Ders Adı Terbiye Teknolojisi
Ders Kodu TEK-3109
Dersin Türü Zorunlu
Ders Biriminin Seviyesi Ön Lisans
Yıl 1
Dönem 1.Yarıyıl
AKTS 3
Dersi Veren(ler) Füsun Ergül
Dersin Yardımcıları
Ders İşleme Biçimi Yüz Yüze
Önkoşul Dersleri
Dersin İçeriği Yaş terbiye işlemleri,kuru terbiye işlemleri,BM ler ve boyama ile ilgili temel bilgiler,BM ve lif analizleri
Dersin Verildiği Diller Türkçe
Dersin Amacı Tekstil terbiyesinin temel işlemlerini öğrenebilme
No Dersin Kazanımları  
1 1.Tekstil terbiyesinde temel işlemleri öğrenme
2 2.Boyarmaddeleri kavrama
3 3.Tekstil boyacılığında kullanılan cihazları öğrenme
4 4.Elyaf ve İplik boyamacılığını kavrama
5 5.Kumaş boyamacılığını kavrama
6 6.Boya yardımcı maddelerini öğrenme
7 7.Lif analizlerini kavrama
8 8.BM analizlerini kavrama
DERSİN KAZANIMLARI / PROGRAM YETERLİKLERİ İLİŞKİ MATRİSİ
DKPY1PY2PY3PY4PY5PY6PY7PY8
1
2
3
4
5
6
7
8
5-Çok Yüksek İlişkili 4- Yüksek İlişkili 3-Orta İlişkili 2- Zayıf İlişkili 1-Çok Zayıf İlişkili 0-İlişkisiz
Hafta Konular  
1 Tekstil terbiyesinde temel işlemler
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Tekstil terbiyesi ve makinaları?, Uludağ Universitesi, 1983, Bursa, Türkiye
2 Çektirme, empregnasyon, aktarma,sürme,püskürtme yöntemleri ve kullanılan cihazlar
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Tekstil terbiyesi ve makinaları?, Uludağ Universitesi, 1983, Bursa, Türkiye
3 Yıkama-durulama, kurutma işlemleri ve kullanılan cihazlar
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Tekstil terbiyesi ve makinaları?, Uludağ Universitesi, 1983, Bursa, Türkiye
4 Boyarmaddeler ve pigmentler
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Tekstil terbiyesi ve makinaları?, Uludağ Universitesi, 1983, Bursa, Türkiye
5 Boyarmaddelerin sınıflandırılması
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Tekstil terbiyesi ve makinaları?, Uludağ Universitesi, 1983, Bursa, Türkiye
6 BM lerin tekstil elyafına bağlanmaları
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Tekstil terbiyesi ve makinaları?, Uludağ Universitesi, 1983, Bursa, Türkiye
7 BM lerin tekstil elyafına bağlanmaları
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Tekstil terbiyesi ve makinaları?, Uludağ Universitesi, 1983, Bursa, Türkiye
8 Tekstil boyacılığında kullanılan cihazlar
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Tekstil terbiyesi ve makinaları?, Uludağ Universitesi, 1983, Bursa, Türkiye
9 Açık elyaf, ön iplik, iplik boyaması
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Tekstil terbiyesi ve makinaları?, Uludağ Universitesi, 1983, Bursa, Türkiye
10 Kumaş-trikotaj, hazır parça boyaması
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Tekstil terbiyesi ve makinaları?, Uludağ Universitesi, 1983, Bursa, Türkiye
11 Boya yardımcı maddeleri
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Tekstil terbiyesi ve makinaları?, Uludağ Universitesi, 1983, Bursa, Türkiye
12 Lif analizleri (Kalitatif-Kantitatif)
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Tekstil terbiyesi ve makinaları?, Uludağ Universitesi, 1983, Bursa, Türkiye
13 BM analizleri
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Tekstil terbiyesi ve makinaları?, Uludağ Universitesi, 1983, Bursa, Türkiye
14 Liflerin gördüğü zararların belirlenmesi
  Ön Hazırlık: 1.Tarakçıoğlu, I., ?Tekstil terbiyesi ve makinaları?, Uludağ Universitesi, 1983, Bursa, Türkiye
No Bölüm Öğrenme Çıktısı Katkı Düzeyi
1 Orta öğretim düzeyi üzerindeki dersler ve uygulamalarla öğretilen tekstil alanındaki bilgi ve becerilere sahip olduğunu göstermek 5
2 Kazandığı bilgi ve becerileri doğru kullanarak sektörün ihtiyaç duyduğu kaliteli hizmeti sunabildiğini göstermek 5
3 Tekstil alanı ile ilgili uygulamalarda beklenmeyen durumları izleyerek değerlendirmek ve gerekli önlemleri alabilmek 5
4 Temel bilgisayar kullanımı yanı sıra tekstil alanı ile ilgili programları kullanabilmek 2
5 Sorumluluğu altında çalışanlarla sağlıklı iletişim kurup, takım çalışması yapabilmek 3
6 Yeterli olabilecek teknik yabancı dil bilgisine sahip olmak 3
7 İş güvenliği,işçi sağlığı,çevresel değerleri koruma,sosyal sorumluluklar,etik değerler hakkında bilgi sahibi olma 4
8 Atatürk ilke ve inkilapları hakkında bilgi sahibi olmak 2
Yarıyıl İçi Çalışmaları Sayısı Katkı Payı
Ara Sınav 1 100
Kısa Sınav 0 0
Ödev 0 0
Devam 0 0
Uygulama 0 0
Labaratuvar 0 0
Proje 0 0
Atölye 0 0
Seminer 0 0
Arazi Çalışması 0 0
Sözlü sınav 0 0
Portfolyo 0 0
Doküman İncelemesi 0 0
Performans değerlendirme 0 0
Sunum 0 0
Alan Çalışması 0 0
Vaka Çalışması 0 0
Video Kaydı 0 0
Öz değerlendirme 0 0
Akran Değerlendirme 0 0
Eşleştirme Testleri 0 0
Çoktan seçmeli test 0 0
Kısa Cevaplı test 0 0
Kontrol listeleri 0 0
Dereceleme Ölçekleri 0 0
Zihin Haritalama 0 0
Araştırma yazısı 0 0
Çevrimiçi anket 0 0
Çevrimiçi Kısa sınav 0 0
TOPLAM 0
Yıliçinin Başarıya Oranı 40
Finalin Başarıya Oranı 60
TOPLAM 100
AKTS kredilerinin belirlenmesinde öğrenci işyükü anketlerinden faydalanılmaktadır.
Etkinlik Sayısı Süresi Toplam
Ders Süresi (Sınav Haftaları Hariç) 14 3 42
Sınıf Dışı Ders Çalışma Süresi 14 2 28
Ödevler 0 0 0
Sunum 0 0 0
Proje 0 0 0
Laboratuar Çalışması 0 0 0
Arazi ya da Alan Çalışması 0 0 0
Ara Sınavlar 1 15 15
Yarıyıl Sonu Sınavı 1 15 15
İşyükü Saati (30) 30
Toplam İşyükü / Saat 100    
Dersin Akts Kredisi 3    
Ders Notu TERBİYE TEKNOLOJİSİ Ham malzemenin satışa hazır hale gelmeden önce gördüğü işlemlerin tümüne TERBİYE İŞLEMLERİ denir. TEKSTİL TERBİYESİ A)Ön terbiye B)Renklendirme a)Boya b)Baskı C)Bitim işlemleri Tekstil malzemelerinin terbiyesi açık elyaf, ön iplik, iplik, kumaş veya trikotaj ve hazır parça halindeyken yapılabilir. TEKSTİL TERBİYESİNDE TEMEL İŞLEMLER Terbiye işlemleri genel olarak a)Yaş Terbiye İşlemleri b)Kuru Terbiye İşlemleri olarak ikiye ayrılır. Kuru terbiye işlemleri daha çok bitim işlemleri ile ilgilidir. Yaş Terbiye İşlemi ise üç temel işlemden oluşur. 1)Terbiye maddesinin tekstil malzemesine aktarılması (Aplikasyon-Preparasyon) 2)Yıkama 3)Kurutma Yaş terbiye işlemleri sırasında tekstil malzemesi (iplik, kumaş vs) çeşitli kimyasal maddelerle biraraya getirilmektedir. Bunların bir kısmı istenilen terbiye özelliğini sağlayan maddelerdir. Diğer kısmı ise bu özelliğin sağlanmasına yardımcı olan maddelerdir. Bunların hepsine birden TERBİYE MADDESİ denir. 1)APLİKASYON-PREPARASYON: Yaş terbiye işleminde birinci adım tekstil malzemesinin terbiye maddesi ile biraraya getirilmesidir. Bu işleme aplikasyon-preparasyon denir. Genellikle kumaş terbiyesinde aplikasyon diğer malzemelerin terbiyesinde ise preparasyon kelimesi kullanılır. FLOTTE ORANI: Flotte Almanca olup çözelti anlamına gelir. Tekstil malzemesinin kg cinsinden miktarının, flottenin lt cinsinden miktarına oranına FLOTTE ORANI denir. Örneğin 200 kg malzeme alan bir boyama makinesindeki flotte miktarı 2400 lt ise flotte oranı, 200/2400=1:12 dir. Bir başka deyişle 1kg malzeme için 12lt flotte gerekir. Tekstil malzemesine göre flotte miktarı ne kadar fazla ise flotte oranı o kadar uzundur. Malzemeye göre flotte miktarı ne kadar az ise flotte oranı o kadar kısadır. Kesin bir sınır olmamakla birlikte genellikle 1:0.5 - 1:1.5 Kısa 1:2 – 1:100 Uzun flotte oranı olarak kabul edilir. Terbiye maddesinin malzemeye aplikasyonu beş ana yöntemle yapılabilir. a)ÇEKTİRME YÖNTEMİ: Eğer malzeme uzun bir süre, uzun flotte oranında bir banyo içinde bekletilirse buna ÇEKTİRME yöntemi denir. Terbiye işlemlerinde flotte oranı ne kadar kısa olursa o kadar tercih edilir. Ancak her makinenin çalışabildiği asgari flotte oranı vardır ve bundan daha kısa oranlarda çalışmak mümkün değildir. Flotte oranının uzaması maliyeti arttırmaktadır. Bu nedenle boyamada çok kullanılan çektirme yöntemine ön terbiye ve bitim işlemlerinde fazla rastlanmamaktadır. Çektirme yöntemine göre aplikasyonun olabilmesi için terbiye maddesinin tekstil malzemesine karşı belirli bir afiniteye sahip olması gerekir. AFİNİTE flotte içinde çözünmüş olan terbiye maddesinin malzeme tarafından alınma ve reaksiyona girme isteğinin fazla olmasıdır. Çektirme yönteminin ilk makineleri Jigger ve Haspellerdir. b)EMPREGNASYON(Emdirme)YÖNTEMİ:Eğer tekstil malzemeleri kısa flotte oranındaki bir banyo içinden, kısa süre içinde geçirilir ve sıkılırlarsa bu aplikasyon işlemine EMPREGNASYON denir. Empregnasyonda istenilen terbiye maddesinin malzemeye karşı afinitesinin düşük olmasıdır. Afinite fazla olursa terbiye maddesi malzemeye çok hızlı alınacağından zamanla geriye kalan flottenin konsantrasyonu zayıflar. Bunun sonucunda partinin başı sonuna göre daha fazla aplike edilir. Yani baş ve son özellikleri farklı olur. Empregnasyon tekstil malzemesinin yaş veya kuru olmasına göre ikiye ayrılır. a)Kurudan yaşa empregnasyon: Liflerin emme yeteneği nedeniyle kuru malzeme ıslanır ve flotteyi emer. b)Yaştan yaşa empregnasyon: Malzeme ıslaktır yani beraberinde su getirmektedir. Bu su empregnasyon sırasında flotteyle yer değiştirmeye başlayacaktır. Bunun sonucunda da zamanla flotte konsantrasyonu düşecektir. Bu nedenle işlem sırasında terbiye maddesi ilavesi gerekebilir.Empregnasyon için kullanılan en basit ve yaygın makine FULARDdır. c)AKTARMA: Aktarma az kıvamlı flottelerle uygulanan bir aplikasyon yöntemidir. Özel fulardlarda yapılan bu yöntemde kumaş flotteye daldırılmaz. Terbiye maddesi flotte içinde dönen bir silindir tarafından alınır ve kumaşın yüzeyine aktarılır. Flotte kumaşın bir yüzüne sürülmesine rağmen iplikteki emme nedeniyle her iki yüze de eşit dağılır. Kumaş üzerindeki flotte fazlası rakle denilen sıyırıcılar yardımıyla uzaklaştırılır. d)SÜRME(KAPLAMA): Çok kıvamlı terbiye flotteleri kumaşın bir yüzüne doğrudan sürülebilir. Bu şekilde aplikasyon sonucu yüksek miktarda terbiye maddesi kumaşın yüzeyine aktarılabildiğinden ve çoğunlukla kumaşın yüzeyini örttüğünden bu işleme kaplama da denir. Bu yöntemde kaplama maddesi macun haline getirildikten sonra haraket halindeki kumaşın üzerine sürülmektedir. Sürmenin düzgün olması ve sürülen tabakanın kalınlığı rakle yardımıyla sağlanmaktadır. Sürme işlemi Havada rakle, Lastikli rakle, Silindirde rakle, Kağıttan aktarma yöntemi, Eriyik aktarma yöntemi ile uygulanabilir. a)Havada Rakle: Daha çok seyrek dokunmuş kumaşların kaplamalarında tercih edilir. Raklenin altından geçen kumaş hiçbir yere dayanmamaktadır. Bu sayede seyrek doku nedeniyle kumaşın öbür yüzüne geçen kaplama maddesi, raklenin altındaki lastik bant veya silindiri kirletip düzgünsüzlüklere yol açmaz. b)Lastikli Rakle: Raklenin altından geçen kumaş hareketli, sonsuz döngü yapan bir lastik banta dayanmaktadır. Lastik bant bir taraftan kumaşa destek olurken diğer taraftan belli bir esnekliğe sahip olduğundan raklenin altına pislikler, pütürler geldiğinde esnemekte ve bunların hata oluşturmadan raklenin altından geçmesini sağlamaktadır. c)Silindirde Rakle: Raklenin altından geçen kumaş dönen bir çelik silindire dayanmaktadır. Bu yöntemde tabakanın kalınlığı en hassas şekilde ayarlanabilmektedir. Ancak silindir esnemeyeceğinden rakle çizgileri oluşmaktadır. d) Kağıttan Aktarma Yöntemi: Rakleleli sistemlerde çalışırken genellikle kumaşın gergin bir durumda bulunması gerekmektedir. Germeye karşı hassas malzemeler özellikle trikotajlar için uygun değildir. Ayrıca yüzeyinde fazla miktarda düzgünsüzlük bulunan malzemelerin kaplanması da çok düzgün olmaz. Bu tür sakıncaların ortadan kaldırılması için kağıttan aktarma yöntemi geliştirilmiştir. Kaplama maddesi önce rakle yardımıyla silikonlu kağıda sürülmekte ve kağıt ile kumaş bir araya getirilerek sıkma silindirlerinden ve kurutucudan geçirilmektedir. Kurutucu çıkışında kumaş ve kağıt birbirinden ayrılmaktadır. e)Eriyik Aktarma Yöntemi: Bu yöntem ancak yumuşama ve erime noktaları çok yüksek olmayan maddelerle yapılacak kaplamalarda kullanılmaktadır. Bunun için kaplama maddesi, ısıtılabilen silindirlerin arasına belirli miktarda dökülmekte ve eriyen kaplama maddesi kumaşla temas eden silindir tarafından kumaşa aktarılmaktadır. Diğer bir yöntemde ise toz halindeki kaplama maddesi kumaşın üzerine dökülmekte ve kumaş kurutucudan geçerken eriyen toz kumaşa yapışmaktadır. Bu yöntem daha çok TELA gibi malzemelerin eldesinde kullanılmaktadır. e)Püskürtme: Hassas malzemelerin terbiye işlemlerinde tercih edilir. Flotte tek veya iki taraflı olarak malzemeye püskürtülür ve emdirilir. 2)YIKAMA: Yıkama ve durulamadan amaç tekstil malzemesindeki yabancı maddeleri uzaklaştırmaktır. Yabancı maddeler liflerin yapısından ileri gelebileceği gibi diğer işlemler sırasında da malzemeye geçmiş olabilirler. Bu nedenle kendi aralarında çok büyük farklılıklar gösterirler. Buna göre yapılacak yıkamanın her zaman aynı olması mümkün değildir. Yıkama iki gruba ayrılır. a) Malzeme üzerindeki asit,baz,tuz gibi suda çözünen maddelerin uzaklaştırılması.. b) Yağ,mum,pat gibi suda çözülmeyen maddelerin uzaklaştırılması..Tekstil malzemelerinin yıkanması değişik aşamalarda yapılabileceğinden açık elyaf, iplik, kumaş ve trikotaj ile hazır parçaları yıkayabilecek yıkama makineleri bulunmaktadır. İyi bir yıkama makinesinin şu özellikleri taşıması gerekir. 1)Yıkama Etki Derecesinin (YED) yüksek olması Yıkama etki derecesi YED(%)=(Cö-Cs/Cö)*100 formulü ile hesaplanır. Cö=Yıkamadan önce malzemedeki yabancı madde konsantrasyonu(gr/kg) Cs= Yıkamadan sonra malzemedeki yabancı madde konsantrasyonu(gr/kg) 2)Yıkanacak malzemenin imalat aşamasına uyması 3)İşletmede uygulanan çalışma sistemine uyması 4)Su ve buhar tüketiminin az olması 5)Malzemenin tutumuna,görünümüne,özelliklerine olumsuz etki yapmaması 6)Maliyetinin yüksek olmaması 7)Bakımının kolay ve ucuz olması 3)KURUTMA:Yıkanmış bir tekstil malzemesi hiç sıkmadan çıkarıldığında üzerinde ağırlığının %150-300 ü kadar su bulundurmaktadır. Suyun nasıl uzaklaştırılacağını incelemeden önce suyun tekstil malzemesinin neresinde bulunduğunu bilmek gerekir. a)Damlayan su: Liflere hiçbir şekilde bağlı olmayan bu su kısmı kendi ağırlığının etkisiyle aşağı doğru akar ve malzemenin alt tarafından damlar. Mekanik yollarla kolaylıkla uzaklaşır. b)Yüzey suyu: İpliklerin yüzeyine bağlı olan bu su kısmının uzaklaştırılması için daha yoğun mekanik kuvvetlere gerek vardır. Tamamı ön kurutma ile uzaklaştırılabilir. c) Kapilar suyu: İpliklerin içinde ancak liflerin yüzeyine bağlı olan sudur. Ön kurutmada bir kısmı uzaklaştırılır. d) Şişme suyu: Liflerin içinde bulunan bu su kısmı lifin şişmesine yol açmaktadır.Lif moleküllerine bağlı olan şişme suyu ancak ısı enerjisi ile uzaklaştırılabilir. e)Kristal suyu(Higroskopik nem): Normal kuru bir tekstil malzemesinde bulunması gereken nemdir. Bu nedenle iyi bir kurutmanın sonunda bu su kısmının liflerde kalması sağlanmalıdır Kurutmada en önemli nokta suyun ısı yardımıyla uzaklaştırılmasının mekanik kuvvetler yardımıyla uzaklaştırmaya göre daha pahallı olmasıdır. Bu nedenle suyun mümkün olan kısmı mekanik yolla uzaklaştırılmalı, bu şekilde uzaklaştırılamayan ısı enerjisi ile uzaklaştırılmalıdır. Kurutma işlemi a) Ön Kurutma b) Esas kurutma olmak üzere iki adımda yapılmaktadır. ÖN KURUTMA: 1)Sıkma: Malzeme belirli bir basınç altında bulunan silindirler arasından geçirilir. 2)Santrifüj: Yaş malzemedeki yüzey ve kapilar suyunun en etkin şekilde uzaklaştırılması santrifüj yardımıyla sağlanır. Santrifüjlerin iyi bir ön kurutma yapma avantajlarının yanında kırışıklık meydana gelme tehlikesi olan malzemelerde kullanılmama sakıncası vardır. 3)Emme veya püskütme: Hassas kumaşların içinden hava geçirilerek kurutulmasıdır. ESAS KURUTMA: 1)Kontakt kurutma: Yaş tekstil malzemesini ısıtılmış silindir veya levhalara değdirerek suyun uzaklaşmasını sağlamaktır. 2)Konveksiyon kurutma: Isıtılmış ve nemi alınmış hava veya bir başka gazı yaş tekstil malzemesine temas ettirmektir. 3) Işınlama: Suyun elektromanyetik dalgalar yoluyla uzaklaştırılmasıdır. BOYARMADDELER VE PİGMENTLER (RENKLENDİRİCİ MADDELER) Çeşitli malzemenin renklendirilmesinde kullanılan renklendirici maddeler boyarmaddeler ve pigmentler olarak iki gruba ayrılır. Boyarmaddeler suda çözünen veya çözünür hale getirilebilen maddeler olup başlıca tekstil elyafının boyanmasında ve baskısında kullanılırlar. Pigmentler ise suda çözünmeyen ve tekstil elyafına karşı afinite göstermeyen renkli maddeler olarak tanımlanır. Bir bağlayıcı yardımıyla (binder) uygulandıkları maddeye sabitlenirler. BOYARMADDELER Sudaki veya başka bir çözücüdeki çözeltileri ile uygulandığı malzemeye renkli bir görünüş kazandıran maddelerdir. Geçen yüzyıl ortalarına kadar sentetik BM eldeleri bilinmediği için yalnızca bitkisel veya hayvansal doğal BM ler tekstil boyacılığında kullanılıyordu.İlk sentetik BM 1856 yılında Perkin tarafından bulunan Mavvein denilen menekşe renkli BM dir. Bu yıldan sonra sentetik BM lerin eldeleri hızla gelişmiştir. BOYARMADDELERİN HASLIKLARI: Haslık bir tekstil malzemesinin üretim ve kullanma sırasında karşılaştığı çeşitli etkilere karşı gösterdiği direnme gücü olarak tanımlanır. Bir BM nin değeri bunula boyanan malzemenin gerek fabrikada uğrayacağı diğer işlemler gerekse kullanılışı sırasında göstereceği haslıkla ölçülür. Haslık ikiye ayrılır. 1)FABRİKASYON HASLIĞI: Bir iplik veya kumaş boyandıktan sonra fabrikada başka işlemlerden geçecekse bu işlemler sırasındaki şartlara, kullanılan kimyasal maddelere karşı dayanıklı olmalıdır. Boyama çoğu zaman en son işlem olarak yapılsada boyamadan sonra terbiye işlemleri yapılacaksa BM nin fabrikasyon haslığının iyi olması gerekir. 2)KULLANIM HASLIĞI: Birçok kullanım haslığı olmakla birlikte en önemlileri ışık ve yıkama haslığıdır. (Işık haslığı özellkle güneş ışınlarının boyanın rengini soldurma ölçüsü- yıkama haslığı yıkama sonrası esas rengin açılması ölçüsü) Işık haslığı mavi skala yıkama haslığı ise gri skala ile ölçülür. Işık haslığı dışındaki diğer bütün haslıklar 1-5 arası rakamlarla değerlendirilir. 1 en az 5 en iyidir. Işık haslığı ise 1-8 arası rakamlarla değerlendirilir. Gri Skala BOYARMADDELERİN KARIŞIMI-DEPOLANMASI VE ÇÖZÜLMESİ Piyasada bulunan BM ler genellikle tek bir bileşikten oluşmazlar. Belirli bir renk tonunun sağlanabilmesi için çeşitli nüansdaki BM lerin karıştırılmaları gerekir. BM lerin isimlerinin sonunda bulunan rakam ve harfler renk tonu, haslık ve boyama yöntemi hakkında bilgi verirler. Örneğin kırmızı bir boyanın sonunda B harfi varsa bunun hafif mavi bir nüansa sahip olduğunu gösterir. 2B veya 3B varsa mavi nüans daha kuvvetlidir. Veya örneğin L harfi depolama haslığının,LL harfleri ışık haslığının yüksek olduğunu göstermektedir.Toz halindeki BM lerin kuru ortamlarda saklanması gerekir. Aksi halde nemin etkisiyle bozulabildikleri gibi yapışarak zor çözünür hale gelebilirler. Eğer macun şeklinde piyasada ise kuru ortamda içindeki su buharlaşır ve renk tonu değişir. BM lerin çözülmeleri saf su ile yapılır. Sert su kullanıldığında suyun içindeki sertliği oluşturan iyonlar BM ile reaksiyona girerek BM nin bir kısmının çökmesine ve renk tonunun değişmesine neden olurlar TEKSTİL BOYACILIĞINDA KULLANILAN CİHAZLAR Boyamacılık da kullanılan cihazlar ikiye ayrılır. A)BOYAMA MAKİNELERİ: Hareket etmeyen boya çözeltisi içinde boyanacak malzeme hareket ettirilerek boyama yapılır. B)BOYAMA APARATLARI: Boyanacak malzeme durur, boya çözeltisi hareket ettirilir. Boyama cihazları çoğunlukla tahta,demir,paslanmaz çelik, sert lastik ve çeşitli sentetik malzemelerden yapılır. Bir boyama cihazında bulunması gereken temel özellikler şunlardır. 1)Cihaz boya çözeltisinin malzemenin her tarafına düzgün bir şekilde alınabilmesi için yeterli hareketi sağlayabilmelidir. Ancak bu hareket malzemeye zarar verecek hızda olmamalıdır. 2)Cihaz asit veya baz çözeltileri ile uzun süre kaynatıldığında zarar görmeyecek malzemeden yapılmalıdır. 3)Cihaz otomatik sıcaklık kontrol donatımı içermelidir. 4)Isıtıcı donatım çözeltinin her tarafında aynı sıcaklığı sağlayacak şekilde olmalıdır. 5)Cihazda ilave edilmesi gerekebilecek BM veya kimyasal maddenin banyo çözeltisi ile iyice karıştırılıp seyreltilebileği bir bölüm bulunmalıdır. 6)Boyama süresinin oldukça büyük bir kısmında doldurma-boşaltma işlemleri yapıldığından giriş ve çıkış vanaları mümkün olduğunca geniş olmalıdır. Boyama çeşitli aşamalardaki tekstil malzemesi ile yapılabilir. 1)Açık elyaf 2)Ön iplik 3)İplik 4)Kumaş veya trikotaj 5)Hazır parça AÇIK ELYAF BOYAMASI Açık elyaf boyaması terbiyecilerin en çok tercih ettiği boyama aşamasıdır. Çünkü boyama sırasında oluşabilecek düzgünsüzlükler (ABRAJ) daha sonra yapılacak işlemler sırasında büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Ancak iplikçiler ham beyaz lifleri iplik yapmayı boyanmış liflerle çalışmaya tercih ederler. Çünkü ön terbiye ve boyama işlemleri sırasında malzemede bulunan toz toprak gibi yabancı maddeler liflere yapışmış uzaklaştırılmaları zorlaşmıştır. Malzeme yumuşaklığını kaybetmiş taraklama ve bükülme zorlaşmıştır. Bu nedenle açık elyaf boyaması ancak gerekli olan yerlerde yapılır. 1)Büyük bir partinin tamamının aynı tonda boyanması isteniyorsa 2) Düzgün boyama eldesi zor BM ile çalışılıyorsa Elyaf boyama en basit şekilde ısıtılan açık teknelerde ara sıra bir çubukla karıştırılarak yapılır. İşletme şartlarında ise KONİK KAZAN lar kullanılır. Konik kazan iç içe geçmiş iki kazandan oluşmuştur. Delikli olan içteki kazanın içine malzeme doldurulur. Alt ve üst kısmı kapatılıp diğer kazanın içine oturtulur. Alt kısımdan pompa yardımıyla BM çözeltisinin hareketliliği sağlanır. ÖN İPLİK BOYAMASI Tarak ve tarama bantlarının boyaması daha önceden tarama sırasında pisliklerin büyük bir kısmı uzaklaştırıldığından açık elyaf boyamasına göre daha avantajlıdır. Boyama sırasında meydana gelebilecek düzgünsüzlükler ise eğirme sırasında azaltılabilir. Ön iplik boyaması çeşitli cihazlarda yapılabilir. 1)Tarak ve tarama bantları delikli leventlere sarılarak boyanır. 2)Tarama bantı bobinleri (tops) iplik boyama makinelerinde boyanır. 3)Topslar konik kazanların içine doldurularak boyanır. İPLİK BOYAMACILIĞI İplik çile, bobin veya levent halinde boyanabilir. Çile boyama: İplikler önce bobin halinde elde edildiğinden boyama için çile haline getirilmekte sonra tekrar bobin şeklinde sarılmakta ve böylece fazladan bir işlem yapılmış olmaktaysada çile boyamacılığında düzgün boyama daha kolay elde edildiğinden, belirli ipliklerin boyanmasında tercih edilen bir boyama şeklidir. (Örgü ve nakış iplikleri,trikotaj iplikleri) Çile boyama makinelerinde çileler porselen veya metal çubuklara asılmaktadır. Çubuklar eksenleri etrafında dönmekte ve çilelerin boya çözeltisi içindeki hareketini sağlamaktadır. Ancak hafif ipliklerin boyanması sırasında iplikler tamamen batmadığından düzgün boyama eldesi zorlaşmaktadır. Bu nedenle çile boyaması çoğunlukla çile boyama aparatlarında yapılır. Çileler çubuklara çok sık asılmaz. Boya çözeltisi alttan ve üstten püskürtülür. Bobin Boyama: İplikler çekirdekler üzerine sarılarak bobin şeklinde boyanabilir.Kullanılan çekirdekler esnek olanlar ve olmayanlar olarak ikiye ayrılır. Esnek olmayan çekirdekler daha çok pamuk yün gibi fazla çekmeyen ipliklerin bobin halinde sarılmasında kullanılırlar. Esnek olan çekirdekler ise çekmesi fazla olan ipliklerin çoğunlukla sentetiklerin bobin yapımında kullanılır. Çekirdekler delikli olup paslanmaz çelik veya polipropilenden yapılır. Polipropilen tek kullanımlıktır. Bütün çekirdeklerde iplik sarılmaya başlamadan önce çekirdeğin üzerine filtre kağıdı geçirilir. Bu kağıtların görevi boya çözeltisindeki pislikleri ve çözülmemiş maddeleri yakalayarak bunların iplik üzerine çökmesini önlemektir.Boyama sırasında malzemenin her tarafına çekilmiş düzgün bir boyama elde edebilmek için tek seferde boyanacak bobinlerin hepsinin sıklığı ve büyüklükleri aynı olmalıdır. Bobin hazırlanırken boyama anında ipliklerin çekeceği ve şişeceği gözönüne alınarak çok sıkı sarılmamalıdır. Boyama için bobinler taşıyıcı dikey borular üzerine yerleştirilir. Taşıyıcı borular delikli olup boya kazanının alt kısmındaki yatak içine oturtulur. Çözelti pompa yardımıyla borular içinden püskürtülür. Levent Boyama: İplikler levent adı verilen büyük makaralara sarılarak da boyanabilir. Böylece çok miktarda ipliğin bir defada boyanması mümkün olur. Cihazın çalışma şekli bobin boyamanın aynısıdır. Ancak boya kazanı daha derin ve dardır. KUMAŞ VE TRİKOTAJLARIN BOYANMASI En çok kullanılan boyama şeklidir. Taşınması, makinelere yerleştirilip çıkarılması kolaydır. En son işlem olarak boyama yapıldığından kullanılacak BM de fabrikasyon haslığı aranmamaktadır. Büyük miktarda boyanmamış kumaş ve trikotaj depolanarak istenilen renkte boyanıp hemen piyasaya sürülebilir. Ancak boyamada oluşabilecek hataları düzeltmek zordur.Trikotajlar genellikle halat şekline getirilerek haspellerde, dokuma kumaşlar ise çoğunlukla jiggerlerde boyanır. HAZIR PARÇA BOYAMASI Kullanılmaya hazır tekstil malzemelerinden kadın çorapları, tek renk erkek çorapları ile bazı trikotaj bluz ve ceketler özel makinelerde boyanabilmektedir. Böylece beyaz iplikten örülmüş bluz ve ceketler depolanmakta ve modaya göre kısa zamanda boyanarak piyasaya sürülmektedir. PADDEL denilen boyama cihazlarında bir taraftan özel bir çark ile bluzlar, paketlenmiş çoraplar boya çözeltisi içinde hareket ettirilmekte diğer taraftan çözeltinin sirkülasyonu sağlanmaktadır. Malzeme tel örgü raflar üzerine yerleştirilerek de boyama yapılabilir. Bayan çorapları ise Colorplast yöntemiyle bacak kalıplarına takılarak terbiye işlemlerinden geçer. BOYA YARDIMCI MADDELERİ EGALİZE MADDELER: Bazı BM gruplarında yardımcı maddesiz iyi bir boyama sonucu almak genellikle zordur. Fiziksel bazı yöntemlerle düzgün boyama elde edilebilir. Örneğin sıcaklık yavaş yavaş yükseltilerek veya tuz kullanılan boyamalarda tuz ilavesini azar azar yaparak düzgün boyama elde etmek mümkündür. Ancak bu yöntemler çoğu kez istenilen sonucu tam olarak sağlamaz. Düzgün boyamayı kolaylaştırmak için egalize maddeler kullanılır. Egalize maddeler iki gruba ayrılır. 1)Elyafa bağlananlar: Elyafa bağlanabilen EM ile BM arasında elyaf üzerinde bir yer kapmaca olayı doğar ve BM nin elyafa geçişi yavaşlar. Yüksek sıcaklıkta EM nin elyafı yavaş yavaş terk etmesi ve bunların yerini BM nin alması düzgün boyamayı sağlar. 2)BM ye bağlananlar: BM ye bağlanan EM ise boyama sırasında BM ile bileşik oluştururlar. Bu da BM nin hareketliliğini sınırlar. Elyafa bağlanışını yavaşlatır. Yüksek sıcaklıkta BM-EM bileşiği bozulur. Serbest kalan BM elyafa bağlanır. REZERVASYON YARDIMCI MADDELERİ Özellikle karışım elyafların boyanmasında kullanılır. Örneğin yün-pamuk karışımlarının boyanmasında, yün önce Asit BM ile boyanır. Asit BM nin pamuğu kirletmemesi için rezervasyon yardımcı maddesi kullanılır. ELYAF KORUYUCU MADDELER Özellikle yün elyafı kuvvetli asidik ve bazik ortamlarda kaynatıldığında önemli ölçüde kimyasal yapısı bozulur. Sadece sıcak su ile kaynatıldığında bile ağırlığının %1-2 oranında ağırlık kaybına uğrar. Yündeki boyama işlemler i hep kuvvetli asidik ortamda bitim işlemleri ise sıcak bazik ortamda yapılır. Yünün bu işlemlerde çürümesini en az seviyede tutacak yün koruyucu maddelerin kullanılması gerekir KALİTATİF LİF ANALİZLERİ Lifin cinsini belirlemek için yapılan analizler 1)YAKMA TESTİ: Örnek parçası yakılarak yanış şekli,yanma sırasındaki koku, yanma sonrası kalıntı incelenir. (Ek 1) Bu test sonucunda kullanılan lifin bitkisel,hayvansal veya sentetik mi olduğu kabaca anlaşılabilir. 2)MİKROSKOP TESTİ: Liflerin enine ve boyuna kesitlerinin mikroskopta incelenmesi özellikle doğal liflerin tanınmasında yardımcı olmaktadır. 3)KURU DESTİLASYON: Bir miktar örnek kuru bir deney tüpünün içinde yavaş yavaş ısıtılır. Çıkan buhara pH kağıdı tutularak buharın asidik veya bazik özellik gösterdiği belirlenir.(Ek1) 4)BOYAMA TESTİ: Çeşitli liflerin boyama özellikleri farklılıklar gösterdiğinden özel test BM ile değişik renk ve tonlarda boyanmaktadır. Kolay bir yöntem olduğundan çok uygulanmaktadır. Ancak aynı cins lif yetiştiği yöreye, gördüğü terbiye işlemine göre farklı ton hatta renklerde boyanabilir. Diğer bir sakıncası da renkli malzemelerin analizlerinden önce BM nin uzaklaştırılmasının gerekmesidir. 5)ECZA MADDELERİ VE ÇÖZÜCÜLERLE YAPILAN TESTLER: Kimyasal yapılarında ki farklılıklar nedeniyle çeşitli liflerin çeşitli çözücülerdeki çözünürlükleri de farklılıklar gösterir. Belirli bir sistematiğe göre çalışıldığında çözünme özelliklerinden yararlanılarak liflerin ve lif karışımlarının tanınması kesin bir şekilde yapılabilir. KANTİTATİF LİF ANALİZİ Karışımlarda hangi liften ne miktarda bulunduğunu belirlemek için yapılan analiz Bu tip analizlerde temel lif karışımını liflerden birini çözen fakat diğerini çözmeyen uygun bir çözücü ile çözmeye dayanmaktadır.(Ek 2) Lif karışımından belirli bir miktar alınıp çözdükten sonra çözülmeyip kalan kısım tartılarak % si hesaplanabilir. Çeşitli liflerin higroskopik özellikleri farklı olduğu için örneklerin tartılmadan önce 105+(-)3C de 6 saat kurutulması ve 2 saat soğutulması gerekmektedir.
Diğer Kaynaklar TERBİYE TEKNOLOJİSİ Ham malzemenin satışa hazır hale gelmeden önce gördüğü işlemlerin tümüne TERBİYE İŞLEMLERİ denir. TEKSTİL TERBİYESİ A)Ön terbiye B)Renklendirme a)Boya b)Baskı C)Bitim işlemleri Tekstil malzemelerinin terbiyesi açık elyaf, ön iplik, iplik, kumaş veya trikotaj ve hazır parça halindeyken yapılabilir. TEKSTİL TERBİYESİNDE TEMEL İŞLEMLER Terbiye işlemleri genel olarak a)Yaş Terbiye İşlemleri b)Kuru Terbiye İşlemleri olarak ikiye ayrılır. Kuru terbiye işlemleri daha çok bitim işlemleri ile ilgilidir. Yaş Terbiye İşlemi ise üç temel işlemden oluşur. 1)Terbiye maddesinin tekstil malzemesine aktarılması (Aplikasyon-Preparasyon) 2)Yıkama 3)Kurutma Yaş terbiye işlemleri sırasında tekstil malzemesi (iplik, kumaş vs) çeşitli kimyasal maddelerle biraraya getirilmektedir. Bunların bir kısmı istenilen terbiye özelliğini sağlayan maddelerdir. Diğer kısmı ise bu özelliğin sağlanmasına yardımcı olan maddelerdir. Bunların hepsine birden TERBİYE MADDESİ denir. 1)APLİKASYON-PREPARASYON: Yaş terbiye işleminde birinci adım tekstil malzemesinin terbiye maddesi ile biraraya getirilmesidir. Bu işleme aplikasyon-preparasyon denir. Genellikle kumaş terbiyesinde aplikasyon diğer malzemelerin terbiyesinde ise preparasyon kelimesi kullanılır. FLOTTE ORANI: Flotte Almanca olup çözelti anlamına gelir. Tekstil malzemesinin kg cinsinden miktarının, flottenin lt cinsinden miktarına oranına FLOTTE ORANI denir. Örneğin 200 kg malzeme alan bir boyama makinesindeki flotte miktarı 2400 lt ise flotte oranı, 200/2400=1:12 dir. Bir başka deyişle 1kg malzeme için 12lt flotte gerekir. Tekstil malzemesine göre flotte miktarı ne kadar fazla ise flotte oranı o kadar uzundur. Malzemeye göre flotte miktarı ne kadar az ise flotte oranı o kadar kısadır. Kesin bir sınır olmamakla birlikte genellikle 1:0.5 - 1:1.5 Kısa 1:2 – 1:100 Uzun flotte oranı olarak kabul edilir. Terbiye maddesinin malzemeye aplikasyonu beş ana yöntemle yapılabilir. a)ÇEKTİRME YÖNTEMİ: Eğer malzeme uzun bir süre, uzun flotte oranında bir banyo içinde bekletilirse buna ÇEKTİRME yöntemi denir. Terbiye işlemlerinde flotte oranı ne kadar kısa olursa o kadar tercih edilir. Ancak her makinenin çalışabildiği asgari flotte oranı vardır ve bundan daha kısa oranlarda çalışmak mümkün değildir. Flotte oranının uzaması maliyeti arttırmaktadır. Bu nedenle boyamada çok kullanılan çektirme yöntemine ön terbiye ve bitim işlemlerinde fazla rastlanmamaktadır. Çektirme yöntemine göre aplikasyonun olabilmesi için terbiye maddesinin tekstil malzemesine karşı belirli bir afiniteye sahip olması gerekir. AFİNİTE flotte içinde çözünmüş olan terbiye maddesinin malzeme tarafından alınma ve reaksiyona girme isteğinin fazla olmasıdır. Çektirme yönteminin ilk makineleri Jigger ve Haspellerdir. b)EMPREGNASYON(Emdirme)YÖNTEMİ:Eğer tekstil malzemeleri kısa flotte oranındaki bir banyo içinden, kısa süre içinde geçirilir ve sıkılırlarsa bu aplikasyon işlemine EMPREGNASYON denir. Empregnasyonda istenilen terbiye maddesinin malzemeye karşı afinitesinin düşük olmasıdır. Afinite fazla olursa terbiye maddesi malzemeye çok hızlı alınacağından zamanla geriye kalan flottenin konsantrasyonu zayıflar. Bunun sonucunda partinin başı sonuna göre daha fazla aplike edilir. Yani baş ve son özellikleri farklı olur. Empregnasyon tekstil malzemesinin yaş veya kuru olmasına göre ikiye ayrılır. a)Kurudan yaşa empregnasyon: Liflerin emme yeteneği nedeniyle kuru malzeme ıslanır ve flotteyi emer. b)Yaştan yaşa empregnasyon: Malzeme ıslaktır yani beraberinde su getirmektedir. Bu su empregnasyon sırasında flotteyle yer değiştirmeye başlayacaktır. Bunun sonucunda da zamanla flotte konsantrasyonu düşecektir. Bu nedenle işlem sırasında terbiye maddesi ilavesi gerekebilir.Empregnasyon için kullanılan en basit ve yaygın makine FULARDdır. c)AKTARMA: Aktarma az kıvamlı flottelerle uygulanan bir aplikasyon yöntemidir. Özel fulardlarda yapılan bu yöntemde kumaş flotteye daldırılmaz. Terbiye maddesi flotte içinde dönen bir silindir tarafından alınır ve kumaşın yüzeyine aktarılır. Flotte kumaşın bir yüzüne sürülmesine rağmen iplikteki emme nedeniyle her iki yüze de eşit dağılır. Kumaş üzerindeki flotte fazlası rakle denilen sıyırıcılar yardımıyla uzaklaştırılır. d)SÜRME(KAPLAMA): Çok kıvamlı terbiye flotteleri kumaşın bir yüzüne doğrudan sürülebilir. Bu şekilde aplikasyon sonucu yüksek miktarda terbiye maddesi kumaşın yüzeyine aktarılabildiğinden ve çoğunlukla kumaşın yüzeyini örttüğünden bu işleme kaplama da denir. Bu yöntemde kaplama maddesi macun haline getirildikten sonra haraket halindeki kumaşın üzerine sürülmektedir. Sürmenin düzgün olması ve sürülen tabakanın kalınlığı rakle yardımıyla sağlanmaktadır. Sürme işlemi Havada rakle, Lastikli rakle, Silindirde rakle, Kağıttan aktarma yöntemi, Eriyik aktarma yöntemi ile uygulanabilir. a)Havada Rakle: Daha çok seyrek dokunmuş kumaşların kaplamalarında tercih edilir. Raklenin altından geçen kumaş hiçbir yere dayanmamaktadır. Bu sayede seyrek doku nedeniyle kumaşın öbür yüzüne geçen kaplama maddesi, raklenin altındaki lastik bant veya silindiri kirletip düzgünsüzlüklere yol açmaz. b)Lastikli Rakle: Raklenin altından geçen kumaş hareketli, sonsuz döngü yapan bir lastik banta dayanmaktadır. Lastik bant bir taraftan kumaşa destek olurken diğer taraftan belli bir esnekliğe sahip olduğundan raklenin altına pislikler, pütürler geldiğinde esnemekte ve bunların hata oluşturmadan raklenin altından geçmesini sağlamaktadır. c)Silindirde Rakle: Raklenin altından geçen kumaş dönen bir çelik silindire dayanmaktadır. Bu yöntemde tabakanın kalınlığı en hassas şekilde ayarlanabilmektedir. Ancak silindir esnemeyeceğinden rakle çizgileri oluşmaktadır. d) Kağıttan Aktarma Yöntemi: Rakleleli sistemlerde çalışırken genellikle kumaşın gergin bir durumda bulunması gerekmektedir. Germeye karşı hassas malzemeler özellikle trikotajlar için uygun değildir. Ayrıca yüzeyinde fazla miktarda düzgünsüzlük bulunan malzemelerin kaplanması da çok düzgün olmaz. Bu tür sakıncaların ortadan kaldırılması için kağıttan aktarma yöntemi geliştirilmiştir. Kaplama maddesi önce rakle yardımıyla silikonlu kağıda sürülmekte ve kağıt ile kumaş bir araya getirilerek sıkma silindirlerinden ve kurutucudan geçirilmektedir. Kurutucu çıkışında kumaş ve kağıt birbirinden ayrılmaktadır. e)Eriyik Aktarma Yöntemi: Bu yöntem ancak yumuşama ve erime noktaları çok yüksek olmayan maddelerle yapılacak kaplamalarda kullanılmaktadır. Bunun için kaplama maddesi, ısıtılabilen silindirlerin arasına belirli miktarda dökülmekte ve eriyen kaplama maddesi kumaşla temas eden silindir tarafından kumaşa aktarılmaktadır. Diğer bir yöntemde ise toz halindeki kaplama maddesi kumaşın üzerine dökülmekte ve kumaş kurutucudan geçerken eriyen toz kumaşa yapışmaktadır. Bu yöntem daha çok TELA gibi malzemelerin eldesinde kullanılmaktadır. e)Püskürtme: Hassas malzemelerin terbiye işlemlerinde tercih edilir. Flotte tek veya iki taraflı olarak malzemeye püskürtülür ve emdirilir. 2)YIKAMA: Yıkama ve durulamadan amaç tekstil malzemesindeki yabancı maddeleri uzaklaştırmaktır. Yabancı maddeler liflerin yapısından ileri gelebileceği gibi diğer işlemler sırasında da malzemeye geçmiş olabilirler. Bu nedenle kendi aralarında çok büyük farklılıklar gösterirler. Buna göre yapılacak yıkamanın her zaman aynı olması mümkün değildir. Yıkama iki gruba ayrılır. a) Malzeme üzerindeki asit,baz,tuz gibi suda çözünen maddelerin uzaklaştırılması.. b) Yağ,mum,pat gibi suda çözülmeyen maddelerin uzaklaştırılması..Tekstil malzemelerinin yıkanması değişik aşamalarda yapılabileceğinden açık elyaf, iplik, kumaş ve trikotaj ile hazır parçaları yıkayabilecek yıkama makineleri bulunmaktadır. İyi bir yıkama makinesinin şu özellikleri taşıması gerekir. 1)Yıkama Etki Derecesinin (YED) yüksek olması Yıkama etki derecesi YED(%)=(Cö-Cs/Cö)*100 formulü ile hesaplanır. Cö=Yıkamadan önce malzemedeki yabancı madde konsantrasyonu(gr/kg) Cs= Yıkamadan sonra malzemedeki yabancı madde konsantrasyonu(gr/kg) 2)Yıkanacak malzemenin imalat aşamasına uyması 3)İşletmede uygulanan çalışma sistemine uyması 4)Su ve buhar tüketiminin az olması 5)Malzemenin tutumuna,görünümüne,özelliklerine olumsuz etki yapmaması 6)Maliyetinin yüksek olmaması 7)Bakımının kolay ve ucuz olması 3)KURUTMA:Yıkanmış bir tekstil malzemesi hiç sıkmadan çıkarıldığında üzerinde ağırlığının %150-300 ü kadar su bulundurmaktadır. Suyun nasıl uzaklaştırılacağını incelemeden önce suyun tekstil malzemesinin neresinde bulunduğunu bilmek gerekir. a)Damlayan su: Liflere hiçbir şekilde bağlı olmayan bu su kısmı kendi ağırlığının etkisiyle aşağı doğru akar ve malzemenin alt tarafından damlar. Mekanik yollarla kolaylıkla uzaklaşır. b)Yüzey suyu: İpliklerin yüzeyine bağlı olan bu su kısmının uzaklaştırılması için daha yoğun mekanik kuvvetlere gerek vardır. Tamamı ön kurutma ile uzaklaştırılabilir. c) Kapilar suyu: İpliklerin içinde ancak liflerin yüzeyine bağlı olan sudur. Ön kurutmada bir kısmı uzaklaştırılır. d) Şişme suyu: Liflerin içinde bulunan bu su kısmı lifin şişmesine yol açmaktadır.Lif moleküllerine bağlı olan şişme suyu ancak ısı enerjisi ile uzaklaştırılabilir. e)Kristal suyu(Higroskopik nem): Normal kuru bir tekstil malzemesinde bulunması gereken nemdir. Bu nedenle iyi bir kurutmanın sonunda bu su kısmının liflerde kalması sağlanmalıdır Kurutmada en önemli nokta suyun ısı yardımıyla uzaklaştırılmasının mekanik kuvvetler yardımıyla uzaklaştırmaya göre daha pahallı olmasıdır. Bu nedenle suyun mümkün olan kısmı mekanik yolla uzaklaştırılmalı, bu şekilde uzaklaştırılamayan ısı enerjisi ile uzaklaştırılmalıdır. Kurutma işlemi a) Ön Kurutma b) Esas kurutma olmak üzere iki adımda yapılmaktadır. ÖN KURUTMA: 1)Sıkma: Malzeme belirli bir basınç altında bulunan silindirler arasından geçirilir. 2)Santrifüj: Yaş malzemedeki yüzey ve kapilar suyunun en etkin şekilde uzaklaştırılması santrifüj yardımıyla sağlanır. Santrifüjlerin iyi bir ön kurutma yapma avantajlarının yanında kırışıklık meydana gelme tehlikesi olan malzemelerde kullanılmama sakıncası vardır. 3)Emme veya püskütme: Hassas kumaşların içinden hava geçirilerek kurutulmasıdır. ESAS KURUTMA: 1)Kontakt kurutma: Yaş tekstil malzemesini ısıtılmış silindir veya levhalara değdirerek suyun uzaklaşmasını sağlamaktır. 2)Konveksiyon kurutma: Isıtılmış ve nemi alınmış hava veya bir başka gazı yaş tekstil malzemesine temas ettirmektir. 3) Işınlama: Suyun elektromanyetik dalgalar yoluyla uzaklaştırılmasıdır. BOYARMADDELER VE PİGMENTLER (RENKLENDİRİCİ MADDELER) Çeşitli malzemenin renklendirilmesinde kullanılan renklendirici maddeler boyarmaddeler ve pigmentler olarak iki gruba ayrılır. Boyarmaddeler suda çözünen veya çözünür hale getirilebilen maddeler olup başlıca tekstil elyafının boyanmasında ve baskısında kullanılırlar. Pigmentler ise suda çözünmeyen ve tekstil elyafına karşı afinite göstermeyen renkli maddeler olarak tanımlanır. Bir bağlayıcı yardımıyla (binder) uygulandıkları maddeye sabitlenirler. BOYARMADDELER Sudaki veya başka bir çözücüdeki çözeltileri ile uygulandığı malzemeye renkli bir görünüş kazandıran maddelerdir. Geçen yüzyıl ortalarına kadar sentetik BM eldeleri bilinmediği için yalnızca bitkisel veya hayvansal doğal BM ler tekstil boyacılığında kullanılıyordu.İlk sentetik BM 1856 yılında Perkin tarafından bulunan Mavvein denilen menekşe renkli BM dir. Bu yıldan sonra sentetik BM lerin eldeleri hızla gelişmiştir. BOYARMADDELERİN HASLIKLARI: Haslık bir tekstil malzemesinin üretim ve kullanma sırasında karşılaştığı çeşitli etkilere karşı gösterdiği direnme gücü olarak tanımlanır. Bir BM nin değeri bunula boyanan malzemenin gerek fabrikada uğrayacağı diğer işlemler gerekse kullanılışı sırasında göstereceği haslıkla ölçülür. Haslık ikiye ayrılır. 1)FABRİKASYON HASLIĞI: Bir iplik veya kumaş boyandıktan sonra fabrikada başka işlemlerden geçecekse bu işlemler sırasındaki şartlara, kullanılan kimyasal maddelere karşı dayanıklı olmalıdır. Boyama çoğu zaman en son işlem olarak yapılsada boyamadan sonra terbiye işlemleri yapılacaksa BM nin fabrikasyon haslığının iyi olması gerekir. 2)KULLANIM HASLIĞI: Birçok kullanım haslığı olmakla birlikte en önemlileri ışık ve yıkama haslığıdır. (Işık haslığı özellkle güneş ışınlarının boyanın rengini soldurma ölçüsü- yıkama haslığı yıkama sonrası esas rengin açılması ölçüsü) Işık haslığı mavi skala yıkama haslığı ise gri skala ile ölçülür. Işık haslığı dışındaki diğer bütün haslıklar 1-5 arası rakamlarla değerlendirilir. 1 en az 5 en iyidir. Işık haslığı ise 1-8 arası rakamlarla değerlendirilir. Gri Skala BOYARMADDELERİN KARIŞIMI-DEPOLANMASI VE ÇÖZÜLMESİ Piyasada bulunan BM ler genellikle tek bir bileşikten oluşmazlar. Belirli bir renk tonunun sağlanabilmesi için çeşitli nüansdaki BM lerin karıştırılmaları gerekir. BM lerin isimlerinin sonunda bulunan rakam ve harfler renk tonu, haslık ve boyama yöntemi hakkında bilgi verirler. Örneğin kırmızı bir boyanın sonunda B harfi varsa bunun hafif mavi bir nüansa sahip olduğunu gösterir. 2B veya 3B varsa mavi nüans daha kuvvetlidir. Veya örneğin L harfi depolama haslığının,LL harfleri ışık haslığının yüksek olduğunu göstermektedir.Toz halindeki BM lerin kuru ortamlarda saklanması gerekir. Aksi halde nemin etkisiyle bozulabildikleri gibi yapışarak zor çözünür hale gelebilirler. Eğer macun şeklinde piyasada ise kuru ortamda içindeki su buharlaşır ve renk tonu değişir. BM lerin çözülmeleri saf su ile yapılır. Sert su kullanıldığında suyun içindeki sertliği oluşturan iyonlar BM ile reaksiyona girerek BM nin bir kısmının çökmesine ve renk tonunun değişmesine neden olurlar TEKSTİL BOYACILIĞINDA KULLANILAN CİHAZLAR Boyamacılık da kullanılan cihazlar ikiye ayrılır. A)BOYAMA MAKİNELERİ: Hareket etmeyen boya çözeltisi içinde boyanacak malzeme hareket ettirilerek boyama yapılır. B)BOYAMA APARATLARI: Boyanacak malzeme durur, boya çözeltisi hareket ettirilir. Boyama cihazları çoğunlukla tahta,demir,paslanmaz çelik, sert lastik ve çeşitli sentetik malzemelerden yapılır. Bir boyama cihazında bulunması gereken temel özellikler şunlardır. 1)Cihaz boya çözeltisinin malzemenin her tarafına düzgün bir şekilde alınabilmesi için yeterli hareketi sağlayabilmelidir. Ancak bu hareket malzemeye zarar verecek hızda olmamalıdır. 2)Cihaz asit veya baz çözeltileri ile uzun süre kaynatıldığında zarar görmeyecek malzemeden yapılmalıdır. 3)Cihaz otomatik sıcaklık kontrol donatımı içermelidir. 4)Isıtıcı donatım çözeltinin her tarafında aynı sıcaklığı sağlayacak şekilde olmalıdır. 5)Cihazda ilave edilmesi gerekebilecek BM veya kimyasal maddenin banyo çözeltisi ile iyice karıştırılıp seyreltilebileği bir bölüm bulunmalıdır. 6)Boyama süresinin oldukça büyük bir kısmında doldurma-boşaltma işlemleri yapıldığından giriş ve çıkış vanaları mümkün olduğunca geniş olmalıdır. Boyama çeşitli aşamalardaki tekstil malzemesi ile yapılabilir. 1)Açık elyaf 2)Ön iplik 3)İplik 4)Kumaş veya trikotaj 5)Hazır parça AÇIK ELYAF BOYAMASI Açık elyaf boyaması terbiyecilerin en çok tercih ettiği boyama aşamasıdır. Çünkü boyama sırasında oluşabilecek düzgünsüzlükler (ABRAJ) daha sonra yapılacak işlemler sırasında büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Ancak iplikçiler ham beyaz lifleri iplik yapmayı boyanmış liflerle çalışmaya tercih ederler. Çünkü ön terbiye ve boyama işlemleri sırasında malzemede bulunan toz toprak gibi yabancı maddeler liflere yapışmış uzaklaştırılmaları zorlaşmıştır. Malzeme yumuşaklığını kaybetmiş taraklama ve bükülme zorlaşmıştır. Bu nedenle açık elyaf boyaması ancak gerekli olan yerlerde yapılır. 1)Büyük bir partinin tamamının aynı tonda boyanması isteniyorsa 2) Düzgün boyama eldesi zor BM ile çalışılıyorsa Elyaf boyama en basit şekilde ısıtılan açık teknelerde ara sıra bir çubukla karıştırılarak yapılır. İşletme şartlarında ise KONİK KAZAN lar kullanılır. Konik kazan iç içe geçmiş iki kazandan oluşmuştur. Delikli olan içteki kazanın içine malzeme doldurulur. Alt ve üst kısmı kapatılıp diğer kazanın içine oturtulur. Alt kısımdan pompa yardımıyla BM çözeltisinin hareketliliği sağlanır. ÖN İPLİK BOYAMASI Tarak ve tarama bantlarının boyaması daha önceden tarama sırasında pisliklerin büyük bir kısmı uzaklaştırıldığından açık elyaf boyamasına göre daha avantajlıdır. Boyama sırasında meydana gelebilecek düzgünsüzlükler ise eğirme sırasında azaltılabilir. Ön iplik boyaması çeşitli cihazlarda yapılabilir. 1)Tarak ve tarama bantları delikli leventlere sarılarak boyanır. 2)Tarama bantı bobinleri (tops) iplik boyama makinelerinde boyanır. 3)Topslar konik kazanların içine doldurularak boyanır. İPLİK BOYAMACILIĞI İplik çile, bobin veya levent halinde boyanabilir. Çile boyama: İplikler önce bobin halinde elde edildiğinden boyama için çile haline getirilmekte sonra tekrar bobin şeklinde sarılmakta ve böylece fazladan bir işlem yapılmış olmaktaysada çile boyamacılığında düzgün boyama daha kolay elde edildiğinden, belirli ipliklerin boyanmasında tercih edilen bir boyama şeklidir. (Örgü ve nakış iplikleri,trikotaj iplikleri) Çile boyama makinelerinde çileler porselen veya metal çubuklara asılmaktadır. Çubuklar eksenleri etrafında dönmekte ve çilelerin boya çözeltisi içindeki hareketini sağlamaktadır. Ancak hafif ipliklerin boyanması sırasında iplikler tamamen batmadığından düzgün boyama eldesi zorlaşmaktadır. Bu nedenle çile boyaması çoğunlukla çile boyama aparatlarında yapılır. Çileler çubuklara çok sık asılmaz. Boya çözeltisi alttan ve üstten püskürtülür. Bobin Boyama: İplikler çekirdekler üzerine sarılarak bobin şeklinde boyanabilir.Kullanılan çekirdekler esnek olanlar ve olmayanlar olarak ikiye ayrılır. Esnek olmayan çekirdekler daha çok pamuk yün gibi fazla çekmeyen ipliklerin bobin halinde sarılmasında kullanılırlar. Esnek olan çekirdekler ise çekmesi fazla olan ipliklerin çoğunlukla sentetiklerin bobin yapımında kullanılır. Çekirdekler delikli olup paslanmaz çelik veya polipropilenden yapılır. Polipropilen tek kullanımlıktır. Bütün çekirdeklerde iplik sarılmaya başlamadan önce çekirdeğin üzerine filtre kağıdı geçirilir. Bu kağıtların görevi boya çözeltisindeki pislikleri ve çözülmemiş maddeleri yakalayarak bunların iplik üzerine çökmesini önlemektir.Boyama sırasında malzemenin her tarafına çekilmiş düzgün bir boyama elde edebilmek için tek seferde boyanacak bobinlerin hepsinin sıklığı ve büyüklükleri aynı olmalıdır. Bobin hazırlanırken boyama anında ipliklerin çekeceği ve şişeceği gözönüne alınarak çok sıkı sarılmamalıdır. Boyama için bobinler taşıyıcı dikey borular üzerine yerleştirilir. Taşıyıcı borular delikli olup boya kazanının alt kısmındaki yatak içine oturtulur. Çözelti pompa yardımıyla borular içinden püskürtülür. Levent Boyama: İplikler levent adı verilen büyük makaralara sarılarak da boyanabilir. Böylece çok miktarda ipliğin bir defada boyanması mümkün olur. Cihazın çalışma şekli bobin boyamanın aynısıdır. Ancak boya kazanı daha derin ve dardır. KUMAŞ VE TRİKOTAJLARIN BOYANMASI En çok kullanılan boyama şeklidir. Taşınması, makinelere yerleştirilip çıkarılması kolaydır. En son işlem olarak boyama yapıldığından kullanılacak BM de fabrikasyon haslığı aranmamaktadır. Büyük miktarda boyanmamış kumaş ve trikotaj depolanarak istenilen renkte boyanıp hemen piyasaya sürülebilir. Ancak boyamada oluşabilecek hataları düzeltmek zordur.Trikotajlar genellikle halat şekline getirilerek haspellerde, dokuma kumaşlar ise çoğunlukla jiggerlerde boyanır. HAZIR PARÇA BOYAMASI Kullanılmaya hazır tekstil malzemelerinden kadın çorapları, tek renk erkek çorapları ile bazı trikotaj bluz ve ceketler özel makinelerde boyanabilmektedir. Böylece beyaz iplikten örülmüş bluz ve ceketler depolanmakta ve modaya göre kısa zamanda boyanarak piyasaya sürülmektedir. PADDEL denilen boyama cihazlarında bir taraftan özel bir çark ile bluzlar, paketlenmiş çoraplar boya çözeltisi içinde hareket ettirilmekte diğer taraftan çözeltinin sirkülasyonu sağlanmaktadır. Malzeme tel örgü raflar üzerine yerleştirilerek de boyama yapılabilir. Bayan çorapları ise Colorplast yöntemiyle bacak kalıplarına takılarak terbiye işlemlerinden geçer. BOYA YARDIMCI MADDELERİ EGALİZE MADDELER: Bazı BM gruplarında yardımcı maddesiz iyi bir boyama sonucu almak genellikle zordur. Fiziksel bazı yöntemlerle düzgün boyama elde edilebilir. Örneğin sıcaklık yavaş yavaş yükseltilerek veya tuz kullanılan boyamalarda tuz ilavesini azar azar yaparak düzgün boyama elde etmek mümkündür. Ancak bu yöntemler çoğu kez istenilen sonucu tam olarak sağlamaz. Düzgün boyamayı kolaylaştırmak için egalize maddeler kullanılır. Egalize maddeler iki gruba ayrılır. 1)Elyafa bağlananlar: Elyafa bağlanabilen EM ile BM arasında elyaf üzerinde bir yer kapmaca olayı doğar ve BM nin elyafa geçişi yavaşlar. Yüksek sıcaklıkta EM nin elyafı yavaş yavaş terk etmesi ve bunların yerini BM nin alması düzgün boyamayı sağlar. 2)BM ye bağlananlar: BM ye bağlanan EM ise boyama sırasında BM ile bileşik oluştururlar. Bu da BM nin hareketliliğini sınırlar. Elyafa bağlanışını yavaşlatır. Yüksek sıcaklıkta BM-EM bileşiği bozulur. Serbest kalan BM elyafa bağlanır. REZERVASYON YARDIMCI MADDELERİ Özellikle karışım elyafların boyanmasında kullanılır. Örneğin yün-pamuk karışımlarının boyanmasında, yün önce Asit BM ile boyanır. Asit BM nin pamuğu kirletmemesi için rezervasyon yardımcı maddesi kullanılır. ELYAF KORUYUCU MADDELER Özellikle yün elyafı kuvvetli asidik ve bazik ortamlarda kaynatıldığında önemli ölçüde kimyasal yapısı bozulur. Sadece sıcak su ile kaynatıldığında bile ağırlığının %1-2 oranında ağırlık kaybına uğrar. Yündeki boyama işlemler i hep kuvvetli asidik ortamda bitim işlemleri ise sıcak bazik ortamda yapılır. Yünün bu işlemlerde çürümesini en az seviyede tutacak yün koruyucu maddelerin kullanılması gerekir KALİTATİF LİF ANALİZLERİ Lifin cinsini belirlemek için yapılan analizler 1)YAKMA TESTİ: Örnek parçası yakılarak yanış şekli,yanma sırasındaki koku, yanma sonrası kalıntı incelenir. (Ek 1) Bu test sonucunda kullanılan lifin bitkisel,hayvansal veya sentetik mi olduğu kabaca anlaşılabilir. 2)MİKROSKOP TESTİ: Liflerin enine ve boyuna kesitlerinin mikroskopta incelenmesi özellikle doğal liflerin tanınmasında yardımcı olmaktadır. 3)KURU DESTİLASYON: Bir miktar örnek kuru bir deney tüpünün içinde yavaş yavaş ısıtılır. Çıkan buhara pH kağıdı tutularak buharın asidik veya bazik özellik gösterdiği belirlenir.(Ek1) 4)BOYAMA TESTİ: Çeşitli liflerin boyama özellikleri farklılıklar gösterdiğinden özel test BM ile değişik renk ve tonlarda boyanmaktadır. Kolay bir yöntem olduğundan çok uygulanmaktadır. Ancak aynı cins lif yetiştiği yöreye, gördüğü terbiye işlemine göre farklı ton hatta renklerde boyanabilir. Diğer bir sakıncası da renkli malzemelerin analizlerinden önce BM nin uzaklaştırılmasının gerekmesidir. 5)ECZA MADDELERİ VE ÇÖZÜCÜLERLE YAPILAN TESTLER: Kimyasal yapılarında ki farklılıklar nedeniyle çeşitli liflerin çeşitli çözücülerdeki çözünürlükleri de farklılıklar gösterir. Belirli bir sistematiğe göre çalışıldığında çözünme özelliklerinden yararlanılarak liflerin ve lif karışımlarının tanınması kesin bir şekilde yapılabilir. KANTİTATİF LİF ANALİZİ Karışımlarda hangi liften ne miktarda bulunduğunu belirlemek için yapılan analiz Bu tip analizlerde temel lif karışımını liflerden birini çözen fakat diğerini çözmeyen uygun bir çözücü ile çözmeye dayanmaktadır.(Ek 2) Lif karışımından belirli bir miktar alınıp çözdükten sonra çözülmeyip kalan kısım tartılarak % si hesaplanabilir. Çeşitli liflerin higroskopik özellikleri farklı olduğu için örneklerin tartılmadan önce 105+(-)3C de 6 saat kurutulması ve 2 saat soğutulması gerekmektedir.
Materyal
Dökümanlar TERBİYE TEKNOLOJİSİ Ham malzemenin satışa hazır hale gelmeden önce gördüğü işlemlerin tümüne TERBİYE İŞLEMLERİ denir. TEKSTİL TERBİYESİ A)Ön terbiye B)Renklendirme a)Boya b)Baskı C)Bitim işlemleri Tekstil malzemelerinin terbiyesi açık elyaf, ön iplik, iplik, kumaş veya trikotaj ve hazır parça halindeyken yapılabilir. TEKSTİL TERBİYESİNDE TEMEL İŞLEMLER Terbiye işlemleri genel olarak a)Yaş Terbiye İşlemleri b)Kuru Terbiye İşlemleri olarak ikiye ayrılır. Kuru terbiye işlemleri daha çok bitim işlemleri ile ilgilidir. Yaş Terbiye İşlemi ise üç temel işlemden oluşur. 1)Terbiye maddesinin tekstil malzemesine aktarılması (Aplikasyon-Preparasyon) 2)Yıkama 3)Kurutma Yaş terbiye işlemleri sırasında tekstil malzemesi (iplik, kumaş vs) çeşitli kimyasal maddelerle biraraya getirilmektedir. Bunların bir kısmı istenilen terbiye özelliğini sağlayan maddelerdir. Diğer kısmı ise bu özelliğin sağlanmasına yardımcı olan maddelerdir. Bunların hepsine birden TERBİYE MADDESİ denir. 1)APLİKASYON-PREPARASYON: Yaş terbiye işleminde birinci adım tekstil malzemesinin terbiye maddesi ile biraraya getirilmesidir. Bu işleme aplikasyon-preparasyon denir. Genellikle kumaş terbiyesinde aplikasyon diğer malzemelerin terbiyesinde ise preparasyon kelimesi kullanılır. FLOTTE ORANI: Flotte Almanca olup çözelti anlamına gelir. Tekstil malzemesinin kg cinsinden miktarının, flottenin lt cinsinden miktarına oranına FLOTTE ORANI denir. Örneğin 200 kg malzeme alan bir boyama makinesindeki flotte miktarı 2400 lt ise flotte oranı, 200/2400=1:12 dir. Bir başka deyişle 1kg malzeme için 12lt flotte gerekir. Tekstil malzemesine göre flotte miktarı ne kadar fazla ise flotte oranı o kadar uzundur. Malzemeye göre flotte miktarı ne kadar az ise flotte oranı o kadar kısadır. Kesin bir sınır olmamakla birlikte genellikle 1:0.5 - 1:1.5 Kısa 1:2 – 1:100 Uzun flotte oranı olarak kabul edilir. Terbiye maddesinin malzemeye aplikasyonu beş ana yöntemle yapılabilir. a)ÇEKTİRME YÖNTEMİ: Eğer malzeme uzun bir süre, uzun flotte oranında bir banyo içinde bekletilirse buna ÇEKTİRME yöntemi denir. Terbiye işlemlerinde flotte oranı ne kadar kısa olursa o kadar tercih edilir. Ancak her makinenin çalışabildiği asgari flotte oranı vardır ve bundan daha kısa oranlarda çalışmak mümkün değildir. Flotte oranının uzaması maliyeti arttırmaktadır. Bu nedenle boyamada çok kullanılan çektirme yöntemine ön terbiye ve bitim işlemlerinde fazla rastlanmamaktadır. Çektirme yöntemine göre aplikasyonun olabilmesi için terbiye maddesinin tekstil malzemesine karşı belirli bir afiniteye sahip olması gerekir. AFİNİTE flotte içinde çözünmüş olan terbiye maddesinin malzeme tarafından alınma ve reaksiyona girme isteğinin fazla olmasıdır. Çektirme yönteminin ilk makineleri Jigger ve Haspellerdir. b)EMPREGNASYON(Emdirme)YÖNTEMİ:Eğer tekstil malzemeleri kısa flotte oranındaki bir banyo içinden, kısa süre içinde geçirilir ve sıkılırlarsa bu aplikasyon işlemine EMPREGNASYON denir. Empregnasyonda istenilen terbiye maddesinin malzemeye karşı afinitesinin düşük olmasıdır. Afinite fazla olursa terbiye maddesi malzemeye çok hızlı alınacağından zamanla geriye kalan flottenin konsantrasyonu zayıflar. Bunun sonucunda partinin başı sonuna göre daha fazla aplike edilir. Yani baş ve son özellikleri farklı olur. Empregnasyon tekstil malzemesinin yaş veya kuru olmasına göre ikiye ayrılır. a)Kurudan yaşa empregnasyon: Liflerin emme yeteneği nedeniyle kuru malzeme ıslanır ve flotteyi emer. b)Yaştan yaşa empregnasyon: Malzeme ıslaktır yani beraberinde su getirmektedir. Bu su empregnasyon sırasında flotteyle yer değiştirmeye başlayacaktır. Bunun sonucunda da zamanla flotte konsantrasyonu düşecektir. Bu nedenle işlem sırasında terbiye maddesi ilavesi gerekebilir.Empregnasyon için kullanılan en basit ve yaygın makine FULARDdır. c)AKTARMA: Aktarma az kıvamlı flottelerle uygulanan bir aplikasyon yöntemidir. Özel fulardlarda yapılan bu yöntemde kumaş flotteye daldırılmaz. Terbiye maddesi flotte içinde dönen bir silindir tarafından alınır ve kumaşın yüzeyine aktarılır. Flotte kumaşın bir yüzüne sürülmesine rağmen iplikteki emme nedeniyle her iki yüze de eşit dağılır. Kumaş üzerindeki flotte fazlası rakle denilen sıyırıcılar yardımıyla uzaklaştırılır. d)SÜRME(KAPLAMA): Çok kıvamlı terbiye flotteleri kumaşın bir yüzüne doğrudan sürülebilir. Bu şekilde aplikasyon sonucu yüksek miktarda terbiye maddesi kumaşın yüzeyine aktarılabildiğinden ve çoğunlukla kumaşın yüzeyini örttüğünden bu işleme kaplama da denir. Bu yöntemde kaplama maddesi macun haline getirildikten sonra haraket halindeki kumaşın üzerine sürülmektedir. Sürmenin düzgün olması ve sürülen tabakanın kalınlığı rakle yardımıyla sağlanmaktadır. Sürme işlemi Havada rakle, Lastikli rakle, Silindirde rakle, Kağıttan aktarma yöntemi, Eriyik aktarma yöntemi ile uygulanabilir. a)Havada Rakle: Daha çok seyrek dokunmuş kumaşların kaplamalarında tercih edilir. Raklenin altından geçen kumaş hiçbir yere dayanmamaktadır. Bu sayede seyrek doku nedeniyle kumaşın öbür yüzüne geçen kaplama maddesi, raklenin altındaki lastik bant veya silindiri kirletip düzgünsüzlüklere yol açmaz. b)Lastikli Rakle: Raklenin altından geçen kumaş hareketli, sonsuz döngü yapan bir lastik banta dayanmaktadır. Lastik bant bir taraftan kumaşa destek olurken diğer taraftan belli bir esnekliğe sahip olduğundan raklenin altına pislikler, pütürler geldiğinde esnemekte ve bunların hata oluşturmadan raklenin altından geçmesini sağlamaktadır. c)Silindirde Rakle: Raklenin altından geçen kumaş dönen bir çelik silindire dayanmaktadır. Bu yöntemde tabakanın kalınlığı en hassas şekilde ayarlanabilmektedir. Ancak silindir esnemeyeceğinden rakle çizgileri oluşmaktadır. d) Kağıttan Aktarma Yöntemi: Rakleleli sistemlerde çalışırken genellikle kumaşın gergin bir durumda bulunması gerekmektedir. Germeye karşı hassas malzemeler özellikle trikotajlar için uygun değildir. Ayrıca yüzeyinde fazla miktarda düzgünsüzlük bulunan malzemelerin kaplanması da çok düzgün olmaz. Bu tür sakıncaların ortadan kaldırılması için kağıttan aktarma yöntemi geliştirilmiştir. Kaplama maddesi önce rakle yardımıyla silikonlu kağıda sürülmekte ve kağıt ile kumaş bir araya getirilerek sıkma silindirlerinden ve kurutucudan geçirilmektedir. Kurutucu çıkışında kumaş ve kağıt birbirinden ayrılmaktadır. e)Eriyik Aktarma Yöntemi: Bu yöntem ancak yumuşama ve erime noktaları çok yüksek olmayan maddelerle yapılacak kaplamalarda kullanılmaktadır. Bunun için kaplama maddesi, ısıtılabilen silindirlerin arasına belirli miktarda dökülmekte ve eriyen kaplama maddesi kumaşla temas eden silindir tarafından kumaşa aktarılmaktadır. Diğer bir yöntemde ise toz halindeki kaplama maddesi kumaşın üzerine dökülmekte ve kumaş kurutucudan geçerken eriyen toz kumaşa yapışmaktadır. Bu yöntem daha çok TELA gibi malzemelerin eldesinde kullanılmaktadır. e)Püskürtme: Hassas malzemelerin terbiye işlemlerinde tercih edilir. Flotte tek veya iki taraflı olarak malzemeye püskürtülür ve emdirilir. 2)YIKAMA: Yıkama ve durulamadan amaç tekstil malzemesindeki yabancı maddeleri uzaklaştırmaktır. Yabancı maddeler liflerin yapısından ileri gelebileceği gibi diğer işlemler sırasında da malzemeye geçmiş olabilirler. Bu nedenle kendi aralarında çok büyük farklılıklar gösterirler. Buna göre yapılacak yıkamanın her zaman aynı olması mümkün değildir. Yıkama iki gruba ayrılır. a) Malzeme üzerindeki asit,baz,tuz gibi suda çözünen maddelerin uzaklaştırılması.. b) Yağ,mum,pat gibi suda çözülmeyen maddelerin uzaklaştırılması..Tekstil malzemelerinin yıkanması değişik aşamalarda yapılabileceğinden açık elyaf, iplik, kumaş ve trikotaj ile hazır parçaları yıkayabilecek yıkama makineleri bulunmaktadır. İyi bir yıkama makinesinin şu özellikleri taşıması gerekir. 1)Yıkama Etki Derecesinin (YED) yüksek olması Yıkama etki derecesi YED(%)=(Cö-Cs/Cö)*100 formulü ile hesaplanır. Cö=Yıkamadan önce malzemedeki yabancı madde konsantrasyonu(gr/kg) Cs= Yıkamadan sonra malzemedeki yabancı madde konsantrasyonu(gr/kg) 2)Yıkanacak malzemenin imalat aşamasına uyması 3)İşletmede uygulanan çalışma sistemine uyması 4)Su ve buhar tüketiminin az olması 5)Malzemenin tutumuna,görünümüne,özelliklerine olumsuz etki yapmaması 6)Maliyetinin yüksek olmaması 7)Bakımının kolay ve ucuz olması 3)KURUTMA:Yıkanmış bir tekstil malzemesi hiç sıkmadan çıkarıldığında üzerinde ağırlığının %150-300 ü kadar su bulundurmaktadır. Suyun nasıl uzaklaştırılacağını incelemeden önce suyun tekstil malzemesinin neresinde bulunduğunu bilmek gerekir. a)Damlayan su: Liflere hiçbir şekilde bağlı olmayan bu su kısmı kendi ağırlığının etkisiyle aşağı doğru akar ve malzemenin alt tarafından damlar. Mekanik yollarla kolaylıkla uzaklaşır. b)Yüzey suyu: İpliklerin yüzeyine bağlı olan bu su kısmının uzaklaştırılması için daha yoğun mekanik kuvvetlere gerek vardır. Tamamı ön kurutma ile uzaklaştırılabilir. c) Kapilar suyu: İpliklerin içinde ancak liflerin yüzeyine bağlı olan sudur. Ön kurutmada bir kısmı uzaklaştırılır. d) Şişme suyu: Liflerin içinde bulunan bu su kısmı lifin şişmesine yol açmaktadır.Lif moleküllerine bağlı olan şişme suyu ancak ısı enerjisi ile uzaklaştırılabilir. e)Kristal suyu(Higroskopik nem): Normal kuru bir tekstil malzemesinde bulunması gereken nemdir. Bu nedenle iyi bir kurutmanın sonunda bu su kısmının liflerde kalması sağlanmalıdır Kurutmada en önemli nokta suyun ısı yardımıyla uzaklaştırılmasının mekanik kuvvetler yardımıyla uzaklaştırmaya göre daha pahallı olmasıdır. Bu nedenle suyun mümkün olan kısmı mekanik yolla uzaklaştırılmalı, bu şekilde uzaklaştırılamayan ısı enerjisi ile uzaklaştırılmalıdır. Kurutma işlemi a) Ön Kurutma b) Esas kurutma olmak üzere iki adımda yapılmaktadır. ÖN KURUTMA: 1)Sıkma: Malzeme belirli bir basınç altında bulunan silindirler arasından geçirilir. 2)Santrifüj: Yaş malzemedeki yüzey ve kapilar suyunun en etkin şekilde uzaklaştırılması santrifüj yardımıyla sağlanır. Santrifüjlerin iyi bir ön kurutma yapma avantajlarının yanında kırışıklık meydana gelme tehlikesi olan malzemelerde kullanılmama sakıncası vardır. 3)Emme veya püskütme: Hassas kumaşların içinden hava geçirilerek kurutulmasıdır. ESAS KURUTMA: 1)Kontakt kurutma: Yaş tekstil malzemesini ısıtılmış silindir veya levhalara değdirerek suyun uzaklaşmasını sağlamaktır. 2)Konveksiyon kurutma: Isıtılmış ve nemi alınmış hava veya bir başka gazı yaş tekstil malzemesine temas ettirmektir. 3) Işınlama: Suyun elektromanyetik dalgalar yoluyla uzaklaştırılmasıdır. BOYARMADDELER VE PİGMENTLER (RENKLENDİRİCİ MADDELER) Çeşitli malzemenin renklendirilmesinde kullanılan renklendirici maddeler boyarmaddeler ve pigmentler olarak iki gruba ayrılır. Boyarmaddeler suda çözünen veya çözünür hale getirilebilen maddeler olup başlıca tekstil elyafının boyanmasında ve baskısında kullanılırlar. Pigmentler ise suda çözünmeyen ve tekstil elyafına karşı afinite göstermeyen renkli maddeler olarak tanımlanır. Bir bağlayıcı yardımıyla (binder) uygulandıkları maddeye sabitlenirler. BOYARMADDELER Sudaki veya başka bir çözücüdeki çözeltileri ile uygulandığı malzemeye renkli bir görünüş kazandıran maddelerdir. Geçen yüzyıl ortalarına kadar sentetik BM eldeleri bilinmediği için yalnızca bitkisel veya hayvansal doğal BM ler tekstil boyacılığında kullanılıyordu.İlk sentetik BM 1856 yılında Perkin tarafından bulunan Mavvein denilen menekşe renkli BM dir. Bu yıldan sonra sentetik BM lerin eldeleri hızla gelişmiştir. BOYARMADDELERİN HASLIKLARI: Haslık bir tekstil malzemesinin üretim ve kullanma sırasında karşılaştığı çeşitli etkilere karşı gösterdiği direnme gücü olarak tanımlanır. Bir BM nin değeri bunula boyanan malzemenin gerek fabrikada uğrayacağı diğer işlemler gerekse kullanılışı sırasında göstereceği haslıkla ölçülür. Haslık ikiye ayrılır. 1)FABRİKASYON HASLIĞI: Bir iplik veya kumaş boyandıktan sonra fabrikada başka işlemlerden geçecekse bu işlemler sırasındaki şartlara, kullanılan kimyasal maddelere karşı dayanıklı olmalıdır. Boyama çoğu zaman en son işlem olarak yapılsada boyamadan sonra terbiye işlemleri yapılacaksa BM nin fabrikasyon haslığının iyi olması gerekir. 2)KULLANIM HASLIĞI: Birçok kullanım haslığı olmakla birlikte en önemlileri ışık ve yıkama haslığıdır. (Işık haslığı özellkle güneş ışınlarının boyanın rengini soldurma ölçüsü- yıkama haslığı yıkama sonrası esas rengin açılması ölçüsü) Işık haslığı mavi skala yıkama haslığı ise gri skala ile ölçülür. Işık haslığı dışındaki diğer bütün haslıklar 1-5 arası rakamlarla değerlendirilir. 1 en az 5 en iyidir. Işık haslığı ise 1-8 arası rakamlarla değerlendirilir. Gri Skala BOYARMADDELERİN KARIŞIMI-DEPOLANMASI VE ÇÖZÜLMESİ Piyasada bulunan BM ler genellikle tek bir bileşikten oluşmazlar. Belirli bir renk tonunun sağlanabilmesi için çeşitli nüansdaki BM lerin karıştırılmaları gerekir. BM lerin isimlerinin sonunda bulunan rakam ve harfler renk tonu, haslık ve boyama yöntemi hakkında bilgi verirler. Örneğin kırmızı bir boyanın sonunda B harfi varsa bunun hafif mavi bir nüansa sahip olduğunu gösterir. 2B veya 3B varsa mavi nüans daha kuvvetlidir. Veya örneğin L harfi depolama haslığının,LL harfleri ışık haslığının yüksek olduğunu göstermektedir.Toz halindeki BM lerin kuru ortamlarda saklanması gerekir. Aksi halde nemin etkisiyle bozulabildikleri gibi yapışarak zor çözünür hale gelebilirler. Eğer macun şeklinde piyasada ise kuru ortamda içindeki su buharlaşır ve renk tonu değişir. BM lerin çözülmeleri saf su ile yapılır. Sert su kullanıldığında suyun içindeki sertliği oluşturan iyonlar BM ile reaksiyona girerek BM nin bir kısmının çökmesine ve renk tonunun değişmesine neden olurlar TEKSTİL BOYACILIĞINDA KULLANILAN CİHAZLAR Boyamacılık da kullanılan cihazlar ikiye ayrılır. A)BOYAMA MAKİNELERİ: Hareket etmeyen boya çözeltisi içinde boyanacak malzeme hareket ettirilerek boyama yapılır. B)BOYAMA APARATLARI: Boyanacak malzeme durur, boya çözeltisi hareket ettirilir. Boyama cihazları çoğunlukla tahta,demir,paslanmaz çelik, sert lastik ve çeşitli sentetik malzemelerden yapılır. Bir boyama cihazında bulunması gereken temel özellikler şunlardır. 1)Cihaz boya çözeltisinin malzemenin her tarafına düzgün bir şekilde alınabilmesi için yeterli hareketi sağlayabilmelidir. Ancak bu hareket malzemeye zarar verecek hızda olmamalıdır. 2)Cihaz asit veya baz çözeltileri ile uzun süre kaynatıldığında zarar görmeyecek malzemeden yapılmalıdır. 3)Cihaz otomatik sıcaklık kontrol donatımı içermelidir. 4)Isıtıcı donatım çözeltinin her tarafında aynı sıcaklığı sağlayacak şekilde olmalıdır. 5)Cihazda ilave edilmesi gerekebilecek BM veya kimyasal maddenin banyo çözeltisi ile iyice karıştırılıp seyreltilebileği bir bölüm bulunmalıdır. 6)Boyama süresinin oldukça büyük bir kısmında doldurma-boşaltma işlemleri yapıldığından giriş ve çıkış vanaları mümkün olduğunca geniş olmalıdır. Boyama çeşitli aşamalardaki tekstil malzemesi ile yapılabilir. 1)Açık elyaf 2)Ön iplik 3)İplik 4)Kumaş veya trikotaj 5)Hazır parça AÇIK ELYAF BOYAMASI Açık elyaf boyaması terbiyecilerin en çok tercih ettiği boyama aşamasıdır. Çünkü boyama sırasında oluşabilecek düzgünsüzlükler (ABRAJ) daha sonra yapılacak işlemler sırasında büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Ancak iplikçiler ham beyaz lifleri iplik yapmayı boyanmış liflerle çalışmaya tercih ederler. Çünkü ön terbiye ve boyama işlemleri sırasında malzemede bulunan toz toprak gibi yabancı maddeler liflere yapışmış uzaklaştırılmaları zorlaşmıştır. Malzeme yumuşaklığını kaybetmiş taraklama ve bükülme zorlaşmıştır. Bu nedenle açık elyaf boyaması ancak gerekli olan yerlerde yapılır. 1)Büyük bir partinin tamamının aynı tonda boyanması isteniyorsa 2) Düzgün boyama eldesi zor BM ile çalışılıyorsa Elyaf boyama en basit şekilde ısıtılan açık teknelerde ara sıra bir çubukla karıştırılarak yapılır. İşletme şartlarında ise KONİK KAZAN lar kullanılır. Konik kazan iç içe geçmiş iki kazandan oluşmuştur. Delikli olan içteki kazanın içine malzeme doldurulur. Alt ve üst kısmı kapatılıp diğer kazanın içine oturtulur. Alt kısımdan pompa yardımıyla BM çözeltisinin hareketliliği sağlanır. ÖN İPLİK BOYAMASI Tarak ve tarama bantlarının boyaması daha önceden tarama sırasında pisliklerin büyük bir kısmı uzaklaştırıldığından açık elyaf boyamasına göre daha avantajlıdır. Boyama sırasında meydana gelebilecek düzgünsüzlükler ise eğirme sırasında azaltılabilir. Ön iplik boyaması çeşitli cihazlarda yapılabilir. 1)Tarak ve tarama bantları delikli leventlere sarılarak boyanır. 2)Tarama bantı bobinleri (tops) iplik boyama makinelerinde boyanır. 3)Topslar konik kazanların içine doldurularak boyanır. İPLİK BOYAMACILIĞI İplik çile, bobin veya levent halinde boyanabilir. Çile boyama: İplikler önce bobin halinde elde edildiğinden boyama için çile haline getirilmekte sonra tekrar bobin şeklinde sarılmakta ve böylece fazladan bir işlem yapılmış olmaktaysada çile boyamacılığında düzgün boyama daha kolay elde edildiğinden, belirli ipliklerin boyanmasında tercih edilen bir boyama şeklidir. (Örgü ve nakış iplikleri,trikotaj iplikleri) Çile boyama makinelerinde çileler porselen veya metal çubuklara asılmaktadır. Çubuklar eksenleri etrafında dönmekte ve çilelerin boya çözeltisi içindeki hareketini sağlamaktadır. Ancak hafif ipliklerin boyanması sırasında iplikler tamamen batmadığından düzgün boyama eldesi zorlaşmaktadır. Bu nedenle çile boyaması çoğunlukla çile boyama aparatlarında yapılır. Çileler çubuklara çok sık asılmaz. Boya çözeltisi alttan ve üstten püskürtülür. Bobin Boyama: İplikler çekirdekler üzerine sarılarak bobin şeklinde boyanabilir.Kullanılan çekirdekler esnek olanlar ve olmayanlar olarak ikiye ayrılır. Esnek olmayan çekirdekler daha çok pamuk yün gibi fazla çekmeyen ipliklerin bobin halinde sarılmasında kullanılırlar. Esnek olan çekirdekler ise çekmesi fazla olan ipliklerin çoğunlukla sentetiklerin bobin yapımında kullanılır. Çekirdekler delikli olup paslanmaz çelik veya polipropilenden yapılır. Polipropilen tek kullanımlıktır. Bütün çekirdeklerde iplik sarılmaya başlamadan önce çekirdeğin üzerine filtre kağıdı geçirilir. Bu kağıtların görevi boya çözeltisindeki pislikleri ve çözülmemiş maddeleri yakalayarak bunların iplik üzerine çökmesini önlemektir.Boyama sırasında malzemenin her tarafına çekilmiş düzgün bir boyama elde edebilmek için tek seferde boyanacak bobinlerin hepsinin sıklığı ve büyüklükleri aynı olmalıdır. Bobin hazırlanırken boyama anında ipliklerin çekeceği ve şişeceği gözönüne alınarak çok sıkı sarılmamalıdır. Boyama için bobinler taşıyıcı dikey borular üzerine yerleştirilir. Taşıyıcı borular delikli olup boya kazanının alt kısmındaki yatak içine oturtulur. Çözelti pompa yardımıyla borular içinden püskürtülür. Levent Boyama: İplikler levent adı verilen büyük makaralara sarılarak da boyanabilir. Böylece çok miktarda ipliğin bir defada boyanması mümkün olur. Cihazın çalışma şekli bobin boyamanın aynısıdır. Ancak boya kazanı daha derin ve dardır. KUMAŞ VE TRİKOTAJLARIN BOYANMASI En çok kullanılan boyama şeklidir. Taşınması, makinelere yerleştirilip çıkarılması kolaydır. En son işlem olarak boyama yapıldığından kullanılacak BM de fabrikasyon haslığı aranmamaktadır. Büyük miktarda boyanmamış kumaş ve trikotaj depolanarak istenilen renkte boyanıp hemen piyasaya sürülebilir. Ancak boyamada oluşabilecek hataları düzeltmek zordur.Trikotajlar genellikle halat şekline getirilerek haspellerde, dokuma kumaşlar ise çoğunlukla jiggerlerde boyanır. HAZIR PARÇA BOYAMASI Kullanılmaya hazır tekstil malzemelerinden kadın çorapları, tek renk erkek çorapları ile bazı trikotaj bluz ve ceketler özel makinelerde boyanabilmektedir. Böylece beyaz iplikten örülmüş bluz ve ceketler depolanmakta ve modaya göre kısa zamanda boyanarak piyasaya sürülmektedir. PADDEL denilen boyama cihazlarında bir taraftan özel bir çark ile bluzlar, paketlenmiş çoraplar boya çözeltisi içinde hareket ettirilmekte diğer taraftan çözeltinin sirkülasyonu sağlanmaktadır. Malzeme tel örgü raflar üzerine yerleştirilerek de boyama yapılabilir. Bayan çorapları ise Colorplast yöntemiyle bacak kalıplarına takılarak terbiye işlemlerinden geçer. BOYA YARDIMCI MADDELERİ EGALİZE MADDELER: Bazı BM gruplarında yardımcı maddesiz iyi bir boyama sonucu almak genellikle zordur. Fiziksel bazı yöntemlerle düzgün boyama elde edilebilir. Örneğin sıcaklık yavaş yavaş yükseltilerek veya tuz kullanılan boyamalarda tuz ilavesini azar azar yaparak düzgün boyama elde etmek mümkündür. Ancak bu yöntemler çoğu kez istenilen sonucu tam olarak sağlamaz. Düzgün boyamayı kolaylaştırmak için egalize maddeler kullanılır. Egalize maddeler iki gruba ayrılır. 1)Elyafa bağlananlar: Elyafa bağlanabilen EM ile BM arasında elyaf üzerinde bir yer kapmaca olayı doğar ve BM nin elyafa geçişi yavaşlar. Yüksek sıcaklıkta EM nin elyafı yavaş yavaş terk etmesi ve bunların yerini BM nin alması düzgün boyamayı sağlar. 2)BM ye bağlananlar: BM ye bağlanan EM ise boyama sırasında BM ile bileşik oluştururlar. Bu da BM nin hareketliliğini sınırlar. Elyafa bağlanışını yavaşlatır. Yüksek sıcaklıkta BM-EM bileşiği bozulur. Serbest kalan BM elyafa bağlanır. REZERVASYON YARDIMCI MADDELERİ Özellikle karışım elyafların boyanmasında kullanılır. Örneğin yün-pamuk karışımlarının boyanmasında, yün önce Asit BM ile boyanır. Asit BM nin pamuğu kirletmemesi için rezervasyon yardımcı maddesi kullanılır. ELYAF KORUYUCU MADDELER Özellikle yün elyafı kuvvetli asidik ve bazik ortamlarda kaynatıldığında önemli ölçüde kimyasal yapısı bozulur. Sadece sıcak su ile kaynatıldığında bile ağırlığının %1-2 oranında ağırlık kaybına uğrar. Yündeki boyama işlemler i hep kuvvetli asidik ortamda bitim işlemleri ise sıcak bazik ortamda yapılır. Yünün bu işlemlerde çürümesini en az seviyede tutacak yün koruyucu maddelerin kullanılması gerekir KALİTATİF LİF ANALİZLERİ Lifin cinsini belirlemek için yapılan analizler 1)YAKMA TESTİ: Örnek parçası yakılarak yanış şekli,yanma sırasındaki koku, yanma sonrası kalıntı incelenir. (Ek 1) Bu test sonucunda kullanılan lifin bitkisel,hayvansal veya sentetik mi olduğu kabaca anlaşılabilir. 2)MİKROSKOP TESTİ: Liflerin enine ve boyuna kesitlerinin mikroskopta incelenmesi özellikle doğal liflerin tanınmasında yardımcı olmaktadır. 3)KURU DESTİLASYON: Bir miktar örnek kuru bir deney tüpünün içinde yavaş yavaş ısıtılır. Çıkan buhara pH kağıdı tutularak buharın asidik veya bazik özellik gösterdiği belirlenir.(Ek1) 4)BOYAMA TESTİ: Çeşitli liflerin boyama özellikleri farklılıklar gösterdiğinden özel test BM ile değişik renk ve tonlarda boyanmaktadır. Kolay bir yöntem olduğundan çok uygulanmaktadır. Ancak aynı cins lif yetiştiği yöreye, gördüğü terbiye işlemine göre farklı ton hatta renklerde boyanabilir. Diğer bir sakıncası da renkli malzemelerin analizlerinden önce BM nin uzaklaştırılmasının gerekmesidir. 5)ECZA MADDELERİ VE ÇÖZÜCÜLERLE YAPILAN TESTLER: Kimyasal yapılarında ki farklılıklar nedeniyle çeşitli liflerin çeşitli çözücülerdeki çözünürlükleri de farklılıklar gösterir. Belirli bir sistematiğe göre çalışıldığında çözünme özelliklerinden yararlanılarak liflerin ve lif karışımlarının tanınması kesin bir şekilde yapılabilir. KANTİTATİF LİF ANALİZİ Karışımlarda hangi liften ne miktarda bulunduğunu belirlemek için yapılan analiz Bu tip analizlerde temel lif karışımını liflerden birini çözen fakat diğerini çözmeyen uygun bir çözücü ile çözmeye dayanmaktadır.(Ek 2) Lif karışımından belirli bir miktar alınıp çözdükten sonra çözülmeyip kalan kısım tartılarak % si hesaplanabilir. Çeşitli liflerin higroskopik özellikleri farklı olduğu için örneklerin tartılmadan önce 105+(-)3C de 6 saat kurutulması ve 2 saat soğutulması gerekmektedir.
Ödevler
Sınavlar
Materyal Diğer
Planlanmış Öğrenme Faaliyetleri ve Öğretim Yöntemleri