleştirilmiş tülbent yüzeylerin özelliklerine lifin en önemli etkileri tabloda görülmektedir. Liflerin kıvrımlılık durumları lif üzerine aktarılacak bağlayıcı madde miktarını etkiler. Kıvrımlılık arttıkça kullanılan bağlayıcı madde miktarı da artar. b)Mekanik Bağlama Tekniği: 1)İğneleme ile bağlama: İğneleme bir levha üzerine sıralanmış ucu tırtıklı birçok iğne tarafından yapılır. İğnenin tülbente batışı, üzerinde iğnelerin geçebileceği şekilde delikler bulunan bastırıcı levhanın delikleri arasından olur. Bir grup iğnenin batışından hemen sonra tülbent bir miktar hareket eder. Bu sırada tülbent yüzeyindeki lifler tarafından hareket yönü doğrultusunda ilmikler oluşur. Alt ölü noktaya ulaşan iğneler geri dönüş için haraket ettiklerinde tırtıkları nedeniyle liflerin birbirine düğümlenmesine ve yüzeyi oluşturmasına neden olur. İğneleme, tek taraflı(üstten)iğneleme, tek taraflı(alttan)iğneleme, tek taraflı(üstten ve alttan)iğneleme, tek taraflı eğik iğneleme, iki taraflı eğik iğneleme,çatı şeklinde iğneleme, uzunlamasına iğneleme, hortum şeklinde iğneleme yöntemlerinden biri ile yapılabilir. 2)Su jeti ile bağlama: Düzelerden yüksek basınç ile püskürtülen su iğneleri yardımıyla tülbent içindeki lifler birbirlerine bağlanmakta ve düğümlenmektedirler. Bu yöntemde herhangi bir termik veya kimyasal işlem uygulanmamasına rağmen mukavemet değerleri oldukça yüksektir. Üretim hızı da iğnelemeye göre fazladır. Ve çok hafif nonwoven kumaşların üretimide mümkündür. İğneleme ile elde edilen ürünler tüylü bir yüzeye sahip olmakta ve yüzeyde iğne izleri görülmekte iken su jeti ile bağlamada herhangi bir iz görülmez. Bazı ürün tiplerinde aynı tülbent ağırlıklarında iğnelemeye göre mukavemet 3 kat daha fazla olabilmektedir. Böylece belli bir mukavemeti daha hafif tülbent yüzeyler üreterek elde etmek mümkün olmakta ve kullanılan liften tasarruf edilmektedir. Su jetine gerekli elektrik enerjisi miktarı iğnelemeye göre daha yüksek olsa bile sağlanan lif ekonomisi nedeniyle elde edilen ürünler daha ucuz olmaktadır. Diğer bir avantajıda kimyasal madde kullanılmadığından çevre dostu üretimdir. Ayrıca su jeti ile üretilen nonwoven ürünleri rulo haline getirilebilmeleri, tutumları iğnelemeye göre daha iyidir. c)Isıl Bağlama Tekniği: Isıl bağlamanın gerçekleştirilebilmesi için tülbent yapımında özel bağlama liflerinin kullanılması gerekir. Bağlayıcı lifler kolay erimeleri ve çözünmeleri sayesinde yanında bulunan liflere kenetlenerek veya yapışarak sabitlenen liflerdir. Bunlar tek komponenetli olabileceği gibi bikomponent halinde olanları da vardır. Özel bağlayıcı lifler üç gruba ayrılır. 1) Çözünme özelliğine sahip olanlar(PVA lifleri): Bu gruba dahil lifler su içinde yükselen sıcaklıklarla birlikte şişerler, sıcaklık arttıkça jel ve sonrada çözelti halini alırlar. Çözücü madde içinde (60-80 C su) çözünmüş halde bulunacak bağlayıcı madde oranı en az %25 civarında olmalıdır. Karışım çözelti tülbent yüzeye emdirilir ve kurutulur.2) Erime özelliğine sahip olanlar (bikomponent lifler): Eriyebilen lifler iki gruba ayrılır. a) Tamamen eriyen lifler b)Kısmen eriyen lifler 1.durumda bağlayıcı liflerin erimesinden tekstil yüzeyindeki lif miktarı veya elyaf yoğunluğu azalır. Ayrıca 1.durumda dikkat edilmesi gereken nokta bütün sentetik liflerin erime derecelerinde büzülmesidir. Bu yüzeyin üst görünümünü değiştirebilir. 3) Yapıştırma özelliğine sahip olanlar(Çekilmemiş PES lifleri ): Liflerin ilk kez camlaşma noktalarına kadar ısıtılmaları halinde lif yumuşak ve yapışkan bir hal alır. Lifler kuru ise camlaşma noktası 80 C civarında nemli ise daha düşük olmaktadır. Özel yöntemler: Termik fiksajda diğer bir imkanda eriyebilen toz yapıştırıcılar ve folyolar ile sabitleştirmedir. Isı etkisi altında toz veya folyo halindeki yapıştırıcı madde aktifleşerek üzerinde bulunduğu lifleri birbirine bağlar. Büzülme yolu ile sabitleştirme: Birçok lif tipi kimyasal yapıları veya özel üretim yöntemleri nedeniyle belli etkiler altında büzülürler. Bu esnada boyları kısalır ve kalınlıkları artar. Lifte bir kıvrımlılık meydana gelir ve bu kıvrımların birbirine dolanmasıyla da sabitleşme oluşur.Büzülme özelliğine sahip lifler tülbent içinde %100 oranında kullanılmazlar, diğer liflerle karıştırılırlar. Büzülme özelliğine sahip lif oranı az olursa tülbent mukavemeti düşük, çok olursa ise sert tutumlu olur. Büzme işlemi kuru sıcak hava, sıcak su ve doymuş buhar ile gerçekleştirilebilir. YAPIŞTIRMA YÖNTEMLERİ İLE DOKUSUZ YÜZEY ELDESİ Bu yüzeylerin üretimi uygun bir zemin tabaka üzerine hav tabakasının çeşitli yöntemlerle bir yapıştırıcı madde ile yapıştırılması esasına dayanmaktadır.Zemin olarak doğal veya kimyasal liflerden dokunmuş veya dokusuz kumaşlar kullanılabilir. Çoğunlukla halı üretiminde kullanılan yapıştırma yöntemi 4 ana gruba ayrılır.A) Zemin tabakalı ve tek taraflı yapıştırma yöntemi B) Zemin tabakalı ve çift taraflı yapıştırma yöntemi C) Zemin tabakasız ve tek taraflı yapıştırma yöntemi D) Zemin tabakasız ve çift taraflı yapıştırma yöntemi A) Uygun bir zemin üzerine önce yapıştırıcı madde sürülür ve bunun üzerine lif veya iplikler yapıştırılıp kurutulur. En çok kullanılan yöntemler; 1)Ondüle yöntemi: Hav tabakasını oluşturacak iplikler çözgü gibi gelir ve dişli çark şeklinde karşılıklı çalışan iki silindirin olukları arasında kıvrımlaştıktan sonra üzerine yapıştırıcı sürülmüş olan zemin ile birleşerek üst yüzey oluşturulur. 2) Hav iplikleri dikdörtgen şeklindeki metal çubuklar üzerine spiral şeklinde sarıldıktan sonra üzerinde yapıştırıcı madde bulunan zemin tabakaya bastırılırlar. Kurutucudan geçtikten sonra bir bıçak ile metal çubukların üzerinde kesilerek üst yüzey havlarını meydana getirirler. 3)Hav iplikleri eğik bir kaydırma plakası üzerinden kaydırıcı çubuk tarafından alınarak,bastırıcı çubuk yardımıyla ilmik görünümünde kıvrımların oluşması sağlanır. Kıvrımlar üzerine daha önceden yapıştırıcı madde sürülmüş olan zemin tabaka üzerinde oluşturulur. 4)Sonsuz lif kabloları bir bıçak tarafından istenilen uzunlukta kesilmekte ve kesilen kısa lifler sevk kanalına sürülerek, üzerine yapıştırıcı sürülmüş olan zemin tabakaya doğru itilirler. 5)Zemin kumaş üzerine herhangi bir şekilde yapıştırıcı madde aktarılmasından sonra, çok kısa (2-4 mm) kesilmiş liflerin elekrostatik alan yardımıyla dik olarak sabitlenmesidir. Elektrostatik alanın görevi lifler ve zemin tabakanın bulunduğu yerleri zıt yüklerle yükleyerek, dağınık bulunan liflere yön vermek ve tek tek hale gelmelerini sağlamaktır. B) Debron-coquet yöntemi: Hav iplikleri iki özel bastırıcı çubuk tarafından zikzak şeklinde, birbirlerine paralel olarak hareket eden ve üzerlerine yapıştırıcı sürülmüş iki zemin tabaka üzerine sırayla yapıştırılır. Kurutma işleminden sonra bir bıçak tarafından ortadan kesilerek iki ayrı yüzey elde edilmiş olur. C) Ondüle yöntemine benzer ancak bu yöntemde bir zemin gerekli değildir. Hav iplikleri bastırıcı bir çubuk yardımıyla kanatlı sonsuz taşıma bantının oyukları arasına bastırılarak yerleştirilir. Yerleştirme işlemi yapıldıktan sonra kanatlar kapanır ve oyuklardaki iplikler ilmik şeklini alır. Bu ilmiklerin alt kısımlarına yapıştırıcı madde sürülüp kurutulmasından sonra bukle yüzey elde edilir D) Bastırıcı çubuklar tarafından kıvrım haline getirilen hav iplikleri bir kanalın içerisine doğru itilirler. Kanaldan hemen çıkışta bir tarafa yapıştırıcı madde sürülür ve kurutulur. Daha ileride öbür yüzeyede yapıştırıcı sürülüp kurutulduktan sonra ortadan bıçakla keserek iki ayrı velur halı elde edilir. TAFTİNG YÜZEYLER 1950 yılı ortalarına kadar halı üretimi sadece dokuma tekniği ile belli boyutlarda yapılmaktaydı ve duvardan duvara deyimi henüz bilinmemekteydi. İlk kez tafting tekniği ile uzun metreler halinde geniş halıların üretilmesiyle duvardan duvara döşeme olanağı doğdu ve tafting halılar tekstil sektörüne girmiş oldu. Önceleri tafting yüzey yapımında hammadde olarak sadece yün,kıl, rejenere selüloz ve bunların karışımları kullanılmaktaydı. Sentetik ipliklerin gelişmesi ile bu malzemeler önemlerini kaybetmişlerdir. Buna karşın sentetik iplikler daha çabuk ve farklı boyanabilme özellikleri sayesinde daha çok kullanılmaya başlanmıştır. Tafting Yüzey Üretim Yöntemleri: 1)Tek İğneli Yöntem (El taftingi): El taftinginde tabanca şeklindeki tek iğneli bir taftingleme makinesi ile gergin durumdaki bir zemin yüzey üzerine, üst yüzey oluşturacak hav iplikleri desene uygun ve mümkün olduğunca sık bir şekilde dikilirler. Böylece zemin kumaş ve üst yüzey tabakadan oluşan bir tekstil yüzeyi elde edilir. El taftingi ile yüzey yapımında ilk iş zemin dokunun üzerine istenilen motifin çizimidir. Taftingleme işlemi zeminin arka yüzünden(kullanım sırasında altta kalacak taraftan) yapılır. Bu nedenle işlenecek desen zeminin arka yüzüne çizilir.Üzerine desen çizilmiş zemin doku yatay veya dikey gergefe gerdirilir. Taftingleme makinesine takılan iplikle desen rengine uygun yerlere işlenir. Oluşturulacak hav tabakasının sıklığı ve düzgünlüğü işçinin tecrübe ve yeteneğine bağlıdır. Zemin tabakasının üzerine çizilen desenler işlendikten sonra istenilirse havlar belli bir yükseklikte kesilerek velur bir yüzey elde edilebilir. Elde edilecek ilmek sıklığı her şeyden önce hav ipliğinin kalınlığına bağlıdır. Normal olarak 10 cm lik bir aralık için 20 batış kabul edilmektedir. Dakikadaki batış sayısı çalışan kişinin yeteneğine göre 50-1400 arasında değişir. Halılar iğneleme işlemi bittikten sonra havların sağlamlaştırılması amacıyla tabanları kauçuk ile kaplanır. Kaplama için lateks hava ile püskürtme veya serpme yöntemi ile zemin üzerine aktarılır ve oda sıcaklığında kurumaya bırakılır. 2)Çok İğneli Yöntem: Hav tabakası meydana getirecek ipliklerin çok iğneli bir dikme makinesinde jüt,PP veya sentetikten yapılmış bir zemin üzerine mümkün olduğunca sık dikilmesidir. Bu şekilde bukle yüzeyler elde edilir. Makineye her iğne için bir de bıçak yerleştirilerek meydana gelen ilmeklerin hemen kesilmesiyle velur yüzeyler de elde edilebilir. Daha sonra zemin tabakanın alt yüzü uygun bir kaplama maddesiyle(kauçuk,PVC) kaplanır. Tafting makineleri ile desenlendirme yapmakta mümkündür. 1)Renkli iplik kullanarak desenlendirme 2)Kaydırma ile desenlendirme 3)Rölyef(kabartmalı) desenlendirme MALİMO TEKNİĞİ Malimo ismi MAuersberger(yöntemi bulan kişinin adı) Lİmbach(oturduğu yer) MOlton (dokunun cinsi) kelimelerinin ilk iki harflerinin birleştirilmesi ile ortaya çıkmıştır. Atkı ve çözgü ipliklerinin yanyana ve üstüste yerleştirilerek dikilmesiyle iplikler sabitleştirilmiş ve yeni bir tekstil yüzeyi meydana getirilmiştir. Malimo tekniğinin temeli; Ancak değişik yöntemler ile farklı yüzeylerin elde edilmesi de mümkündür. MALİPOL YÖNTEMİ: Makineye giriş materyali olarak bir taşıyıcı zemin yüzey verilir. (dokuma, örgü,malimo veya malivat cinsinden) Bu taşıyıcı yüzey üzerine hav ipliği, hav platinleri üzerinden dikilir. Bu şekilde zemin yüzeyin bir yüzünde hav diğer yüzünde ise ilmikler bulunur.Bu yöntemle elde edilen yüzeylerin her iki tarafıda kullanılmaktadır. Hav tabakasının uç kısımları kesilirse tüylü(peluş) malzeme elde edilir. Kışlık paltoluk tüylü kumaşlar,elbiselik,deniz ve banyo kıyafetleri için havlı yüzeyler,yatak örtüleri,battaniye üretiminde kullanılır. MALİVAT YÖNTEMİ: Bu teknikte tülbent içinde serbest halde bulunan lifler dikme yoluyla birbirine bağlanmakta ve tülbent yüzey sağlam kullanılabilir bir özellik kazanmaktadır.Elbise ve mantoluk kumaşlar, dekorasyon kumaşları,izolasyon tabakası,halı tabanı ve paketleme malzemesi olarak kullanılır MALİVLİS YÖNTEMİ: Bu yöntemde tülbentler dikiş ipliği kullanılmadan tülbent içindeki lifler yardımıyla dikilirler. İğneler tülbent içindeki lifleri yakalamakta ve bunları dikiş ipliği gibi işlemektedirler. Bu nedenle tülbent yapımında kullanılan liflerin uzun olması gerekir. VOLTEKS YÖNTEMİ: Zemin yüzeyi ile tülbent, tülbentten çekilen elyaf yada elyaf demetleri yardımıyla hav meydana getirirler. Yer döşemeleri,astar,peluş,battaniye ve kürk taklitleri olarak kullanılır. KUNİT YÖNTEMİ: Bu teknikte tülbent tabaka ne dikiş ipliği ne de zemin kumaş kullanmaksızın sadece tülbent içindeki lifleri işleyerek yüzeyde yüzeyde ilmekler oluşturulmakta ve üst yüzeyi örmeyi andıran görünümde oldukça hacimli ve hafif malzemeler üretilmektedir. MULTİKUNİT yönteminde ise çift taraflı ilmeklendirme yapılarak üç boyutlu tekstiller üretilebilmektedir. Oyuncak yapımı için peluş,ambalaj malzemesi,otomobiller için iç döşemelik kumaşlar,ses ve ısı izolasyon tabakaları yapımında kullanılmaktadır. Klasik tekstil üretim yöntemleri olarak bilinen dokuma ve örme dışında birçok tekstil yüzey üretim yöntemi bulunmaktadır. Tafting, nonwoven, yapıştırma, malimo ve kaplama şeklinde sayılabilecek yöntemlerle üretilen bu tür tekstil yüzeyleri DOKUSUZ TEKSTİL YÜZEYLERİ olarak adlandırılmaktadır. Bunlar arasında özellikle nonwoven tekstil ürünleri ülkemiz açısından özel bir öneme sahiptir. Endüstrileşme ve teknolojinin getirdiği insan ihtiyaçlarındaki artış, diğer tekniklerle üretilen materyallere göre daha ucuz olan nonwoven ürünlerine yönelik talebi arttırmıştır. NONWOVEN TEKSTİL YÜZEYLERİ Nonwoven tekstiller hijyenik, tıbbi, mobilya ve mefruşat, konfeksiyon, ayakkabı, otomotiv, ulaşım, jeotekstiller, inşaat, tarım, yalıtım ve ambalaj ürünleri gibi teknik tekstiller ve çok fonksiyonlu tekstillere kadar uzanan geniş bir kullanım yelpazesine sahiptir. Nonwoven tekstil ürünleri tülbent tabaka haline getirilmiş ştapel veya filament şeklindeki elyafların(doğal veya sentetik) mekanik, kimyasal veya ısıl bağlama işlemi sonucu birbirine tutturulması ile elde edilen tekstil yüzeyleridir. Bu ürünlerin üretiminde iplik yerine lifler ve kimyasal maddeler birlikte kullanılarak dokunmamış yüzeyler oluşturmaktadır. Rastgele serilmiş liflerin birbiri ile bağ yapmasıyla oluşmuş ürünler olmaları nedeniyle nonwoven ve kağıt benzer yapısal özelliktedir. Ancak, kağıt üretiminde kullanılan selüloz lifleri kısa ve incedir. Birbirlerine kolayca bağlanırlar. Nonwovende ise lifler daha uzun ve kalındır. Doku oluşturabilmeleri için çeşitli işlemler uygulanır. Ayrıca kağıt oluşturan lifler tamamen rastgele ve yoğun bir şekilde düzenlenmiştir. Nonwovende ise lifler tüm yönlerde ama belli düzende bulunur. Kağıt zayıf,sert,düzgün yapıda iken nonwoven daha güçlü,yumuşak hacimli yapıdadır. NONWOVEN DOKUSU OLUŞTURULMASI İÇİN LİF BAĞLAMA TEKNİKLERİ Lifler mekanik, kimyasal ve ısıl olarak bağlanabilirler. Bağlama işleminde kullanılan teknik ürünün direkt olarak direncini, geçirgenliğini, elastikiyetini ve yumuşaklığını etkiler. Bağlama yönteminin seçiminde çevreyi koruyan enerjinin kullanımı,ekonomiklik, çok yönlü özellik sağlama göz önüne alınarak seçim yapılır. Üretimde kullanılan liflerin uzunluğu, inceliği, kıvrımlılığı, enine kesit şekilleri gibi özelliklerinin yanında, doku bağlama teknikleride dokunun mukavemetini, uzamasını, deformasyondan sonra eski haline gelmesini, yumuşaklık, hacimlilik, tutum gibi özelliklerini belirlemede büyük bir etkiye sahiptir. Bazı özel ürünlerde birden fazla bağlama tekniğide kullanılabilir. a)Kimyasal Bağlama Tekniği: Nonwoven dokusunu oluşturan liflerin yapıştırıcı özelliğindeki kimyasal maddeler yardımıyla birleştirilmesidir.Bu işlemlerde genellikle sulu lateks yapıştırıcıları kullanılır. Örneğin PVA(polivinilasetat) PVC(polivinilklorit) poliakrilikler ve bunların karışımları... Latekslerin yaygın olarak kullanılmasının sebebi ekonomik olmaları, kolay uygulanması ve etkili birleştirme sağlamasıdır. Kimyasal bağlayıcıların lifleri bağlamasında birbirinden farklı 3 basamak vardır. 1) Bağlayıcı maddenin liflere aktarılması 2)Bağlayıcı maddenin bir film tabakası oluşturması 3) Liflerin yapışması Yapıştırıcı(bağlayıcı) madde aplikasyonları: EMDİRME: Tülbent bir bağlayıcı madde çözeltisi ile emdirilir, sıkılır, kurutulur. Kurutma işlemi sırasında bağlayıcı maddelerin migrasyon teklikesi vardır. KÖPÜK APLİKASYONU: Bağlayıcı madde hava ile karıştırılarak köpük haline getirilir ve fulardda empregne edilir. Bu yöntemle elde edilen tülbent yumuşak olur. BASMA: Tülbent üzerine kıvamlaştırılmış bağlayıcı madde patı basılır. PÜSKÜRTME: Bağlayıcı madde elyaf üzerine püskürtülür. Bu yöntem tülbentlerin yüzeysel olarak sabitleştirilmesinde kullanılır. AKTARMA: Tülbentin bir yüzeyine bağlayıcı madde bir aktarma silindiri yardımıyla sürülür. Tülbent üzerine aktarılan lateks kurutma sırasında da migrasyona uğrar. Bu olay kurutma sırasında tülbentin her iki yüzeyindeki suyun buharlaşması sonucu yüzey ve iç kısım arasındaki dengenin bozulması ve içteki nemin yüzeye doğru bağlayıcı madde ile birlikte göç etmesi nedeniyledir. Bunu önlemek için tülbent bağlayıcı madde parçacıklarını büyütücü bir banyodan geçirilir. Büyüyen parçacıklar kolay kolay yer değiştiremezler. Hangi tür bağlayıcının kullanılacağı, malzemeden kullanma sırasında istenecek haslık, tutum ve diğer özelliklere göre belirlenir. Nonwoven üretiminde en çok kimyasal(sentetik) lifler kullanılmaktadır. Bunların arasından da PA,PP ve PES tercih edilmektedir. Bunların yanısıra pamuk, jüt, yün gibi doğal liflerde kullanılabilir. Yapıştırıcı madde kullanılarak sabitleştirilmiş tülbent yüzeylerin özelliklerine lifin en önemli etkileri tabloda görülmektedir. Liflerin kıvrımlılık durumları lif üzerine aktarılacak bağlayıcı madde miktarını etkiler. Kıvrımlılık arttıkça kullanılan bağlayıcı madde miktarı da artar. b)Mekanik Bağlama Tekniği: 1)İğneleme ile bağlama: İğneleme bir levha üzerine sıralanmış ucu tırtıklı birçok iğne tarafından yapılır. İğnenin tülbente batışı, üzerinde iğnelerin geçebileceği şekilde delikler bulunan bastırıcı levhanın delikleri arasından olur. Bir grup iğnenin batışından hemen sonra tülbent bir miktar hareket eder. Bu sırada tülbent yüzeyindeki lifler tarafından hareket yönü doğrultusunda ilmikler oluşur. Alt ölü noktaya ulaşan iğneler geri dönüş için haraket ettiklerinde tırtıkları nedeniyle liflerin birbirine düğümlenmesine ve yüzeyi oluşturmasına neden olur. İğneleme, tek taraflı(üstten)iğneleme, tek taraflı(alttan)iğneleme, tek taraflı(üstten ve alttan)iğneleme, tek taraflı eğik iğneleme, iki taraflı eğik iğneleme,çatı şeklinde iğneleme, uzunlamasına iğneleme, hortum şeklinde iğneleme yöntemlerinden biri ile yapılabilir. 2)Su jeti ile bağlama: Düzelerden yüksek basınç ile püskürtülen su iğneleri yardımıyla tülbent içindeki lifler birbirlerine bağlanmakta ve düğümlenmektedirler. Bu yöntemde herhangi bir termik veya kimyasal işlem uygulanmamasına rağmen mukavemet değerleri oldukça yüksektir. Üretim hızı da iğnelemeye göre fazladır. Ve çok hafif nonwoven kumaşların üretimide mümkündür. İğneleme ile elde edilen ürünler tüylü bir yüzeye sahip olmakta ve yüzeyde iğne izleri görülmekte iken su jeti ile bağlamada herhangi bir iz görülmez. Bazı ürün tiplerinde aynı tülbent ağırlıklarında iğnelemeye göre mukavemet 3 kat daha fazla olabilmektedir. Böylece belli bir mukavemeti daha hafif tülbent yüzeyler üreterek elde etmek mümkün olmakta ve kullanılan liften tasarruf edilmektedir. Su jetine gerekli elektrik enerjisi miktarı iğnelemeye göre daha yüksek olsa bile sağlanan lif ekonomisi nedeniyle elde edilen ürünler daha ucuz olmaktadır. Diğer bir avantajıda kimyasal madde kullanılmadığından çevre dostu üretimdir. Ayrıca su jeti ile üretilen nonwoven ürünleri rulo haline getirilebilmeleri, tutumları iğnelemeye göre daha iyidir. c)Isıl Bağlama Tekniği: Isıl bağlamanın gerçekleştirilebilmesi için tülbent yapımında özel bağlama liflerinin kullanılması gerekir. Bağlayıcı lifler kolay erimeleri ve çözünmeleri sayesinde yanında bulunan liflere kenetlenerek veya yapışarak sabitlenen liflerdir. Bunlar tek komponenetli olabileceği gibi bikomponent halinde olanları da vardır. Özel bağlayıcı lifler üç gruba ayrılır. 1) Çözünme özelliğine sahip olanlar(PVA lifleri): Bu gruba dahil lifler su içinde yükselen sıcaklıklarla birlikte şişerler, sıcaklık arttıkça jel ve sonrada çözelti halini alırlar. Çözücü madde içinde (60-80 C su) çözünmüş halde bulunacak bağlayıcı madde oranı en az %25 civarında olmalıdır. Karışım çözelti tülbent yüzeye emdirilir ve kurutulur.2) Erime özelliğine sahip olanlar (bikomponent lifler): Eriyebilen lifler iki gruba ayrılır. a) Tamamen eriyen lifler b)Kısmen eriyen lifler 1.durumda bağlayıcı liflerin erimesinden tekstil yüzeyindeki lif miktarı veya elyaf yoğunluğu azalır. Ayrıca 1.durumda dikkat edilmesi gereken nokta bütün sentetik liflerin erime derecelerinde büzülmesidir. Bu yüzeyin üst görünümünü değiştirebilir. 3) Yapıştırma özelliğine sahip olanlar(Çekilmemiş PES lifleri ): Liflerin ilk kez camlaşma noktalarına kadar ısıtılmaları halinde lif yumuşak ve yapışkan bir hal alır. Lifler kuru ise camlaşma noktası 80 C civarında nemli ise daha düşük olmaktadır. Özel yöntemler: Termik fiksajda diğer bir imkanda eriyebilen toz yapıştırıcılar ve folyolar ile sabitleştirmedir. Isı etkisi altında toz veya folyo halindeki yapıştırıcı madde aktifleşerek üzerinde bulunduğu lifleri birbirine bağlar. Büzülme yolu ile sabitleştirme: Birçok lif tipi kimyasal yapıları veya özel üretim yöntemleri nedeniyle belli etkiler altında büzülürler. Bu esnada boyları kısalır ve kalınlıkları artar. Lifte bir kıvrımlılık meydana gelir ve bu kıvrımların birbirine dolanmasıyla da sabitleşme oluşur.Büzülme özelliğine sahip lifler tülbent içinde %100 oranında kullanılmazlar, diğer liflerle karıştırılırlar. Büzülme özelliğine sahip lif oranı az olursa tülbent mukavemeti düşük, çok olursa ise sert tutumlu olur. Büzme işlemi kuru sıcak hava, sıcak su ve doymuş buhar ile gerçekleştirilebilir. YAPIŞTIRMA YÖNTEMLERİ İLE DOKUSUZ YÜZEY ELDESİ Bu yüzeylerin üretimi uygun bir zemin tabaka üzerine hav tabakasının çeşitli yöntemlerle bir yapıştırıcı madde ile yapıştırılması esasına dayanmaktadır.Zemin olarak doğal veya kimyasal liflerden dokunmuş veya dokusuz kumaşlar kullanılabilir. Çoğunlukla halı üretiminde kullanılan yapıştırma yöntemi 4 ana gruba ayrılır.A) Zemin tabakalı ve tek taraflı yapıştırma yöntemi B) Zemin tabakalı ve çift taraflı yapıştırma yöntemi C) Zemin tabakasız ve tek taraflı yapıştırma yöntemi D) Zemin tabakasız ve çift taraflı yapıştırma yöntemi A) Uygun bir zemin üzerine önce yapıştırıcı madde sürülür ve bunun üzerine lif veya iplikler yapıştırılıp kurutulur. En çok kullanılan yöntemler; 1)Ondüle yöntemi: Hav tabakasını oluşturacak iplikler çözgü gibi gelir ve dişli çark şeklinde karşılıklı çalışan iki silindirin olukları arasında kıvrımlaştıktan sonra üzerine yapıştırıcı sürülmüş olan zemin ile birleşerek üst yüzey oluşturulur. 2) Hav iplikleri dikdörtgen şeklindeki metal çubuklar üzerine spiral şeklinde sarıldıktan sonra üzerinde yapıştırıcı madde bulunan zemin tabakaya bastırılırlar. Kurutucudan geçtikten sonra bir bıçak ile metal çubukların üzerinde kesilerek üst yüzey havlarını meydana getirirler. 3)Hav iplikleri eğik bir kaydırma plakası üzerinden kaydırıcı çubuk tarafından alınarak,bastırıcı çubuk yardımıyla ilmik görünümünde kıvrımların oluşması sağlanır. Kıvrımlar üzerine daha önceden yapıştırıcı madde sürülmüş olan zemin tabaka üzerinde oluşturulur. 4)Sonsuz lif kabloları bir bıçak tarafından istenilen uzunlukta kesilmekte ve kesilen kısa lifler sevk kanalına sürülerek, üzerine yapıştırıcı sürülmüş olan zemin tabakaya doğru itilirler. 5)Zemin kumaş üzerine herhangi bir şekilde yapıştırıcı madde aktarılmasından sonra, çok kısa (2-4 mm) kesilmiş liflerin elekrostatik alan yardımıyla dik olarak sabitlenmesidir. Elektrostatik alanın görevi lifler ve zemin tabakanın bulunduğu yerleri zıt yüklerle yükleyerek, dağınık bulunan liflere yön vermek ve tek tek hale gelmelerini sağlamaktır. B) Debron-coquet yöntemi: Hav iplikleri iki özel bastırıcı çubuk tarafından zikzak şeklinde, birbirlerine paralel olarak hareket eden ve üzerlerine yapıştırıcı sürülmüş iki zemin tabaka üzerine sırayla yapıştırılır. Kurutma işleminden sonra bir bıçak tarafından ortadan kesilerek iki ayrı yüzey elde edilmiş olur. C) Ondüle yöntemine benzer ancak bu yöntemde bir zemin gerekli değildir. Hav iplikleri bastırıcı bir çubuk yardımıyla kanatlı sonsuz taşıma bantının oyukları arasına bastırılarak yerleştirilir. Yerleştirme işlemi yapıldıktan sonra kanatlar kapanır ve oyuklardaki iplikler ilmik şeklini alır. Bu ilmiklerin alt kısımlarına yapıştırıcı madde sürülüp kurutulmasından sonra bukle yüzey elde edilir D) Bastırıcı çubuklar tarafından kıvrım haline getirilen hav iplikleri bir kanalın içerisine doğru itilirler. Kanaldan hemen çıkışta bir tarafa yapıştırıcı madde sürülür ve kurutulur. Daha ileride öbür yüzeyede yapıştırıcı sürülüp kurutulduktan sonra ortadan bıçakla keserek iki ayrı velur halı elde edilir. TAFTİNG YÜZEYLER 1950 yılı ortalarına kadar halı üretimi sadece dokuma tekniği ile belli boyutlarda yapılmaktaydı ve duvardan duvara deyimi henüz bilinmemekteydi. İlk kez tafting tekniği ile uzun metreler halinde geniş halıların üretilmesiyle duvardan duvara döşeme olanağı doğdu ve tafting halılar tekstil sektörüne girmiş oldu. Önceleri tafting yüzey yapımında hammadde olarak sadece yün,kıl, rejenere selüloz ve bunların karışımları kullanılmaktaydı. Sentetik ipliklerin gelişmesi ile bu malzemeler önemlerini kaybetmişlerdir. Buna karşın sentetik iplikler daha çabuk ve farklı boyanabilme özellikleri sayesinde daha çok kullanılmaya başlanmıştır. Tafting Yüzey Üretim Yöntemleri: 1)Tek İğneli Yöntem (El taftingi): El taftinginde tabanca şeklindeki tek iğneli bir taftingleme makinesi ile gergin durumdaki bir zemin yüzey üzerine, üst yüzey oluşturacak hav iplikleri desene uygun ve mümkün olduğunca sık bir şekilde dikilirler. Böylece zemin kumaş ve üst yüzey tabakadan oluşan bir tekstil yüzeyi elde edilir. El taftingi ile yüzey yapımında ilk iş zemin dokunun üzerine istenilen motifin çizimidir. Taftingleme işlemi zeminin arka yüzünden(kullanım sırasında altta kalacak taraftan) yapılır. Bu nedenle işlenecek desen zeminin arka yüzüne çizilir.Üzerine desen çizilmiş zemin doku yatay veya dikey gergefe gerdirilir. Taftingleme makinesine takılan iplikle desen rengine uygun yerlere işlenir. Oluşturulacak hav tabakasının sıklığı ve düzgünlüğü işçinin tecrübe ve yeteneğine bağlıdır. Zemin tabakasının üzerine çizilen desenler işlendikten sonra istenilirse havlar belli bir yükseklikte kesilerek velur bir yüzey elde edilebilir. Elde edilecek ilmek sıklığı her şeyden önce hav ipliğinin kalınlığına bağlıdır. Normal olarak 10 cm lik bir aralık için 20 batış kabul edilmektedir. Dakikadaki batış sayısı çalışan kişinin yeteneğine göre 50-1400 arasında değişir. Halılar iğneleme işlemi bittikten sonra havların sağlamlaştırılması amacıyla tabanları kauçuk ile kaplanır. Kaplama için lateks hava ile püskürtme veya serpme yöntemi ile zemin üzerine aktarılır ve oda sıcaklığında kurumaya bırakılır. 2)Çok İğneli Yöntem: Hav tabakası meydana getirecek ipliklerin çok iğneli bir dikme makinesinde jüt,PP veya sentetikten yapılmış bir zemin üzerine mümkün olduğunca sık dikilmesidir. Bu şekilde bukle yüzeyler elde edilir. Makineye her iğne için bir de bıçak yerleştirilerek meydana gelen ilmeklerin hemen kesilmesiyle velur yüzeyler de elde edilebilir. Daha sonra zemin tabakanın alt yüzü uygun bir kaplama maddesiyle(kauçuk,PVC) kaplanır. Tafting makineleri ile desenlendirme yapmakta mümkündür. 1)Renkli iplik kullanarak desenlendirme 2)Kaydırma ile desenlendirme 3)Rölyef(kabartmalı) desenlendirme MALİMO TEKNİĞİ Malimo ismi MAuersberger(yöntemi bulan kişinin adı) Lİmbach(oturduğu yer) MOlton (dokunun cinsi) kelimelerinin ilk iki harflerinin birleştirilmesi ile ortaya çıkmıştır. Atkı ve çözgü ipliklerinin yanyana ve üstüste yerleştirilerek dikilmesiyle iplikler sabitleştirilmiş ve yeni bir tekstil yüzeyi meydana getirilmiştir. Malimo tekniğinin temeli; Ancak değişik yöntemler ile farklı yüzeylerin elde edilmesi de mümkündür. MALİPOL YÖNTEMİ: Makineye giriş materyali olarak bir taşıyıcı zemin yüzey verilir. (dokuma, örgü,malimo veya malivat cinsinden) Bu taşıyıcı yüzey üzerine hav ipliği, hav platinleri üzerinden dikilir. Bu şekilde zemin yüzeyin bir yüzünde hav diğer yüzünde ise ilmikler bulunur.Bu yöntemle elde edilen yüzeylerin her iki tarafıda kullanılmaktadır. Hav tabakasının uç kısımları kesilirse tüylü(peluş) malzeme elde edilir. Kışlık paltoluk tüylü kumaşlar,elbiselik,deniz ve banyo kıyafetleri için havlı yüzeyler,yatak örtüleri,battaniye üretiminde kullanılır. MALİVAT YÖNTEMİ: Bu teknikte tülbent içinde serbest halde bulunan lifler dikme yoluyla birbirine bağlanmakta ve tülbent yüzey sağlam kullanılabilir bir özellik kazanmaktadır.Elbise ve mantoluk kumaşlar, dekorasyon kumaşları,izolasyon tabakası,halı tabanı ve paketleme malzemesi olarak kullanılır MALİVLİS YÖNTEMİ: Bu yöntemde tülbentler dikiş ipliği kullanılmadan tülbent içindeki lifler yardımıyla dikilirler. İğneler tülbent içindeki lifleri yakalamakta ve bunları dikiş ipliği gibi işlemektedirler. Bu nedenle tülbent yapımında kullanılan liflerin uzun olması gerekir. VOLTEKS YÖNTEMİ: Zemin yüzeyi ile tülbent, tülbentten çekilen elyaf yada elyaf demetleri yardımıyla hav meydana getirirler. Yer döşemeleri,astar,peluş,battaniye ve kürk taklitleri olarak kullanılır. KUNİT YÖNTEMİ: Bu teknikte tülbent tabaka ne dikiş ipliği ne de zemin kumaş kullanmaksızın sadece tülbent içindeki lifleri işleyerek yüzeyde yüzeyde ilmekler oluşturulmakta ve üst yüzeyi örmeyi andıran görünümde oldukça hacimli ve hafif malzemeler üretilmektedir. MULTİKUNİT yönteminde ise çift taraflı ilmeklendirme yapılarak üç boyutlu tekstiller üretilebilmektedir. Oyuncak yapımı için peluş,ambalaj malzemesi,otomobiller için iç döşemelik kumaşlar,ses ve ısı izolasyon tabakaları yapımında kullanılmaktadır.
Ödevler
Sınavlar
Materyal Diğer
Planlanmış Öğrenme Faaliyetleri ve Öğretim Yöntemleri